6 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

YURTTA OLUP BİTENLER isimler konuşulmağa başlandı. De- mirelle yaptığı görüşmede Bilgiç, kendi adamlarını büyük ölçüde ka- bul ettirememiş, buna karşılık, De- mirelin tâyin etmek istediği, kendi- sine allerjik gelen isimler için veto hakkım kullanmıştı. Böylece bir an- laşma sağlandığı ifade ediliyordu. Kabinenin çatısı şöyle kurula- caktı: Turizm ve Tanıtma Bakanı Nihat Kürşat ayrılacak ve yerine Tu- ran Bilgin veya Muammer Baykam getirilecekti. Ancak, Bilgiçin Turan Bilgin için "veto" çektiği de ayrıca söyleniyordu. Milli Eğitim Bakanı Orhan Dengiz çekilecek, yerine Saa- dettin Bilgiç tayin edilecekti. Dev- let Bakanı Ali Fuat Ahşanın yerine Fethi Tevetoğlu -herhalde Tunçka- nat açıklamalarının tesellisi olarak- sıhhi sebeplerle çok önceden istifa- sını Demirele tarihli olarak vermiş olan Maliye Bakanı İhsan Gürsa- nın yerine Ahmet Dallı, Ticaret Ba- kanı Macit Zerenin yerine İsmet Sez- gin getirileceklerdi. Dallının Ticaret, Sezginin ise Maliye Bakanlığına geti- rilmesi de beklenebilirdi. Milli Sa- vunma, Dışişleri ve Çalışma Bakan- ları yerlerini muhafaza edecek talih- liler arasındaydılar. Enerji Bakanı İbrahim Derinerin durumu tehli- keliydi. Faruk Sükanın İçişlerinden Sağlık Bakanlığına alınması ihtima- li de vardı. Bu takdirde İçişleri Ba- kanlığı Bilgiçe verilecekti. O zaman Milli Eğitime bir başkası düşünüle- cekti. Tarım Bakanı Bahri Dağdaş ile Ulaştırma Bakanı Seyfi Öztürk de sandalyesi sallananlar arasınday- dılar Haber, ihtiyatla karşılandı. Ya Dermirel, ya da Bilgiç taraftarı kay- naklar, işlerine geldikçe böyle ha- berler imal etmekte çok sayıda sabı- ka kazanmışlardı. Ama Demirelin Cumartesi günü bir basın toplantısı yapması ihtimali ve bunun Başba- kanlık tarafından bildirilmesi çok manidardı. Üstelik Demirel, Grup karşısında en müşkül devreyi yaşa- maklaydı. ruptan alelade kanun tasarılarını bile Begirme lde güçlük çeker hale gelmişti. Bu yüz den, akla gelmiyecek çeşitlemelere girişiliyordu. Geçenlerde, AP Grupu- na kredi açmak için bavul dolusu para ile gönderilen bankacılar. De- mirelin artık nelere başvurmak Z0- runda kaldığını gösteren bir örnek- ti. Personel Kanunu için ayrılan 470 milyonu memurlara zam olarak da- ğıtmak için Meclise sevkedilen ta- 6 Süleyman Demirel Mavi boncuk kimde? sarı da AP Grupunda âdeta Demire- le karşı bir jest olarak reddedilmiş- ti. Bu tasarı AP'lileri kızdırmış, De- mirelin muhalifleri için de bir zafer fırsatı olmuştu. Demirel artık, tâviz vermek zorunda olduğu bir noktaya dayanmıştı. Bu anda milletvekille- rinin çıkarlarını da haleldar eden bir tasarı getirmekle bir yanlışlık daha yapmış olyordu. İlginç bir Grup Bu 470 milyon "ikramiye" olarak dağıtılırsa, bundan memurlar ya- rarlanacaklar, fakat' milletvekilleri parmaklarını yalayacaklardı. e Yok, eğer "avans" olarak verilirse, o tak- dirde milletvekilleri de bir miktar dünyalığı cüzdana indireceklerdi. Hükümetin istediği oObiçimde bir "zam"ın ise özü bile edilmiyordu. AP Grupunda, bu Salı günü bir partiiçi komisyona havale edilen iş, bu derece kritik bir işti. Gazeteci, toplantıdan memnun ayrılan şişman AP'liye sordu: " — Peki, ne olacak? İkramiye mı?" mi, avans — Tabii, avans kabul edilecek." Gazetecinin "Nasıl?" anlamına gelen işaretine ise şişman AP'li şöy- le cevap verdi: AKİS — Komisyonu ona göre tik!.." Hükümetin önce "Personel Ka- nunu" şeklinde vaad konusu ettiği, sonra bir "Zam Kanunu" haline ge- tirdiği mesele, haftanın başında Salı günü bu şekli almıştı. Bilindiği gibi Hükümet, bu zammı getirdiğinde, Grupta, muhalifleri önünde acı bir yenilgiye uğramıştı. Bunu hazmede- meyen Demirel, adamlarına bir tek- rir-i müzakere önergesi hazırlattı. Ne yapıp yapacak, muhaliflerinin dümen suyuna girmeyecekti. -Zaten bugünlerde Süleyman Beyin tek a- macı ve çabası budur-. Salı sabahı Grupta bu önerge ortaya çıkarıldı. Önergeye muhalifler de müsbet oy verdiler. Çünkü toplantıdan önce Hükümetin yeni bir formül ortaya atacağından SÖZ edilmişti. Tekrir-i müzakere önergesi kabul edildik- ten sonra, toplantıya başkanlık e- den Nizamettin Erkmen, söz almak isteyenlere söz vermedi ve maddele- re geçileceğini söyledi. Bu, Demirele aleyhtar olanların kanlarım beyin- lerine sıçrattı. Birisi, söylenerek Gruptan dışarı fırladı: seç- "— Bu ne biçim tekrir-i müzake- re? Herif, müzakere bile açmadı." Sonra çeşitli oönergeler verildi. Bunlardan biri, işin komisyona ha- valesini istiyordu. Gruptaki hava bir zammın kabul o edilmiyeceğini gösteriyordu. Personel Kanununun uygulanmasına başlandığında, ka- nunun kapsamına giren memurlar lehine doğacak alacak -kanun | Mart 1966'dan itibaren yürürlüğe gi- receği için- hakkına mahsuben bir avans verilmesi fikri kuvvet kazan- dı. AP Grupunun kapısında dolaşan diğer partilere mensup milletvekil- leri de içeriye şöyle haberler yollu- yorlardı: "— Yahu, ikramiyeyi kabul eder- seniz, biz milletvekilleri para ala- mayız. Avansı kabul edin, avansı!.." Bir AP milletvekili ise, -herhalde birisine benzettiği için olacak-, ko- ridorda rastladığı AKİS muhabiri- ne heyecanla sordu: "— Bana bak; avans olursa, biz kaç para alırız?" Neticede Grup, komisyon kurul- ması hakkındaki önergeyi kabul et- ti ve meseleyi Hükümete de danışa- rak inceledikten sonra Grupa bir teklif olarak getirmek üzere şu isim- lerden kurulu bir komisyon seçildi: 6 Ağustos 1966