4 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

4 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

çılmasının arefesinde atılan adımın mânasını daha iyi belirtmek için Hükümet, 4 Ocakta isti- fasını Cemal Gürsele verdi. İstifada "Demokra- tik gelişmemizin yeni bir safhaya girmesi dola- yısıyla" Devlet Başkanına bir hareket serbes- tisinin verilmek istendiği belirtiliyordu. Bu, Gürsel tarafından da arzulanmaktaydı. Zira İhtilâlin başı, İhtilâlin ilk günü yapılan ve son- ra acısı uzun süre çekilen bir hatanın tamirin- de biraz daha ileri gitmek, parti mensuplarına Kabinede de yer vermek istiyordu. Niyet iki C.H.P.'liyi ve bir C.K.M.P.'liyi Hükümete al- maktı. Turhan Feyzioğlu Mili Eğitim Bakan- lığı için düşünülüyordu. Cihat Baban Basın - Yayın ve Turizm Bakanlığı için.. o Komiteciler "ministrable" adam olarak CKM.P.'den de Ah- met Tahtakılıçı gözlerine kestirmişlerdi. Bu hu- sus İsmet Paşaya duyuruldu. İsmet Paşa, par- tisi mensuplarının Hükümete girmelerinde hiç bir mahzur görmediğini bildirdi. Buna mukabil, benim duyduğum, Osman Bölükbaşı bir C.K.M.P.'li Bakan bulunmasını istememiş. Kı- sa bir süre sonra Bütçenin görüşülmesi Kurucu Mecliste başlanıp da Bölükbaşı bir Muhalefet Lideri pozunu takındığında bunun sebebi orta- ya çıktı. C.K.M.P.'nin Başkanı ortalığa öyle bir hava vermek istiyordu ki sanki iktidarda bulu- nan C.H.P. idi, kendisi de Muhalefeti temsil e- diyordu. Eh, seçim günü geldiğinde C.H.P.'nin karşısında olanlar tutacaklar, C.K.M.P.'ye oy vereceklerdi. Ancak Bölükbaşnın bu hesabı, sonradan, maalesef doğrulanamayacaktır. Gürsel yeni kabineyi bir gün içinde, 5 Ocak- ta ilân etti. Üç partili Bakan Hükümete girmiş, böylece rejimin ilk koalisyon hükümeti kurul- muştu. Fakat bu Hükümet ne istikrarlı, ne de sağlam oldu. Tam bir ay sonra, 4 Şubatta, Gür- sel ilk değişikliği yaptı: Kendisinden kurtulun - mak istenilen ekzantrik Muharrem Kızıloğlunu İçişleri Bakanlığından alıp sadece gösterişi bu- lunan bir Başbakan Yardımcılığına getirdi, iç- işlerini de briç arkadaşı Nasır Zeytinoğluna ver- di. Zeytinoğlu kısa zamanda, gelenin gideni a- rattığı sözünün büyük doğruluyucusu olacak- tır. Fakat Hükümetteki sansasyon, Turhan Feyzioğlunun Mili Eğitim Bakanlığından isti- fasıyla doğdu. İstifasında Feyzioğlu, Kurucu Meclisteki görevini daha iyi yapabilmek için Milli Eğitim Bakanlığını bıraktığını söylüyor- du. Şubatın 6'smda cebine bu istifanameyi koy- du, Çankayaya çıktı, Gürseli gördü ve ondan, affedilmesini istedi. Kendi partisinin idarecile- rine haber vermeden. İsmail Rüştü Aksalın bun- dan dolayı kendisine serzenişte bulunduğunu, "Yahu Turhan, insan bir haber verir" dediğini hatırlıyorum. Feyzioğlunun istifasının sebebi neydi? Feyzioğlu, kendisine has zekâsı ve hesaplarıyla 147'ler Meselesini halletmek için Mili Eğitim Bakanlığını kabul etmişti. Kurucu Meclis ha- zırlanırken havada böyle bir ihtimal vardı. Ger- çi M.B.K. bir değişikliği kanunlaştırmamış, teş- rii hakkın bu meclise devrinin arefesinde hazır- ladığı -ve çoğu falso- "ekspres kanunlar"ın ara- sına bunu sokmamıştı ama Turhan Feyzioğlu ihtilâlcileri doğru yola itebileceğine inanıyordu. Bana, Feyzioğlunun ümidini kaybetmesine se- bep olan hadiseyi anlatmışlardır. Feyzioğlu, bakmış ki iş bir türlü çıkmıyor, Komiteye gi- dip bu meseleyi bağlamayı kararlaştırmış. Kol- tuğunda dosyaları, Komiteye gitmiş. Komite, bütün heybetiyle hazır. Milli Eğitim Bakanı olarak Feyzioğlu hadiseyi anlatmış, görüşlerini söylemiş, üniversitelerdeki havayı onakletmiş. Sanırım, Komiteye Başkanlık eden Sezai O- kanmış. Fakat belki de, bir başkası.. Başkan, Feyzioğlu konuşmasını tamamlayınca demiş ki: " — Siz şimdi dışarı çıkınız. Biz burada, aramızda, meseleyi görüşürüz.. Feyzioğlu buna şaşmış. Kendi yanında ko- nuşsalar ve bir karara müştereken varılsa ya.. Ama, hayır. Komite buna lüzum görmemiş. Za- ten karar da aleyhte çıkmış. O zaman Turhan Feyzioğlu, Hükümetin filan bir oyuncak sayıl- dığını, iplerin Komite elinde kaldığını farket- miş ve Bakanlıktan ayrılma kararım vermiş. Kurucu Meclis de, buna yakın bir statüdey- di. Tekrar ediyorum, bu, sivil demokratik ida- reye geçişte çok önemli bir merhale teşkil et- miştir. Ama memleket, Kurucu Meclisin görev süresi boyunca bu meclisin denetlemesi altın- da idare edilmemiştir. Halbuki çok kimse Ku- rucu Meclisi gerçek bir parlâmento saymış ve orada C.H.P. tam çoğunlukta bulunduğu için -222 C.H.P.'li, 25 C.K.M.P.'li ve 25 bağımsız vardı- o devrenin, hatta bütün 1960-61 devresi- nin sorumluluğunu ona yüklemiştir. İşin daha da komik bir tarafı olmuştur. Kötülüklerin so- rumlusu C.H.P. sayılmış, fakat iyi işlerin M.B.K. tarafından yapıldığı yayılmıştır. O günler memleket asıl, yeni partilerin ku- rulması hazırlıklarını ilgiyle takip ediyordu. Tabii gözler, boş kaldığı düşünülen D.P. oyla- rında, yani D.P.'li kütledeydi. İktidar, yeni par- tilerin kurulması için bir mühlet koymuştu ve 139

Bu sayıdan diğer sayfalar: