YURTTA OLUP BİTENLER cak. Aman sizden rica, edelim, bunu kimseye söylemeyin...' Bu şekilde su altında sürütülen propaganda nihayet, geçen hafta- nın başında, büyük tirajlı ve Demi- rele yakın bir gazetenin manşetine, kesin bir habermiş gibi oturtuldu. Ondan sonra günler , hafta doldu, ama bu kadarı yetmişti. Şimdi AP'li ba- sında Allahın günü yapılan, belgele- rin sahteliğinin kesinlikle ispatlan- dığını tekrarlamaktır.Buna "Demi- rci taktiği" denilmektedir. Esası, meseleleri karıştırıp çorbaya çevi- rerek, ciddiyetten uzaklaştırmak, sonra da yok farzetmektir. AP'nin geniş ve güçlü propaganda mekaniz- ması da buna yardımcı olmaktadır. Demirel taktiği biraz değiştirile- rek, partiiçi meselelerde de uygu- lanmaktadır. Ama o zaman AP'li ba- sının yerini Demirelin kulisçileri al- maktadır. Kabine değişikliği mese- lesi bu taktiğin uygulandığı bir me- seledir. Demirel, Gruptaki muhale- ta muhalefet şiddetlense, değişikliği o haberleri dallanıp bu- daklanmakta ve tabii, Bakan olma heveslisi bazı muhalifler, "ne olur ne olmaz, biraz yumuşıyayım da Demirel ,beni kabineye oalmaktan vazgeçmesin" düşüncesine o kapılı- vermektedirler. Hükümetin Personel Reformu yerine zam kanunu getirdiği, 21 Ma- affetme iği. ve unlara müşkil durumda kaldığı şu günler- de "kabinede revizyon" haberleri yi- ne yoğunluk kazanmaya başlamış- tır. Demirelcilerin söyledikleri, Mec- lisin tatile girmesinden sonra Baş- bakanın Hükümetindeki "zayıflar"ı ee re yanına (o "kuvvetli- ler"i alacağıdı Şimdi, kendisini "kuvvetli" bilen her AP'li bir bekleyişin içindedir. Memurlar Havanda su dövenler Geçtiğimiz haftanın başında, AP Hükümetinin Maliye Bakanı, Mecliste etrafını çeviren gazetecile- — Reform filân erişti bey- ler. imi bu İN !" dem Bakan, birkaç g Sör. Om günü, kendisiyle özel olarak görü- 10 şen Millet ie Maliye Komisyo- nu üyelerin "— ein şeklinde bir işi yapa- mayız. Elimizdeki para budur" de- di. Bundan ei önce ciddi gazetelerde "Per maaşlarına zam yapılması iü. “düşüyor Zira zamlar için 1.5 milyar kadar para lâzım. 1966 bütçesinin de büyük a- çık vereceği düşünülürse, vergi kay- naklarında sosyal adalete uygun o- larak yeni ve köklü bir düzenleme yapılması gerekiyor" şeklinde ha- berler çıktığında, "Ne kadar para lazımsa bulunacak, personel maaş- larına zam işi halledilecek" diye İhsan Gürsan Aşağı (oo tükürsen (o sakal... caka satan AP Hükümeti yetkilileri, bugün, lâfla peynir gemisi yürümi- yeceğini kabullenmiş bulunmakta- dırlar. Personel Reformunun mali yönü üzerinde birbuçuk yıldır be- ceriksizce oynanan oyunu ise ka- muoyu artık iyice anlamış durum- dadır. Çok yakın bir geçmişte, "Perso- nel Reformunun mali kısımları uy- gulanacaktır. Sözüm senettir" diyen Başbakan Demirel, buna rağmen, "Reform çalışmaları devam edecek, en kısa zamanda sonuçlandırılacak- tır" demekten de geri kalmamakta- dır. Çok konuda, zamana göre lâf etmek huyunda olan "sandıktan çık- ma" Demirelin bu sözünün de elbet- AKİS te ki aslı çıkmayacaktır. Bunun böy- le olacağını, Maliye akanı İhsan ürsan, Meclis Maliye Komisyonu üyelerine açıkça söylemiş "Reform Kanununun uygulanması için 2.5 milyar lira lâzım, beyler. Ben sizin dediğinizi yapamam. Gidin, Hükü- mete anlatın derdinizi" demiştir. Hikâyenin gelişme şekli 97 Mayıs Devriminden sonra, 1950 - 1960 döneminde paranın değerinde- ki devamlı düşme karşısında güç du- rumda kalan sabit gelirli, memur ve ücretlilerin durumu ele alınmış, toplu sözleşmelerle yeni bir işve- ren - işçi düzeni kurulmuş, işçi ücretlerinde ilgili sendikaları (ogü- cü oranında yer yer yükselmeler sağlanmış, bu arada, 1961'lerde me- murlara, iki partide, toplam yüzde 35'lik bir zam yapılmıştır. Ancak, o günkü hükümetler, meselenin geçi- ci zamlarla (oçözümlenemiyeceğine inandıkları için, idarede köklü bir yenileştirme ile birlikte, o personel meselesinin de,-mali problemler da- hil, geniş bir şekilde çözümlenmesi gerektiği gerçeğinden o hareket et- mişlerdir. Devlet Personel Dairesi- nin çeşitli kuruluşlardan ayrı bir or- gan olarak teşkili bu yüzdendir. Aradan çok geçmeden çalışmalar başlamış, bu yeni kuruluşa, kendi dar kadrosunun gücünü aşkın, yı- ğınla meseleyi halletme görevi ve- rilmiştir. Devlet daireleri yeni ha- vadan kuşku içindedirler. Durum- larının değişmesini istemeyen yöne- ticiler ve çeşitli çevreler, kulis ça- lışmalarına başlamışlardır. e Devlet Personel Dairesi ise, güçlükler kar- şısında, "bu iş böyle olmaz" diyeme- diğinden, işler ilerlemiş, fakat prob- lemlerin çözümü, hükümetlerin ve il- gililerin bu problemler" karşısında kesin bir tutum takınmaları sağla- namamıştır. AP takımının fili o Sorumluluğu içinde geçen altı aylık son koalis- yonda, devlet personelinin durumu- nu yeniden biçimlendirmek için ya- pılan çalışmalar bu hava içinde geçmiştir. Perde yavaş yavaş a- ralanmış, personel maaşlarının gü- nün şartlarına göre ayarlanması için, devletin yeni mali kaynak- lar bulması gerektiği görüşüne va- rılmıştır. Koalisyonda 900 milyon li- ra olarak gözüken bütçe açığı, 1966 Bütçesinde 1 milyarın çok üstüne çıkmıştır.Hattâ, Yüksek Plânlama Kurulu ön çalışmalarında bu açığın 2.3 milyar lirayı bulduğu görülmüş- 30 Temmuz 1966