12 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

12 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS İnönü arsamda yapıldı. İnönü, bu görüşmede Cumhurbaşkanı Sunaya, iktidar ve ona yakın çevrelerin öğ- retmenler üzerine (uyguladığı ağır baskıları ve aynı konuda yapılmak- a olan hukuk dışı işlemleri anlat- Muhalefet lideri daha önce de, geçtiğimiz hafta Çarşamba günü-, partisinin Ortak Grup toplantısında bu konuyu işlemiş ve şöyle bir ko- nuşma yapmıştı: "— Bir önemli konu da öğretmen topluluğunun içinde bulunduğu de- rin huzursuzluktur. Bu arada köy öğretmenlerini omalüm çevrelerce baskı altına alma gayretlerine dair pek çok şikâyetler aldım. Üzüntü duydum, Federasyon grupu ile Mil- liyetçi Öğretmenler (o Derneklerinin karşılıklı: vaziyete sokulması eğitim ve öğretimi zedelemektedir. Bir ta- raf iltihaka zorlanmakta veya çevre yaşanılmaz oOhale getirilmektedir. Türkiyede vahim olaylar cereyan e- diyor.. Hocalar öğretmenleri baskı altında tutuyor. Bütün bu konulan sayın Başbakana anlatacağım. O- lumlu bir sonuç alacağımızı uma- nın." CHP Genel Başkanı başlangıçta, konuşmasında da belirttiği gibi bu "vahim durumu" Başbakan Süley- man Demirele duyurmayı düşündü ve fakat o sırada Demireli Ankara- da yakalayamadığı için şikâyetini Cumhurbaşkanı Sunaya yaptı. Muhalefet lideri İsmet İnönü ile Cumhurbaşkanı Sunayın görüşme- sinden ve CHP Genel Başkanının Grup konuşmasından basın yoluyla haberdar plan ve öğretmenler ara- sında "tebeşirci Selâhattin" diye a- rulan Milliyetçi Öğretmenler Derne- ği Genel Başkanı Selâhattin Arıkan" ertesi gün bir basın toplantısı yap- tı ve İnönüyü cevaplandırdı. Milliyetçi Öğretmenler o Derneği -sanki diğerleri milliyetçi değil- Ge- nel Başkanı Arıkan beyanatında kendisinin tüm Öğretmenlerin lideri olduğunu ifade ediyor ve Demirelin davulunu tokmaklıyordu. Selâhattin Ankanın öğretmenle- ri ikiye ayıran beyanatından sonra AP iktidarı ile birlikte öğretmenle- re musallat olan partizanlık âfeti su yüzüne açık seçik geçen hafta i- çinde çıktı. Türkiye Öğretmenlerinin gerçek temsilcisi olan Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu Genel Başkanı Hayrettin Uysal durumu şöyle özetledi: 12 Kasım 1966 Hayrettin Uysal Cihad açıldı Türkiyenin çeşitli yerlerinde medi gelen ve gittikçe gelişen partizan baskı örneklerini, Milliyet- çi - Mukaddesatçı görünmeye çalı- Selâhattin Arıkan Davulu tokmaklıyor YURTTA OLUP BİTENLER şan, gerçekte çıkarcı bir kuruluşun Bakanlık üzerindeki etkilerini sak- lama gayretleri, elimizdeki belgeler yönünden mümkün değildir. e Milli Eğitim Bakanlığının üzerinde bu ME etkisi söz konusu değil- se, Milli Eğitim Bakanlığının çeşit- li bim e yerleştirilen (o Milli- yetçi - Mukaddesatçı öğretmen bir- liği kurucularının buralarda işi ne? Bu kişilerin faaliyetlerini ve içlerin- de AP milletvekili adaylarının bu- lunduğu kadronun türk milli eğiti- mine kendi dernekleri vasıtası ile hem kadro bakımından, hem de A- tatürk milliyetçiliğine aykırı eylem- leri bakımından çabalarını ne ile izah edebilirler?" Önce kadro!. Öğretmenlere uygulanan ve her nin. iktidara gelişini kendileri için bir "kurtuluş" olarak niteleyen ve milliyetçi - mukaddesatçı geçinen bir grup fırsatçı, derhal Milli Eği tim Bakanlığını işgal ederek icra-ı faaliyete geçtier. Önce Bakanlık- taki köşe başları "ayarlandı". Mil- liyetçi Öğretmenler Derneği müca- hitlerinden ve hepsi de AP'li olan Osman Tunç, Ömer Tanrıkulu, Nu- rettin Uytun, Mehmet Uytun şube müdür ve müdür yardımcılıklarına getirildiler. Cevat Korkut, Hüseyin /emişoğlu, Reşat Mızral za Özgünç, Sıtkı Bilmen, Emin Çakır- oğlu adındaki şahıslar Bakanlığın kilit noktalarına tâyin edildiler. Bunların hepsi de, ya açıktan AP'- lidirler veya AP'ye ( yakınlıklarıyla tanınmaktadırlar. Suyun altındaki oyun Büyük kısmı, DP'den müdevver yöneticilerin rahle-i tedrisinden geçen yeni ekibin Bakanlık içinde- ki hakimiyeti bu kadarla kalmadı. ayırma yöneticiler hemen paçala- rı sıvadılar ve ilk olarak işe iller- den başladılar. İlerdeki Milli Eği- tim temsilciliklerine AP sempatiza- nı kişileri yerleştirdiler. Asıl ö- nemlisi, Bu kanalla ilçelere, köylere ve yurdun dört bucağındaki eğitim görevlileri arasına partizanlık tohu- munun ekilmesidir. eo Bakanlıktaki kadroya diğer öğretmenler tarafın- dan takılan isim "Listeciler" dir. Bunlar harıl harıl kara listeler ha- zırlamakta ve bu listelere göre Ba- kanlıkça tayinler yapılmaktadır. Bu- nun için de bir yol bulunmuştur: Bulundukları çevrede AP'ye karşı 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: