12 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

AKİS nı doğru bir şekilde tespit edecek dakik lâboratuvarlar o-tüberküloz bakteriyoloji lâboratuvarları- yok - tur. Oldukça uzun tedaviyi gerekti- ren bu hastalığın kökünü kazımak için, herşeyden önce, bu çeşit lâbo- ratuvarları (oOkurmak ve çoğaltmak zorunludur. İlk damar cerrahı Türkiyede ilk damar cerrahı olan ve doçentlik tezini de damar cer- rahisi konusunda veren kırkdokuz yaşında, iki çocuk babası Albay Ze- ki. Türkerin sağlık yazarı ile yaptı- $ı sohbet toplantısı -daha doğrusu, beklenmedik o ziyaretle kendiliğin- den meydana çıkan açık oturum- son bulduğu zaman, saatler, 15.251 gösteriyordu. Her tarafi pırıl pırıl hastahane- den geçerken, sağlık yazarının gö- idi bir özel bölmeye takıldı. Burası, yalnız bu hastahanede bulunan ve ameliyattan sonra hastaların "kendi kendilerine gelme ve bakım" bölü- mü idi. İlk defa bu hastahanede ku- rulmuş olan bu bölüm, en son tıbbi ve cerrahi cihazlarla donatılmış mo- dern ameliyathanenin giriş kısmın- da yer almıştı. Yeni ameliyat olmuş hastaların ayağına kadar her türlü tedviyi ve cihazı getiriyordu. Her odada, santral oksijen tertibatı, seyyar röntgen V.S. vardı. Ayrıca, oksijen oçadırından çok daha mo- dern bir cihaz olan, "Ensstöm" -sunni teneffüs o cihazı- ise, sadece bu hastahanenin ameliyathanesin- de mevcuttu. Akciğer ve kalbin her türlü teda- TIB visinin yapıldığı Silâhlı Kuvvetlere ait bu 750 yataklı hastahanenin he- nüz iki bölümü kurulmuştur. Üçün- cü bölümü olan "kalp cerrahisi bö- lümü" ise kurulmak üzeredir. Mem- lekette böylesine önemli bir hasta- hanenin varlığından - Çalıcadaki- ler dahil- milyonlarca insanın he- nüz habersiz bulunduğu düşünüle- cek olursa, sağlık yazarının o gün- kü ziyaretten çok şeyler öğrendiği anlaşılır. Nitekim, güneş batarken hasta- haneden ayrılıp, arabasına binen Zi- yaretçi yazar, yanındaki arkadaşı- — Memlekette böyle on hasta- hane daha olsun, veremle savaş mutlaka başarıya ulaşır" demekten kendini alamadı. 12 Kasım 1966 (Basın A: 3220) 38 21