6 Ağustos 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

6 Ağustos 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S İ N Yayınlar Zenginleşen kitaplık Yurdumuzda ne vakit sinema ya- yınlarından söz açılsa, sinema kitaplığımızın çok fakir oluşundan haklı olarak yakınılır. Bu durum ancak son zamanlarda (yavaştan değişmeğe (o başlamıştır. (o Nitekim bundan dört ay kadar önce bu say- fada sinema yayınlarına ayrılan bir yazıda (Bk. Sayı: 617), son sekiz ay içinde yarım düzineden fazla sinema kitabı yayımlandığı, bunun umut verici bir belirti olduğu söylenmiş- ti. Sinema yayınlarının artık "rayı- na girmekte olduğu"nun en iyi deli- li, bu ilk yazıdan ancak dört ay geçtikten sonra yeniden yarım dü- zineyi aşan sinema yayınının orta- ya çıkışıdır. Oysa geçmiş yıllarda, mevsim sonunda yayın bilançosu ancak yabancı yayınlara (o ayrılır, bunun sonuna, çıkmışsa, bir-iki de yerli yayın eklenirdi. Sinema yayınımız şimdilik, bun- dan önceki yazıda belirtilen eğilim- den ayrılmış değildir. Yine çeviri- ler çoğunluktadır ve yine senaryo- lar büyük yer tutamaktadır. Bunun- la birlikte, çevirilerin hem çeşitli, hem de titizlikle seçilmiş olduğu söylenebilir. Senaryolar gözü edilen üç senaryodan iki- si, ssnema yayınlarına hem ge- niş yer veren, hem de bu işi büyük bir özenle yapan "Bilgi Yayınevi" tarafından yayımlanmıştır. Gerek o- tuza yaklaşan genel yayınlarının, ge- rekse şimdi beşi bulan sinema ya- yınlarının ilkine Ingmer Bergman'ın "Yaban çilekleri" senaryosuyla baş- lıyan "Bilgi Yayınevi", bu defa yi- ne Bergman'ın "Yedinci mühür"ünü güzel bir çeviriyle dilimize kazandır- dı. Çağımızın başta gelen sinema us- talarından olan bu isveçli yönetme- nin "Yedinci mühür" adlı eseri, Or- taçağ motiflerini ele alarak, bunu günümüzü insanının sorunlarına uy- gulamaktadır. o 1957 Uluslararası Cannes Film Festivalinde Jüri özel ödülünü kazanan "Yedinci mühür", önemli bir filmin senaryosu olmak yanında taşıdığı edebi değer ve şiir- li diliyle de dikkati çekmektedir. "Bilgi Yaymevi"nin ikinci senar- yosu, Kuzeydeki Bergman gibi Gü- 6 Ağustos 1966 E M A neyde, İtalyada, yine çağımızın bü- sinema ustalarından biri plan e ,Antonioni' nin "Gece sidir. "Gece", aynı yönetmenin "Serüven" adlı filminden o sonra, "Batan güneş" adlı filminden önce çevirdiği ve bunlarla birlikte o bir üçlü" meydana getiren o eseridir. Antonioni, öbür filmlerinde olduğu gibi, burada da çağdaş batı toplu- munda kadın-erkek ilişkilerini ele almakta, özellikle kadın psikoloji- sini, hiç bir yönetmenin erişemedi- ği bir haşarıyla yansıtmaktadır. 1961 Uluslararası Berlin Film Festivalinin Büyük ödülünü ve yine kerin türküsü" giderek savaşta kay- bedilmiş sevgililer için düzülen ya- nık bir türkü niteliği kazanmakta- dır. Sinemanın alfabesi Bilgi (o Yaymevi"nin üçüncü kitabı, 1953'te Ölen ünlü sovyet yönet- men ve nazariyeci Pudovkinin bu- gün "klâsik" niteliği kazanmış olan "Sinemanın temel ilkeleri" adlı, sinemacılık eğitim ve öğrenim kita- bıdır. Pudovkin, yıllarca önce yaz- dığı, fakat bugüne kadar değerinden hiç bir şey kaybetmiyen, aksine, ba- tı dillerinde sık sık yeni çeviri ve baskıları yayımlanan bu kitabında film sanatının dayandığı bellibaşlı ilkeleri büyük bir açıklıkla ortaya koymaktadır. "Kitapçılık Limited Ortaklığı Ya- Sinema yayınlarından bir kısım Eh, biraz biraz aynı festivalde Uluslararası Sinema Bâsını Ödülünü kazanan bu filmin senaryosuna karşılık "Ataç Kitabe- yi", 1960 Uluslararası Cannes Film Festivalinde üç ödül birden kaza- nan "Askerin türküsü" filminin se- naryosunu yayımlamıştır. "Askerin türküsü", daha önce "Kırk birinci" son zamanlarda da "Açık gök" fil- miyle gerek kendi ülkesinde, gerek- se yabancı ülkelerde dikkati çeken genç sovyet yönetmen Gregoriy Çukrayın geçen yıl yurdumuzda da gösterilip büyük bir ilgi uyandıran eseridir. Büyük bir barış özlemini, insancıl duyguları dile getiren "As- yınları" arasında "Akşam Kitap Ku- lübü Serisi"nden yayımlanan "Çağ- daş sinema" İngilterenin tanınmış sinema eleştirmecilerinden (Bayan Penelope Houston'un eserinden çev- rilmiştir. Houston'un, savaştan son- raki dünya sinemasının ana çizgi- lerini başarıyla verdiği bu kitabın çevirisi ne yazık ki fazla aceleye gel- mişe benzemektedir. Üstelik, aslı zaten bir cep kitabı serisinde sınır- lı bir ölçüde yayımlanan "Çağdaş sinema"nın okuyucudan habersizce kesintilere uğraması, kitabın değe- rini düşürdüğü gibi, bu kesintilere karşılık olarak başka yerlerden ya- 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: