12 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

12 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS korumak için, Pariste bir günde si- lâhlanan 200 bin sivil gönüllünün Hükümetle işbirliği yapması sebe- biyle, plânlarını tahakkuk ettireme- mişlerdir." 1966 yılında, Demirelin Başba- kanlık yaptığı bir Türkiyede ve çok kimsenin kritik günlerin başlangıcı olarak kabul ettiği bir devrede söy- lenen bu sözler, tam bir soğuk duş tesiri yarattı. Neydi bunun anlamı? Bir hareket mi vardı? Başbakan, milli güvenlik ve istihbarat imkân- sözlerde demokrasinin tehdidinden, bu tehdidi devlet kuwetlerinin de- gil ancak silâhlandırılmış halk gö- nüllülerinin önleyebileceğinden ni- çin bahsedilmişti? Bir basit örnek dahi olsa, son yıllarda hayli ciddi darbe teşebbüsleri görmüş bir ülke- de, bir Başbakanın böyle konuşma- sının hangi anlamlara gelebileceği çok iyi bilinmekteydi. Demirelin da- hi böyle bir ihtimali düşünmemesi mümkün değildi. Demirelin yeni üslübu YURTTA OLUP BİTENLER gazetelerin hiç biri, konuşmanın bu pasajım almam ışta! Bu pasajı ve- renler sadece İstanbul gazetelerin- den Cumhuriyetle Tercüman, Anka- radan da Ulustu. Bu bir tesadüf müydü, yoksa iktidar kampının ga- zeteleri gizli bir direktif mi almış- lardı? Ya da, Zaferde Füruzan Te- kilin yazdığı gibi, işi şaka olarak mı kabul etmişlerdi? oBir takım kimseler ise "Bu AP gazeteleri Ge- nel Başkanlarından akıllı!" diye dü- şünmekten kendilerini alamadılar. larını elinde tutan bir sorumlu ola- (o Ertesi rak niçin böyle konuşmuştu? Bu ünü haberi tuhaf verdiler. ri gazeteler bir İktidar taraftarı Herhalde, bu bir tesadüf değil- dir. Demirelin bu sözleri ne için HER YAŞTA ÖĞRENİR AMA... leri kendi elinde toplarken, öteyandan Parlâmentonun dağılmadığını da belirterek, kendi kuyusunu kazan sağcı partileri bile susturmaya kalkışmamıştır. De Gaulle'ün yaptığı bu televizyon konuşmasın- dan kısa bir süre sonra, ortalıkta, âsi paraşütçü bir- liklerin Fransayı işgale teşebbüs edecekleri söylenti- leri dolaşmaya başlamıştır. Bunun üzerine devrin Başbakanı Michel Debre -bugün Maliye Bakanıdır- gece yarısı bir bildiri yayınlayarak Fransız halkının ütün gücüyle vatan savunmasına katılmasını iste- miştir. Fakat durunuz.. Debrâ, başbakan olarak, kim- seye "silâhlanınız" dememiştir. Debrenin dediği şu- dur: "Alarm düdükleri çalmaya başlar başlamaz, ey Fransızlar, dışarıya çıkınız. Yaya, ya da taşıt araçla- rınızla yollara dökülünüz. Aldatılmış askerlerin önü- ne çıkınız ve kendilerine düştükleri derin yanlışı an- latmaya çalışınız." Silâhlanma hikâyesine gelince, onun da aslı şu- dur: O sırada Fransız Hükümetinin elinde bir işgal hareketini önleyecek kadar düzenli birlik yoktu. Bi- lindiği gibi, yarım milyon Fransız askeri Cezayirde savaşıyor, 60 bin Fransız askeri de Batı Almanyada bulunuyordu. Fransada kalan birlikler ya eğitim, ya da bakım birlikleriydi. Bununla beraber, 23-24 Nisan gecesi, Rambouillet kesiminde üslenmiş bir zırhlı bir- likle 40 bin Jandarma Paris içindeki önemli devlet dai- relerini korumak üzere durum almışlardır. Bu kuvvetlerinin yetersizliğini gören bazı siyasal partiler, özellikle sosyalistler ve komünistler, üyele- rini silahlanmaya değil, derhal Fransız silâhlı kuvvetlerine katılmaya çağırmışlardır. Bu çağrı üze- rine bazı sivil gönüllüler 24 Nisan sabaha karşı İçiş- leri Bakanlığı önünde toplanmaya başlamışlar ve ken- 12 Kasım 1966 dilerine asker elbisesi dağıtılmıştır. Fakat bunlara si- lâh dağıtıldığı yolunda hiçbir delil ve işaret yoktur. Tam tersine, hükümet, sivil halka silâh dağıtılma- ması için özel bir dikkat göstermiştir. 24 Nisan günü bir sosyalist temsilci İçişleri Bakam Frey'den asker elbisesi giydirilmiş gönüllülerin o silahlandırılmasını istemiş, fakat Bakan, hem de Bakanlığa ordu depola- rından iki kamyon dolusu silâh geldiği halde, bu is- teği yerine getirmemiştir. Ayrıca, Enformasyon Ba- arı- nın ancak orduya kayıt işlemleri yapıldıktan sonra aranacağını bildirmiştir. Tarafsız gözlemcilere göre, bu sırada İçişleri Bakanlığının önünde toplanan gö- nüllülerin sayısı 10 bini aşmıyordu. Oysa, bundan bir gün sonra isyanı protesto için sendikalar tarafından yapılan grev çağrısına 10 milyon kişi uymuştur. 25 Nisanda de Gaulle hem Fransadaki askeri kuv- bes çoğaltmak, hem de sivillerin işe karışmalarım nlemek amacıyla, Almanyada bulunan Fransız kuv- olağanüstü ee geçince geri yollamak üzere, Fransaya çağırmıştır. İsyan, 26 Nisanda, âsi ge- nerallerin gerilemeleri üzerine tarih yaprakları arası- na karışmıştır. İşte Demirelin kulaktan dolma bilgilere dayana- rak söylediklerinin içyüzü... Bu bilgi, bütün dünya tarafsızlıklarıyla ün salmış Le Monde ve New York Times gazetelerinden derlenmiştir. Merak edip bunla- rı karıştıranlar, sivil halkı birkaç âsi generalin peşine katılan kuvvetlerle hükümete bağlı kalan birlikler arasındaki çatıştırmaya karıştırmamak için, Fransız Hükümetinin ne kadar gayret harcadığını daha iyi göreceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: