özliyeceğini söyliyerek, Boğazda son günlerini geçiriyor Mehtap balosu Büyükadada, Anadolu (Klübünde ilk balo, mehtabın çok güzel bir gecesine rastladı. İstanbul sosyetesi de ayışığında bir defile yaptı. Şık- lık yarışı artık, kadınlar arasından çıkıp, klüpler arasında başladı. Bü- tün kadınlar, Adaya Moda Klübün- den daha şık olmak kararıyla gel- mişler, degrade tuvaletten geçilmi- yordu. AnnJe Kuyumcuyanlar, Bez- menler, Sarperler arasında Melâhat Saka da klâsik elbisesi ve klâsik ta- ranmış saçlarıyla eski devri canlan- dırıyordu. Melâhat Sakayı eskiden tanıyanlar bilirler; kendisi bir va- kitler Shirley Temple'e o benzetilir, müthiş şık giyinirdi. Eh, yıllar geç- tikçe klâsik çizgili bir kadın olmuş. Mehtap balosunun en hoş kadın- larından biri de, jat rengi elbisesiy- le Kısmet İpekçi idi. Ciddi araştırmalar Senatonun toplanamadığı günlerde, senatörler, Meclisin serin hava , tertibatıyla limonataya (benzeyen salonlarında oturuyor ve gazetele- rin dedikodu sütunlarında ( çıkan haberlerin yorumunu yapıyorlar. Son günlerin aktüel konusu, İstan- bulda Bergin Uzberkin kasvet da- ğıtma partisi. Politikacılar, gençle- rin, kasvet dağıtma şekline değişik tepkiler gösteriyor, bu arada, parti- nin gençkızlarından Sitare Ağaoğlu- nun Bergin Uzberk ile çekilmiş re- simlerini dikkatle inceliyerek, an- nesine benzeyip benzemediğini araş- tırıyorlar. Hiç araştırmasınlar! Kızının ya- şındayken, annesi daha güzelmiş. Bekâr bolluğu Bihin ve Nejat Anterlerle Manisalı Altıoklar, kızları Füsun ile oğul- ları Metini, geçtiğimiz hafta Cuma günü, Ankara Türkocağı Salonunda kalabalık bir davetli otopluluğu ö- nünde nikahladılar. Bihin Anter, kı- zının nikâh tanığı olarak Mimar Selçuk Miları seçmişti. Milâr, göre- vini yaparken en az yeni evliler ka- dar heyecanlı görünüyordu. Davetlilerin çoğunluğunu Oİmar ve İskân Bakanlığı mensupları, Kı- zılaycılar ve C. H. P. liler diye ayır- mak mümkündü. Bekârların pek kalabalık olduğu nikâhta, yeni ev- lenmelere teşvik edici sözler esir- genmiyordu. oNamlı bekârlardan ului Sönmez, Ali Kaymak ve bera- berlerinde bulunan gençkızlar o fi- 6 Ağustos 1966 Bayan Verginin Savaşı Tıpkı Vietnamdaki budistle- rin bir ideal uğrunda ken- dilerini yakmaları gibi, Anka- rada da bir kadın, eşinin ve daha çok kendisinin bir idea- lini gerçekleştirmek için can- siperane gayret sarfediyor. Bu kadın, Merkezdeki Büyük El- çilerden Nureddin Verginin e- şi Müşerref Vergindir. Müşer- ref Verginin ideali öyle öteki dünyayla ilgili bir ideal değil. Kocası için Paris Büyük Elçi- liği! Böylece kendisi de, Paris sefiresi olacaktır. Müşerref Verginin yıllarca ve bir kaç iktidar boyunca sarfettiği gayret, gözleri ya- şartacak niteliktedir. e Bayan Vergin her "İktidardaki Pâr- ti'nin daima tabii üyesi ve bir şampiyonu olduğu gibi kudret eşlerinin mevkii sahiplerinin de pek gönüllü, pek samimi bir dostu durumundadır. E- vinde yemekler, partiler verir, ne kadar iyi bir Paris Sefire- si olacağını ilgililere fiilen is- pat eder, güzel pastalar pişirir. Tabii bu davetlerde davetliler dikkat itina ve bilhassa tesir esasına göre seçilirler. Bayan Vergin, şimdi yeni Genel Sekreter Zeki Kuneral- pin Ankaraya henüz gelmiş e- şi Necla Kuneralpe, tenha Baş- kentte İngiltereyi veya İsviç- reyi aramaması için tatlı soh- betiyle ve refakatiyle yardım etmektedir. Partilerde daima un yanında görünmekte, o- nunla beraber olmaktadır. Gerçi bazıları buna, ihtilâl- ci ağızıyla "çengel atmak" de- mektedirler ama, bu tâbir, doğrusu, hiç de diplomatik bir tâbir değildir. sıltılarla konuşarak, nl yeni evli- lik projeleri yapıyorlar Kızılaycı genç Dr. en Ertem, hemşehrisi Dr. Reşat Titize rastla- maktan pek memnun, Bulgaristan gezisinden anılar naklederken, nika- hın nasıl geçtiğini anlayamadı R. R. de buluşanlar Geçtiğimiz hafta Cuma günü saat 18 de, Yenişehir Adakale sokakta yeni bir restoranın açılış kokteyli yapıldı. Hazırlıkları aylardanberi sü- regelen bu yeni restoranın sahibi sempatik "Renan Bey”, MÜ€SSESESİ- ne kendi adını vermiş: "R. R."— Ya- ni, Renan Restaurant— Ankara Otelcilik Okulunun öğretmenlerin- den olan Renan Bey, ayni zaman- da değerli bir dekoratör olduğunu "Renan Restaurant" ın dekorasyo- nunda göstermiş. Davetliler, günün yorgunluğunu, kendilerine sunulan nadide kokteyllerle (o giderirlerken, ressam Orhan Pekerin ( afişleriyle süslenmiş "Sâki Bar" ın özellikle- rini okonuşuyorlardı. Salim Şengil, bekâr olarak gelmenin ezikliği için- de, Ferit Apa ile yeni röprodüksiyon çalışmalarını görüşüyordu. Serin- lemek için dışârda kalan Sevgi San- lı, Yugoslav Elçiliği Birinci Sekre- teri Tuniç ve bir gazeteci dostuna, yakında yapacağı İngiltere yolculu- &undan bahsediyordu. (AKİS: 250) 29