12 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

12 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Vietnam Eski hamam, eski tas Birleşik Amerikanın teksaslı baş- kanı Johnson'ın büyük gürül- tüyle çıktığı Uzak Doğu gezisi, çık- tığı sıradaki kadar değilse bile, yine de gürültülü bir biçimde sona er- miş bulunuyor. Bitişteki gürültü- nün birincisi, Malaysiadaki karşı- lanmasıdır. Solcu kuruluşların yap- tığı gösterilere polis ateş açmış, bu ateş sırasında bir kişi ölmüş, bir kişi de ağır yaralanmıştır. İkinci gürültü. Başkanın Güney Koreyi ziyareti sırasında çıkmıştır. Gerçi Seuldeki karşılama Başkana bütün gezisi sırasında yapılan en ateşli karşılama olmuştur ama, Johnson Güney Kore başkentinde bulunur- ken saygısız Kuzeyliler sınırdaki a- merikan askerlerine ateş açmışlar ve altı erin ölmesine sebep olmuş- lardır. Tabii gürültünün en büyüğü de, tam Başkan Çin yakınlarınday- ken, en az Kuzey Koreliler kadar saygısız olan Pekin yöneticilerinin patlattıkları dördüncü atom bom- basından gelmiştir. Kuala Lumpur- da bu konuya değinen Başkan, her zamanki diplomatik o acemiliğiyle, bütün dünyada şüphe uyandıran sözler etmiş ve Birleşik Amerikanın Çin bombalarından korkmayacağı- nı, amerikan gücünün gerekirse Çi- nin atom bombalarım yerle bir ede- bileceğini ve edeceğini söylemiştir. Şimdi bütün yorumcular, bu sözle- rin arkasında yatan anlamı tartış- makta, Washington'un Çin atom te- sislerini tahrip etmeyi düşünüp dü- şünmediğini bulmaya çalışmakta- dırlar. Vietnam konusuna gelince, Ma- tufla bildirisi bu konuya hiçbir yeni ümit ışığı getirmediği gibi, bütün barış görüşmelerini Vietkong saldı- rılanımı durmasına bağlamakla iş- leri daha da karıştırmıştır. Başka- nın bir yandan bu bildiriyi imzalar- ken öteyandan her zaman, her yer- de, her şart altında görüşmeye ha- zır olduğunu ileri sürmesi, doğrusu anlaşılır şey değildir. Üstelik, Ha- noiden, Kuzeye yapılan bombardı- manların durdurulması için aracı- 32 larla ve el altından yapılan çağrıya da hiçbir olumlu cevap vermiş de- ğildir. Bunun nedenini anlamak için amerikan basınına şöyle bir göz atmak yeterlidir. Gerçekten, amerikan gazetelerinde çıkan ha- berlere göre, amerikan savaş uz- manları gibi Başkan Johnson da, bu bombardımanların askeri bakım- dan faydalı meyveler vermeye baş- ladığına inanmaktadırlar. ça, Vietnam sorununa devamlı bir çözüm yolu bulmak mümkün de- ğildir. Kuvvet belki oVietkongu bir süre için sindirir. Kuzey Vietnamı belki haritadan siler. Fakat uzun sürede, Vietnam milliyetçileri, ül- kenin kaderine hakim olmak için yeniden ortaya çıkarlar ve kendi ül- kelerinde, kendi diledikleri düzeni kurmayı başarırlar. O zaman da bu- gün akan kanlar, dökülen milyarlar boşa gitmekle kalır. Kuvvetin hiç- bir uluslararası anlaşmazlığa çare Kuwet yolundan medet umduk- olduğu görülmüş değildir. GEÇEN HAFTA DÜNYADA İTALYA — Ondokuz yıllık bir bölünmeden sonra, İtalyan sosya- listleri geçen haftanın sonunda yeniden birleştiler ve böylece, Hıristi- yan Demokratlarla Komünistlerden sonra, İtalyanm üçüncü büyük partisini kurmayı başardılar. Bilindiği gibi, İtalyan Sosyalist Partisi- nin Signor Nenni liderliğindeki sol kanadı 1947 yılında komünistler - le işbirliği yapmak taraflısı olunca, Signor Saragatın liderliğindeki sağ kanat partiden ayrılarak Sosyal Demokrat Partisini kurmuştu. O zamandan bu yana köprülerin altından çok sular akmış, Signor Nenni özellikle 1956 Macar ayaklanmasından sonra komünistlerle bağ- larım kopararak ortaya yanaşmış, 1960 yılından başlayarak da Sosyal Demokratlar ve Hristiyan Demokratlarla aynı hükümetler içinde yer almıştır. Böyle olunca, iki sosyalist partisinin aralarındaki bölünmeyi devam ettirmeleri için ortada bir neden kalmamıştır. Geçtiğimiz haf- ta sonu Signor Nenninin liderliğinde yeniden bütünlüğüne kavuşan İtalyan Sosyalist Partisinin, gelecek genel seçimlerde, bir yandan ünlü lider Togliatti'nin ölümünden sonra bir türlü toparlanamayan komünistlerden ümidi kesen işçilerle Hristiyan Demokrat Partisinin sol kana tından oy toplaması ve böylece daha da kuvvetlenmesi bek- lenmektedir. FEDERALALMANYA — Kabinesindeki dört Hür Demokrat Ba- karını vergilerdeki artısı bahane ederek batmak üzere olan gemiden ayrılmaları üzerine azınlıkta kalan Başbakan Erhard, geçen hafta da, kendi partisi içinden gelen baskılarla karşı karşıya bulunuyordu. İh- tiyar Adenauerin mirasçısı olan Dr. Erhard, gerçekten, işbaşında bu- lunduğu süre içinde başardı bir lider olarak görünememiş ve Alman kalkınmasının mimarı olarak tanındığı halde son günlerde hızını ar- tıran enflâsyonu önlemekte güçlük çektiği gibi partisinin içindeki çeşitli akımları birleştirmekte de başarı gösterememiştir. Bonnda do- laşan söylentilere göre, şimdilik koltuğunda oturmaya kararlı görün- mekle beraber, kendisine karşı giderek büyüyen aykırılık karşısında, Dr. Erhard, bu aynı sonlarına doğru yapılacak eyalet seçimlerinden sonra istifasını vermeyi düşünmektedir. Gene aynı söylentilere bakı- lırsa, Erhard'tan boşalacak başbakanlık koltuğu için en kuvvetli a- day, Hristiyan Demokratların parlâmento Grup Başkam Rainer Bar- zeldir. Bu arada, Dışişleri Bakanı Gerhard Schröderin adı da duyul- BUNLAR DA OLDU 12 Kasım 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: