30 Temmuz 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

30 Temmuz 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIŞ M Ziyaretler Önemli bir gelişme (Kapaktaki ziyaretçi) Amerikalı gazeteci, Esenboğa ter- minalinin uzun salonunu birlik- te adımladığı türk meslekdaşına, imalı bir şekilde: "— Spirtüel dedikten sonra gü- lümsemesi çok enteresandı!" dedi. Arkadaşının anlamadığını görün- ce, yine imalı bir tebessümle açıkla- dı: " — Yani yalnız petrol değil, ti- kir de gönderecekler size. Amerikalı gazeteci, biraz önce bir İlyuşin-18 uçağından Esenboğa- ya inen ve Şeref Kıtasını türkçe ola- rak "Merhaba asker!" diye selâmla- yan' Romanya Başbakanı Maurer'in gazetecilere verdiği demecin bir kıs- mını ima ediyordu. Maurer, şeref salonunda istirahat ederken, soru üzerine, ekonomik ilişkilerin, iki ül- rulmasını arzuladığını ifade etmiş ve Sun eklemişti: — Münasebetlerimiz sadece e- manda mânevi bir takas olacak." Romenceden ingilizceye tercüme edilirken "mân elimesinin “spirtüel" kelimesiyle ifade edilme- si, amerikan gazetecinin, Roman- yanın Türkiyeye komünist propa- gandası ihracı için fırsat hazırladığı hükmünü vermesine yetmişti. Bu olay, bazı çevrelerin ve zihniyetle- rin bir ziyarete ne kadar önem ver- diklerini ve bu ziyareti nasıl anlam - landırdıklarını göstermektedir. Gheorghe Maurer'in Esenboğaya ayak basmasıyla, Türkiyeye ilk de- fa bir komünist devletin başbakanı gelmiş olmaktadır. Bunun, Türkiye- nin dış ilişkileri bakımından önemli bir dönüm noktası olduğundan şüp- he edilemez. Üstelik Romanya, son yıllarda izlediği ustaca dış politika ile, bugün komünist blokun en ö- nemli ülkelerinden biri durumuna geçmeyi de pek iyi obaşarmış bir devlettir. Batılı oyorumcuların bü- yük çoğunluğu, Fransanın NATO i- çindeki durumu ile Romanyanın ko- münist blok içindeki durumu ara- sında sık sık benzerlik kurmaktan kendilerini alamamaktadırlar. Başarılı diplomasi Gerçekten, bugün Moskova karşı- sında en bağımsız tutum ta- 14 ÜNASEBETLER kınan Doğu Avrupa ülkesi, hiç şüp- hesiz, Romanyadır. Romanyalı yö- neticiler son yıllarda artık gangren- leşen Çin - Sovyet anlaşmazlığı kar- şısında tam bir tarafsızlık politika- sı izledikleri gibi, Sovyetler Birliği- nin komünist dünyanın ortak paza- rı demek olan COMECON'u kulla- narak romen ekonomisine kendi is- tediği yönü vermesine de asla razı olmamışlardır. Bugün Batı Avrupa ile en sıkı ticari ilişkileri olan ko- münist devletlerin başında Roman- ya gelmektedir. Bütün bunlara ek o- larak, Romanya, Doğu Avrupadaki sovyet nüfuzunu devam ettirmek- ten başka bir işe yaramayan Var- şova Paktına karşı da kesin bir du- rum almıştır. , Hatırlanacağı gibi, geçmesi ogerekmiştir. (o Bükreş ile Moskova arasındaki bağıntıların bi- çim değiştirmeye başladığını göste- ren ilk işaretler 1961 yılında başla- mıştır. Bilindiği gibi Romanyanın eski kuvvetli adamı Gheorghiu Dej ile taraftarları, 1961 yılında, Mos- kovaya bağlılıkları pek iyi bilinen Anna Pauker, Luca ve Gheorghescu grupunu şiddetle suçlamaya başla- mışlardı. Bu suçlama, 1962'de topla- nan Romanya Komünist Partisi XXII. Kongresi sırasında zirvesine ulaşmış' ve savaş yıllarını Moskova- da geçiren Pauker grupuylâ Roman- yada kalıp nazilere karşı savaşan Dej grupu arasındaki çekişme, so- nunda Dej'cilerin zaferiyle sonuç- lanmıştır. Romen Başbakanı blokunda Doğu Varşova Paktı üyeleri arasında ge- çen ay yapılan Bükreş toplantısın- da, romanyalı temsilciler artık as- keri paktların tarihe karışması ge- rektiği görüşünü savunmuşlardır. Tabii bütün bunlar, romenlerin elinde bir imkânın bulunması neti- cesi gerçekleşmiştir. Petrolü, altını, kerestesi ve turizmi ile Romanya e- konomik bakımdan zengin bir mem- lekettir ve belini, meselâ fakir Bul- garistana nazaran çok doğrultmuş- tur. Romen idarecilerinin davranış- ları her hangi bir blokta müstakil siyaset gütmenin ancak sağlam e- konomi kurduktan sonra mümkün bulunduğunun yeni delilidir. Romanyanın Sovyetler Birliğinin kayıtsız şartsız uydusu (oolmaktan kurtulması için uzun bir zamanın Maurer karşılanıyor batılı kafa. Cüppe ve silâh Bu haftanın başında Esenboğa ha- vaalanına inen Başbakan Mau- rer, Moskova ekolüyle mukavemet- çiler arasındaki çekişmede devamlı olarak ikincilerin safında yer almış- tır ve Gheorghiu Dej'in sağ kolu ol- makla tanınmıştır. Pauker, Luka ve arkadaşları savaş sırasında Mosko- vada yaşarlarken, Maurer, Dej ile birlikte Romanyaya çoktan nazile- re karşı mukavemet bayrağını aç- mış bulunuyordu. Aslında, Dej ile Maurer arasındaki yakınlık, yularının çok Öncesine mektedir. Gerçekten, 1902 yılında Bükreşte doğan Maurer, Krakova ve Bükreşte okuyup, hukuk dokto- rası yapmış ve 1933'lerden başlaya- rak çeşitli politik odâvalar almağa 30 Temmuz 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: