2 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

2 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER "Plân revizyonu"nun hikâyesi bu- dur. Bu hikâye, yakın günlerde üze- rinde çok durulacak bir mesele ol- ma istidadındadır. DP'nin bu gibi işleri "kılıfına uy- durarak" e hatırlayanlar, bu işin Anayasan addesine ve Plânlama ile ilgili 77 ve 91 sayılı kanunlara aykırı, hem de açıkça aykırı olmasını Hükümetin nasıl o- lup da göremediğine şaşmaktadır- lar. Anayasa mı dediniz? Anayasa, 129. Maddesinde, "İkti- sadi, sosyal ve kültürel okalkın- ma plâna bağlanır. Kalkınma bu plâna göre gerçekleştirilir. Devlet Plânlama Teşkilâtının kuruluş ve görevleri, plânın hazırlanmasında, yürürlüğe konulmasında, uygulan- masında ve değiştirilmesinde göze- tilecek esaslar ve plânın bütünlüğü- nü bozacak değişikliklerin önlenme- sini sağlıyacak (tedbirler özel ka- nunlarla düzenlenir" demektedir. A- nayasanın özel kanun diye göster- diği kanunlardan 77 sayılı "Uzun Vadeli Plânın Yürürlüğe Konulma- sı ve Bütünlüğünün Korunması Hakkında Kanun"da ise, uzun va- deli plânda değişiklik yapılması i- çin 4. Maddede şöyle denilmekte- dir: "Uzun vadeli plânın kabulün- den sonra bu plânda değişiklik ya- pılmasında, 1. ve 2. Maddeler hü- kümleri Mera Kanunu Maddesinde ise "u- zun vadeli plân, 30 Eylül 1960 tarih, ve 91 sayılı kanunun 14. Maddesi gereğince Bakanlar Kurulunca ka- bul edilip.." hükmü bulunmakta- dır. İşte meselenin düğüm noktası da buradadır. 91 sayılı kanunun 14. Maddesin- -e açıkça konulan hüküm şöyledir: "Uzun vadeli plânın Başbakanlığa sunulmasından itibaren bir hafta içinde Yüksek Plânlama Kurulu toplanır. Kurul bu plânı inceleye- rek, kabul edilmiş bulunan ana he- deflere uygun olup olmadığını bir raporla Bakanlar Kuruluna bildi- rir. Plân, Bakanlar Kurulunda ince- lenerek kabul edildikten sonra, teş- rii organın tasvibine sunulur." Aynı kanunun "Yıllık program- lar Plânlama Merkez Teşkilâtınca hazırlanarak Yüksek Plânlama Ku- ruluna sevkedilir" diye başlayan 15. Maddesiyle birlikte, kanunların ve Anayasanın gösterdiği plân yap manın, plânda değişiklik yapmanın 14 yolu AP'nin ve onun başı Demirelin izlediği yol değildir. Bu yol açıkca kanunsuzdur. AP ve Demirel - Tur- gut ekibi şimdi, Plânlamayı aşarak, aynı yerlere yürümek istemekte- dirler Hükümet Acaba? Haftanın başında Pazartesi günü milletvekili ve senatörler, Mec- liste, Cumhurbaşkanını seçmek ü- zere birleşik toplantının başlaması- nı beklerlerken, AP kulisinde garip bir telâş hüküm sürüyordu. AP'li bazı milletvekili ve senatörler sağa sola koşuşuyorlar, Grupun ileri ge- lenleriyle Oo Bakanlardan bir soru- nun cevabını öğrenmeğe çalışıyor- lardı. e AP'lilerin, o Cumhurbaşkanı seçiminden daha çok ilgilendikleri bu konu, Hükümetin istifa edip et- miyeceği konusuydu. Gerçi diğer bütün milletvekili ve (o senatörlerin de merak ettikleri buydu. Fakat, bunların merakı, daha çok, bir ge- leneğin kurulup urulmayacağın- dan ileri geliyordu. Çünkü, İnönü Cumhurbaşkanı seçildikten sonra devrin Başbakanı Celâl Bayar istifa etmiş ve yeni Cumhurbaşkanı tara- rından tekrar kabineyi kurmakla görevlendirilmişti. Acaba, bugün de böyle bir durum söz konusu muy- du? AKİS Demirelin bu örneğe uyması ih- timali Hükümette yapılacak reviz- yona vesile teşkil edeceği için, AP kulisinde telâş ve heyecan yarattı. AP'lilere göre, Hükümete muhalif cepheyi tesirsiz hale (getirebilmek için Demirelin istifasını yeni Cum- hurbaşkanına vermesi, yeniden gö- revlendirildiğinde de kabineyi kuv- vetli isimlerden kurması bir firsat- tı. Zirâ Hükümete muhalif millet- vekillerinin baskısı sonucu ortaya atılan "Bütçeden sonra revizyon" sloganının gerçekleşmemesiyle mu- halif cephe mensuplarının sayısı her geçen gün artmaya başlamıştı. Hükümetin kuruluşunu takip eden günlerde Bakan olamayanlarla De- mirele tehlikeli ve güçlü rakip gö- rünmekten fayda uman Saadettin Bilgiç ve taraftarlarının meydana getirdikleri cephe, Hükümetin ba- siretsiz gidişi sonucu (güçlenmiş, hattâ bu cephe, Hükümeti Grupta düşürmeğe bile karar vermişti. Ne var ki Demirel muhalif cepheyi meydana getiren klik mensuplarını yumuşatmasını bilmiş, meselâ Bil- giçe, yapılacak bir revizyonda, ta- raftarlarına Bakanlık O verileceğini, kendisinin de önemli bir Bakanlığa getirileceğini vaadetmişti. Revizyon faslı Fakat, Hükümetin son olaylar kar- şısında takındığı tavır ve mem- leketin el atılmamış sayısız dâvası varken Seçim Kanununun Mecliste Muhteşem Süleyman Bakanlarıyla Mavi boncuk Demirelde 2 Nisan 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: