12 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

12 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ve devrimci olarak tanınan öğret- menler çeşitli şark kurnazlıklarıyla suçlu diye disiplin kurularına sev- kedilmekte ve hazırlanan danışıklı döğüş gereği olarak da ya başka yerlere sürülmekte veya Bakanlık emrine alınmaktadırlar. Mahalli AP yöneticilerinin, köy imamlarının veya çevrenin nüfuzlu kişilerinin iği öğretmenlere derhal bi- takılmaktadır ve bunlar çoğu kere de gerekçesiz olarak baş- ka yerlere tayin edilmektedir. Nur- cular, öğretmenleri lekelemek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Bu olaylar en çok Milliyetçi Öğ- retmenler Teşkilâtının bulunduğu yerlerde oldu. Antalya, Edirne, Adı- yaman, Bursa, İzmir ve Konya, öğ- retmenlerin en çok tedirgin edildik- leri illerdir. Buralarda görevli Ömer Lütfi Göksel, Selâhattin Ortaç, Rem- zi Uçar, Ertuğrul Seyhan, Reşat Mızrak gibi Mili Eğitim müdürleri bir taraftan bölgelerinde Milliyetçi Öğretmenler Derneği şubelerinin kurulmasını bütün imkânlarıyla desteklerken, bir taraftan da öğret- menleri bu derneklere sokabilmek için h her çeşit ayak oyununa başvur- ul Partizanlığı da aşan bu davranış- lar, milliyetçi - mukaddesatçı kad- ronun Parlâmentodaki temsilcileri tarafından da en geniş şekilde hi- maye ve teşvik gördü. Fethi Tevet- oğlu, Hüsnü Dikeçligil, İhsan Ata- öv, Mevlüt Yılmaz, Muammer Dirik, Mehmet Ateşoğlu, Ali Rıza Çetinel, Fahri Uğrasızoğlu, Naşit Sanca, Os- man Yüksel Serdengeçti ve Zeki E- feoğlu acundaki milletvekili ve sena- törler, bu kara tedhişin ve partizan eylemlerin ya bizzat tertipçisi veya savunucusu oldular. Uyusun da büyüsü Bu hava içinde ve "sebepsiz olarak cezalandırılan veya sürülen yüz- lerce öğretmen, Türkiye öğretmen Dernekleri ederasyonu ve Türkiye Öğretmenler Sendikasına başvurarak haklarının savunulması- nı istedi. Bunun üzerine her iki te- şekkül 162 haksız tâyin ve hukuk dışı işlem hakkında Danıştaya dâva açtı. En son bir habere göre, Türki- ye Öğretmenler Sendikasının Genel Başkanı Fakir Baykurt ya Ankara dışına tâyin edilmek veya Bakan- lık emrine alınmak üzeredir. Yine bir yazar olan ve bir süre önce A- danaya sürülen Mahmut Makalın 14 Bakanlık emrine alınması hakkın- daki kararname de tastikten çık- mıştır. Bakanlık yetkilileri, başta Bakan Orhan Dengiz olduğu halde olayla- rı yalanlamaya çalışmakla yetindi- ler. Onlara göre, AP'nin karşısında olan öğretmen kuruluşları bu hava- yı kasıtlı olarak yayıyor ve politik çıkarları için bundan fayda umu- yorlardı. Geçtiğimiz hafta içinde Ana Mu- halefet partisi liderini bir konuşma yapmaya ve Cumhurbaşkanına şikâ- yete zorlayan olayların su yüzünde- ki sebepleri ne olursa olsun hakim kanaat, AP iktidarının ve bir takım adamlarının Anayasanın en- samimi savunucuları olan devrimci öğret- menlere karşı tam bir cihat açtık- larıdır. Hatırlanacağı gibi bu, DP iktidarının son yıllarında da böyle olmuş ve fakat daha akıllı hareket eden o kadro bile işi bu derece a- leniyete dökmeye cesaret edeme- mişti. Buna rağmen sonuç bilin- mektedir. C.H.P. Mağlup sayılan galipler Biten hafta içinde, CHP'de garip bir hadise oldu. o Kurultaydan mağlüp çıkan Feyzioğlu takımı, Bülent Ecevit Teşkilâta hareket AKİS zaten el altından idare etmekte ol- duğu 76larla birlikte ismi var, cis- mi yok bir çorba- Grup seçimlerini vurmuş ve Kurultayda, yahut on- dan önce Ortanın Soluna karşı di- renenleri yönetim kurullarına seç- tirtmişti. Fakat bir kaç gün sonra, yönetim kurulları ortak bir toplan- tı yaptıklarında yeni galiplerden pek canhıraş bir feryat (yükseldi: Kendileri sağcı olmakla suçlanıyor- lardı! Feyzioğlu takımının en ka- rıştırıcı unsuru Coşkun Kırca daha da üst seviyede bir imdat talebin- de bulundu: İnönü, kendilerini sa- vunmalı ve kendilerinin sağcı olma- dıklarım ilân etmeliydi! Zira, Grup seçimlerini hemen bütün gazeteler "Sağcıların zaferi" olarak vermişti. Sağcılar, aslında sol fikirlere sahip kendileriydi: Böyle haksızlık olur muydu? Aslında bu, gerçekten sol fikirle- re sahip bulundukları halde, Teş- kilâtın Ortanın Solunu tutmayacağı ve onun şampiyonlarını, başta İnö- nü, itham edeceği hesabıyla oyun i- cinde oyun çevirmeye kalkışanların Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmalarının ibret verici bir tecellisiydi. İnönü, talebe gülmekten kendi- sini alamadı. Sol fikir sahipleri bir tutumlarından dolayı taraflı taraf- sız bütün basında sağa diye dam- galanmışlardı. Şimdi Genel Baş- kandan kendilerinin sağcı olmadık- larının ilânını istiyorlardı. Bunu sağlamak için tutumları- nı değiştirmeleri daha kestirme bir yol değil miydi? Meselenin aslı Aslında hadise, Ortanın Solu fik- rinin CHP Teşkilâtında, o takı- mın ilk tahmininin aksine gittikçe daha fazla itibar ve taraftar topla- dığının her geçen gün biraz daha iyi belirmesinin doğurduğu buruk- luktur. Bunun delilleri Genel Mer- kezde şimdi her gün tekrarlanmak- tadır. Haftanın içinde, Kırıkkale CHP ilçe başkanı, yanında fakir kılıklı bir vatandaşla birlikte Genel Sek- reter Yardımcılarının odasına girdi. Kendilerini Orhan Birgit karşıladı. Fakir kılıklı vatandaşla ilçe başka- ei âdeta hepbir ağızdan şöyle dedi- er: — Bizim Kırıkkalede açık otu- rum yapacağız. Ecevitle sizlerin de gelmenizi isteriz Birgit, Genel Sekreterin gezi 12 Kasım 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: