2 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

2 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER zumesi" raporunda "devletin iktisa- di faaliyetlerinin (o sınırlandırılması, devlet işletmelerinin özel sektöre devredilmesi, yabancı özel sermaye- ye eşit haklar tanınması, Plân hazır- lıklarında, nihai kararlarda özel sermaye çevrelerinin etkili olması, bu arada yabancı sermaye kuruluş- larının da özel sektöre ait bir üst organda bizim özel sektör kuruluş- larıyla birlikte fikir çalışması yap- ması" gibi görüşler sıralanıyordu!. Kasım ayının ikinci haftasında, Konsorsiyum icra sekreteri Hac kett, Plâncılarla görüştü. Plâncılar, bu son gelişmelerden duydukları üzüntüyü belirttiler ve bir kere da- ha, "bu gibi düşüncelerin milli ege- menliğimize zarar verici olduğunu", "ciddiye alınamayacak kadar anor- mal kabul edildiğini". "Konsorsi- yomun BİAC'a veya burada belli bir çevreye değil, politikası bağım- sız Türkiye tarafından tespit edi- len bir plâna yardım için kuruldu- gunu" söylediler. Hackett ise, "bu gibi söylentilerin aslı oolamıyacağı- nı, gerekirse BİAC raporunu bir ta- rafa atmaya hazır olduklarını" be- lirtti Aylar geçti ve işte nihayet, Plân- lamadan ayrı olarak bir "Mütehas sıslar Heyeti"nin hazırlıkları başla- dı. Gizli gizli yapılan çalışmaların esas hedefi, 1966 Programına AP'li Bakanların gafleti sonucu konula- ilen "yabancı sermayeye karşı ted- birler"i ne pahasına olursa olsun Programdan çıkarmak ve böylece, yabancı çevreleri hoşnut etmektir. Bundan maksat, yatırımları büyük ölçüde yabancı özel sermayeye yap- tırmak, devletin imkânlarını gene plânsız, programsız bir tutumla, imkân ölçüsünde politik alanlara kaydırmak ve iktidarda kalma sü- resini uzatmanın yollarını bulmak- tur. Türkiye gibi gelişmekte olan ül- kelerin meselesi kalkınma, yani ser- maye birikimidir. Tasarrufları ye- terli düzeye çıkarmak; bunları spe- külatif alanlara değil, sanayi alanı- DEMİREL "PLÂN DA REVİZYON GÖRECEK" DEDİ AKİS na yöneltmek; sermaye yatırımları- nın yarattığı yeni değeri yurt için- de tutmak ve yeniden yatırımlara yöneltmek... Bütün iktisatçıların belirttiği gibi, az gelişmişler için bunun dışında bir kalkınma yolu bulunamamıştır. Ama, ülkeyi değil de, yabancı sermaye çevrelerine a- racılık yapmayı, bu yoldan sağla- nacak komisyonlarla millete vaiz verip, günü gün etmeyi düşünen bir 'işadamı * politikacı" çevresinin gelişmesiyle yetinilen ülkelerin izle- dikleri başka yollar da yok değil- dir. Ancak, bu yolların sonunun ne- reye vardığını gösterecek örnekler de dünyada fazlasıyla mevcuttur. Yolun sonundaki tehlike Yabancı özel sermaye, az gelişmiş ülkelere, gerçek sanayii kurma- ya, memleketi kalkındırmaya gel- memektedir. Gelişmiş ülkelerdeki ana şirketler tesislerini modernleş- tirdikçe, eski teknikle çalışan kü- çük fabrikaları âtıl kalmaktadır. Bu şirketler, bu küçük fabrikaları, eskiden beri kendi malları için pa- (Gazeteler) YAZISIZ 2 Nisan 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: