4 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

AKİS Bundan dolayıdır ki Pazar gece- si, Ağba Otelinden içeri girerken Genel Sekreter ve bütün ekibi son derece yorgundu, ama hepsinin göz- leri parlıyordu, Çukurovada bu cereyan ederken Kayseride bir Feyzioğlu ve Ankara- da bir Gülek başka kuvvetlere sırt- larını dayabilecekleri hesabının i- çinde bir başka oyun -sandalya o yunu- oynuyorlar, ama oyun pek ka- ba olduğundan bu herkesçe çabuk görülüyordu. Her halde 4 Şubatta, bu basit gerçeği (oyunlarının göründüğünü- teşkilâtın temsilcileri bu sayın bay- lara söylemekten geri kalacak de- ildir. Politikacılar Dumanlı hava içinde K onuşma bitmişti. Yaşlı adam "— Şimdi çıkarken sazeiscilei YURTTA OLUP BİTENLER sıkıştıracaklardır. eo Onlara, bir şey söylemeyeceğimi bildireceğim..." de- di. Bu, onun böyle görüşmelerden sonra âdetiydi. Konuşma kapalı ka- pılar arkasında yapılmışsa muhata- bıyla mutlaka, basma ne şekilde bir demeç verileceği konusunda mutabakata varmak isterdi. Solunda, daha yüksekçe bir kol- tukta oturan şişman, çıplak kafalı, genç adam yerinde doğruldu: — Aman Paşam, sakınha.. O Bu adam kimin avukatıdır? A caba dünyada hiç, bir mal sa- tın alacak adamın, o malı en u- cuza almak menfaatiyken, tutup ta satıcının söylemesi gereken söz- leri söylediği görülmüş müdür? Eğer görülmemişçe nihayet, Tür- kiye Petrolleri Anonim Ortaklığı- nın -TPAO- İhsan Topaloğlun- dan boşaltılan Genel Müdürlüğü- ne getirtilen Turgut Gülez bunun ilk örneğini vermiş bulunuyor. Ne kadar tebrik edilse, her halde ye- ridir. Petrol Şirketlerinin bize müte- madiyen yüksek fiyatla satış yap- tıklarının meydana çıktığı bilin- mektedir. Bu rezaletin anlaşılma- sından sonra memlekette hem sert tepkiler olmuş, aleyhte bir kampanya açılmış, hem de Petrol Şirketleri pazarlığa (o yanaşmışlar, bir takım indirimler de yapmış lardır. - Bunun Oo sağlanmasında T.P.A.O. baş rollerden birini oyna- mış, ucuz petrol bulmuş. Hüküme- ti ikaz etmiştir. Şimdi, aynı T.P.A.O. yeni Genel Müdürünün bir takdim yazısıyla parlak -kapağı parlak- bir broşür yayınlamış bulunuyor. Türkiyede Petrol. Bu broşürün ll. sayfasın- da, bakınız 1967 T.PA.O.'su, hiç fütur duymadan ne yazabilmekte- dir: "Petrol piyasasında zaman za- man fazla fiat indirimlerinin ya- pıldığı bilinmektedir. Bu durum özellikle 1960senesinden sonra ba- zı müstakil ve küçük petrol şirket- lerinin deniz aşırı memleketlerde petrol arama ameliyelerine başla- maları ile bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır. - Bu şirketlerin istihsal 4 Şubat 1967 ettikleri hampetrolü işleyecek ra- Jinelerileri olmayışı ve pazarlama teşkilâtlarının oOyakın o çevrelerde bulunmayışı, kendilerinin petrol- lerini osatmak için fiat indirimi yapmaya zorlamıştır. - Buna ilâve- ten dev şirketlere nazaran yatırım kaynakları kıt olan bu şirketler, devlet yardımı ve banka borcu ile deniz aşırı faaliyetlerini devam et- tirdiklerinden, vadesi gelen borç- larını ödemekteki sıkıntıyı hafif letmek için opetrollerinin satışını kolaylaştırmak bakımından da is- ter istemez fiat indirimi yapmak yoluna gitmektedirler. Turgut Gülez Pes doğrusu... Bu şartlar altında çalışan bu kabil şirketlerin petrol sattıkları memleketlere ne bir tesis yatırımı yapmaları ne de hampetrol kredi- si vermeleri mümkün olmamakta- dır. Bu itibarla bu şirketleri mem- leketimizde o tesisler o kurmuş, fi- nansman sağlamış, petrol kredisi vermiş o şirketlerle o mukayese et- mek makül bir tutum olmayacak- tır. Diğer taraftan, yakın doğudaki petrol müstahsili memleketler fi- atlardaki yüksek indirimlerin ken- di memleketlerinin döviz kaybına sebebiyet verdiğini ileri sürerek neşrettikleri bir kararname ile şir- ketlerin afişe fiatlar üzerinden an- cak adar bir indirim yap- mink müsaade edileceğini bil- dirmişlerdir... Bunun en yeni mi- sali Libya'dır. Bu itibarla, yüksek fiat indirim- leri sağlayan şirketlerin satış po- litikalarında bir değişiklik yapma- ları da mümkün görülmekte oldu- gundan, Ji at konusu yakinen izlen- mektedir. , Hani neredeyse Turgut Gülez, İhsan Topaloğlundan boşaltılan koltuğunun üstüne çıkıp haykıra- cak: "— Kahrolsun Türkiyeye ve dünyaya ucuz petrol satan şirket ler, yaşasın bizim kazıkçılar!" Eğer bu ihanet vesikası da, sa- dece milli bir dâvaya değil, milli menfaatlere de a teşkil eden bu vesika da oğuşturmanın, bir hesap Orman sebebini teş- kil etmeyecekse yazık olsun bu ik tidara ve gerçekten, korksun bu iktidar!