AKİS İnönü arsamda yapıldı. İnönü, bu görüşmede Cumhurbaşkanı Sunaya, iktidar ve ona yakın çevrelerin öğ- retmenler üzerine (uyguladığı ağır baskıları ve aynı konuda yapılmak- a olan hukuk dışı işlemleri anlat- Muhalefet lideri daha önce de, geçtiğimiz hafta Çarşamba günü-, partisinin Ortak Grup toplantısında bu konuyu işlemiş ve şöyle bir ko- nuşma yapmıştı: "— Bir önemli konu da öğretmen topluluğunun içinde bulunduğu de- rin huzursuzluktur. Bu arada köy öğretmenlerini omalüm çevrelerce baskı altına alma gayretlerine dair pek çok şikâyetler aldım. Üzüntü duydum, Federasyon grupu ile Mil- liyetçi Öğretmenler (o Derneklerinin karşılıklı: vaziyete sokulması eğitim ve öğretimi zedelemektedir. Bir ta- raf iltihaka zorlanmakta veya çevre yaşanılmaz oOhale getirilmektedir. Türkiyede vahim olaylar cereyan e- diyor.. Hocalar öğretmenleri baskı altında tutuyor. Bütün bu konulan sayın Başbakana anlatacağım. O- lumlu bir sonuç alacağımızı uma- nın." CHP Genel Başkanı başlangıçta, konuşmasında da belirttiği gibi bu "vahim durumu" Başbakan Süley- man Demirele duyurmayı düşündü ve fakat o sırada Demireli Ankara- da yakalayamadığı için şikâyetini Cumhurbaşkanı Sunaya yaptı. Muhalefet lideri İsmet İnönü ile Cumhurbaşkanı Sunayın görüşme- sinden ve CHP Genel Başkanının Grup konuşmasından basın yoluyla haberdar plan ve öğretmenler ara- sında "tebeşirci Selâhattin" diye a- rulan Milliyetçi Öğretmenler Derne- ği Genel Başkanı Selâhattin Arıkan" ertesi gün bir basın toplantısı yap- tı ve İnönüyü cevaplandırdı. Milliyetçi Öğretmenler o Derneği -sanki diğerleri milliyetçi değil- Ge- nel Başkanı Arıkan beyanatında kendisinin tüm Öğretmenlerin lideri olduğunu ifade ediyor ve Demirelin davulunu tokmaklıyordu. Selâhattin Ankanın öğretmenle- ri ikiye ayıran beyanatından sonra AP iktidarı ile birlikte öğretmenle- re musallat olan partizanlık âfeti su yüzüne açık seçik geçen hafta i- çinde çıktı. Türkiye Öğretmenlerinin gerçek temsilcisi olan Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu Genel Başkanı Hayrettin Uysal durumu şöyle özetledi: 12 Kasım 1966 Hayrettin Uysal Cihad açıldı Türkiyenin çeşitli yerlerinde medi gelen ve gittikçe gelişen partizan baskı örneklerini, Milliyet- çi - Mukaddesatçı görünmeye çalı- Selâhattin Arıkan Davulu tokmaklıyor YURTTA OLUP BİTENLER şan, gerçekte çıkarcı bir kuruluşun Bakanlık üzerindeki etkilerini sak- lama gayretleri, elimizdeki belgeler yönünden mümkün değildir. e Milli Eğitim Bakanlığının üzerinde bu ME etkisi söz konusu değil- se, Milli Eğitim Bakanlığının çeşit- li bim e yerleştirilen (o Milli- yetçi - Mukaddesatçı öğretmen bir- liği kurucularının buralarda işi ne? Bu kişilerin faaliyetlerini ve içlerin- de AP milletvekili adaylarının bu- lunduğu kadronun türk milli eğiti- mine kendi dernekleri vasıtası ile hem kadro bakımından, hem de A- tatürk milliyetçiliğine aykırı eylem- leri bakımından çabalarını ne ile izah edebilirler?" Önce kadro!. Öğretmenlere uygulanan ve her nin. iktidara gelişini kendileri için bir "kurtuluş" olarak niteleyen ve milliyetçi - mukaddesatçı geçinen bir grup fırsatçı, derhal Milli Eği tim Bakanlığını işgal ederek icra-ı faaliyete geçtier. Önce Bakanlık- taki köşe başları "ayarlandı". Mil- liyetçi Öğretmenler Derneği müca- hitlerinden ve hepsi de AP'li olan Osman Tunç, Ömer Tanrıkulu, Nu- rettin Uytun, Mehmet Uytun şube müdür ve müdür yardımcılıklarına getirildiler. Cevat Korkut, Hüseyin /emişoğlu, Reşat Mızral za Özgünç, Sıtkı Bilmen, Emin Çakır- oğlu adındaki şahıslar Bakanlığın kilit noktalarına tâyin edildiler. Bunların hepsi de, ya açıktan AP'- lidirler veya AP'ye ( yakınlıklarıyla tanınmaktadırlar. Suyun altındaki oyun Büyük kısmı, DP'den müdevver yöneticilerin rahle-i tedrisinden geçen yeni ekibin Bakanlık içinde- ki hakimiyeti bu kadarla kalmadı. ayırma yöneticiler hemen paçala- rı sıvadılar ve ilk olarak işe iller- den başladılar. İlerdeki Milli Eği- tim temsilciliklerine AP sempatiza- nı kişileri yerleştirdiler. Asıl ö- nemlisi, Bu kanalla ilçelere, köylere ve yurdun dört bucağındaki eğitim görevlileri arasına partizanlık tohu- munun ekilmesidir. eo Bakanlıktaki kadroya diğer öğretmenler tarafın- dan takılan isim "Listeciler" dir. Bunlar harıl harıl kara listeler ha- zırlamakta ve bu listelere göre Ba- kanlıkça tayinler yapılmaktadır. Bu- nun için de bir yol bulunmuştur: Bulundukları çevrede AP'ye karşı 13