6 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

6 Ağustos 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bu otomobiller seri halinde Japonyada yapılıyor. Yürüyen bir tezgâh otomobilin imâl edilişi gözle takip edilebiliyor. Herkesin ödevi belirli. Belirli sürede bu belirli işi bitirmek şart. aktarıyorlar. Toptancıların, sayısı, sadece Ja- ponya içinde 45 bin. Bunlar da radyoları pera- kendeciler vasıtasıyla halka satıyorlar. Merkez, her fabrikaya sermaye veriyor. Fabrika bu sermayeyle, müstakilmiş gibi çalı- şıyor. Neticede, kâr gerçekleşince fabrika bunu şirkete devrediyor. Matsuşitânın radyo kısmı 1931'de faaliye- te başlamış. Fabrikada, imal edilen ilk radyo- lar, özel bir kısımda hatıra olarak muhafaza ediliyor. Şimdiye kadar 25 milyon radyo çı- karılmış. Tempo, tabii, gittikçe O hızlanıyor. Bizim fabrika ayda 300 bin adet radyo çıkarı- yordu. Bunun yüzde 80'i ihraç ediliyor. Umum ihracatın yüzde 40'ı Amerikaya gidiyor, geri kalanı 120 memleket arasında paylaşılıyor. Bu, pazar olmak bakımından Amerikanın Japonya için ne derece önem taşıdığım ortaya koyuyor. Zaten, Japonyanın en büyük ticari ilişkisi Ame- rika ile ve Amerikan Düşmanlığı konusunda bizim T.İ.P. ile aynı paralelde olan japon sos- yalistleri ne kadar didinirlerse didinsinler iki memleketi birbirine, Japonyadaki amerikan askerlerinden ve amerikan üslerinden çok bu, karşılıklı menfaat bağları bağlıyor. Fabrika gayet sıhhiydi. Tertemizdi ve ça- lışma çok dikkatli, çok itinalıydı. Radyolar te- ker teker kontrol ediliyordu. Hem de nasıl, bi- lir misiniz? Bunların satıldıkları omemleketle- rin iklimleri de dikkat nazarına alınarak., Bizi üzerinde saç levhalardan b dolaştıran ilgili memur, gülerek, büyük kâr ih- racattan sağlandığına göre en ziyade ihraç ma- lı radyoların itina gördüklerini söyledi. "—bBir mala pazar sağlamak kolay husus değildir. Ama, ondan daha zoru, sağlanan pa- zarlarda kalabilmektir. Bunun yolu devamlı itina, araştırma, kaliteyi arttırmadır. Biz, dün- yanın her tarafında ve en çok Amerikada bü- yük reklam yapıyoruz. Reklam da bir nevi pa- zar sağlamaktır. Fakat malın asıl reklamı, kendi kalitesidir" dedi. Her halde, amerikalı bir National alıcısı, radyosunun bozuk çıkmayacağından veya bir imalât hatasıyla malül olmadığından kesinlikle emin. National'ın amerikan pazarına girdiği tarih, 1960. Dört yıl içinde, Beş Büyüklerin arasına katılmış. Bu, fabrikada bana anlatılan ticaret felsefesinin bir eseri. Şirketin merkezinde bir sürpriz bizi bekli- yordu. Şirketin başkanı Konosuke Matsuşita oradaydı ve bizi görecekti. Matsuşita, bana bi- zim Vehbi Koçu hatırlattı. Galiba, bütün bü- yük iş adamları, japonundan türküne, bazı eş özellikleri taşıyorlar. Konosuke Matsuşita yetmiş yaşın o biraz üstünde. İnce bir vücudu var. Bir eski nesil japonu için uzunca boylu. Bizim bulunduğumuz odaya geldiğinde elinde bir kâğıt vardı. Kâ- ğıtta benim hakkımda not yazılıydı. Matsuşi- ta-san kâğıda sadece, idare ettiğim derginin 61

Bu sayıdan diğer sayfalar: