6 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

YURTTA OLUP BİTENLER mış, 7. maddenin C fıkrasında Ko- misyonda aynı şekilde ufak bir tâ- dil ile çıkmıştır. Eğer benim bu dö- viz kaçakçılığını himaye eder ma- hiyette bir takririm varsa çıkarsın- lar. Yine çok üzülerek söylüyorum, müfteri mevkiinde kalan bu arka- daşımıza acıyorum, âlet olmuştur. Eğer ben avukat olarak bir tek dö- viz kaçakçısının dâvası benim avu- kat olarak mevcutsa avukatlıktan istifa edeceğim..." Laç, bu "heyecanlı ve fazilet ör- neği" konuşmasında, ithamlar ispat- lanabilirse milletvekilliğinden de is- tifa edeceğini söylemiş ve MP'lile- rin kendisini ithamına cevap olarak, MP'den ' 'parti sola kaydırılmak is- tendiği için istifa ettiğini" söylemiş ve AP'lilerin alkışları arasında yeri- ne oturmuştu. Tekinelin basın toplantısı yaptığı gün zabtı temin eden gazeteci, bir saat sonra tozlu bir gazete koleksi- yonunu inceliyordu. 3 Mayısla 13 Haziran 1934 tarihleri arasında beş -sayı çıkan Yeni 'Savaş adlı bu haf- talık dergideki makaleler pek şid- detliydi ve oldukça da sola kaçıyor- du. Meselâ bu makalelerden "Em- peryalizm neye derler?" adını taşı- yanında şöyle cümleler vardı: "Ga- zi Türkiyesi, emperyalizme karşı mücadele eden milletlerin ön safın- da yer alıyor .. . Emperyalizm, çü- rüyen ve kokan, tufeyli bir serma- yedarlıktır. Bazı sermayedarlar in- hisardan kazandıkları muazzam te- mettülerle bir kısım işçi tabakasını çürütürler ve uzlaştırıcı amele aris- tokrasisi doğar.." Bu dergide, "Ke- malizm hitlerizmden bin kat kuv- vetlidir" başlığını taşıyan makale- ler de yer alıyor, bazı ekonomik ten- kitlerde, devletçiliği (o zayıflattıkları ileri sürüterek, istihlâk kooperatif- leri bile kötüleniyordu. Bu derginin imtiyaz sahibi ve umumi neşriyat müdürü olarak görünen ve bazı ma- kalelere de "A. Ş." diye imza atan isim ise şuydu: Abdurrahman Şe- ref!.. Bunu okuyan gazeteci, arkadaşı- na, AP'nin müfrit sağcı milletvekili Abdurrahman Şeref Laçın oMeclis- teki konuşmasından bir pasajı oku- mayı da ihmal etmedi. Laç şöyle di- yordu: "Buna ispat ederlerse şerefsiz yaşamayı şimdiden vaadediyorum. iftira etmek kolaydır ama, iftira sa- bit olunca müfterilerin yatakların 8 içine sokulup, insanların karşısına çıkmamaları lâzımdır.. Af Zafer veya hiç AP milletvekili, yanındaki gazete- cilere durmadan, "Gördünüz mü, Muhalefeti nasıl faka bastır- dık!" diyor ve alınan sonucu AP'nin bir zaferi olarak göstermek için ça- balıyordu. Aynı anlarda Demirel, Senato salonunda, suratı asık Ba- kanlarının arasında, memnun ve mütebessim görünmek için çeşitli masklar deniyor, kürsüdeki Ziya Termen ise "İktidar tarafından çı- karılmış olan bu al.." diye başlayan veya biten cümlelerle dolu bir ko- nuşmayı uzatıp duruyordu. Başta Demirel olmak üzere, AP'- -ilerin bir zafer olarak göstermeğe çabaladıkları sonuç, Af Tasarısının Senatoda kabul oedilmesiydi. İşte azmetmişler, inat etmişler ve dedik- lerini yapmışlardı. Yalnız bir ufacık nokta vardı ki, boğaza kaçan Kıl çık gibi AP' lileri rahatsız etmektey- di : Af Tasarısı Senatoda tâdile uğra- mış, Ruben Asa af dışına çıkarıl- mış, önce AP Grupunda, sonra Mec- liste 21 Mayısçıların affi için tesbit edilmiş olan ve İktidarın inatla ko- rumağa çalıştığı sınır genişletilmiş- ti. İşin tuhafı, bu değişiklikleri Mu- halefet değil, Meclis metninin vir- gülünü dahi (o değiştirmiyeceklerini AKİS söyleyen AP'li senatörler o yapmış- lardı! Şimdi tasarı, Senatoda deği- şikliğe uğradığı için, tekrar görü- şülmek üzere Meclise iade edilecek- ti. İşte "zafer" buydu. Üstelik bu za- fer, Muhalefetin katılmadığı bir o- turumda, sadece AP'lilerin oylarıyla kazanılmıştı. Bir CHP'li: "— Yahu, İktidarın bu zaferi ne güzel zafer!.. Hem onları sevindirdi, hem de bizim istediğimiz oldu!" de- di. İktidar bu büyük başarıyı, haf- tanın başında Pazartesi gecesi elde etti. O günün sabahı böyle bir so- nuç hiç umulmuyordu. AP'liler, er- ken saatlerden itibaren, iki-üç gün- dür sürdürdükleri faaliyetin tekra- rına girişmişlerdi. . Ruben Asa ile Yassıada sanıklarını affeden, buna karşılık, 21 Mayısçılara sırt çeviren adaletsiz bir tasarıyı çıkarmamaya kararlı Muhalefetin engellemelerine karşı, görüşmeleri obaşlatacak ço- gunluğu sağlamaya uğraşıyorlardı. Bunun için, toplantının açılışında 93 senatörün hazır bulunması ge- rekmekteydi. Bunu sağlamak ise çok güçtü. Çünkü iki AP senatörü, Türk Parlâmento Heyetiyle Rusya- da gezide bulunmaktaydı. Bir sena- tör hasta, Nevzat Özerdemli adın- daki İzmir senatörü ise İzmirdeydi. Bu yüzden, geçen Cuma gününden- beri yapılan ona yakın toplanma te- şebbüsü, yoklama sonunda çoğunlu- 21 Mayısçıların affı için yapılan gösteri Eski çamlar bardak olunca.. 6 Ağustos 1966