12 Kasım 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

12 Kasım 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER A.P. Hayrola, berigele Füruzan Tekilin Salı günü Zafer Gazetesindeki obaşyazısı şöyle başlıyordu: "İstanbul ve İzmir kongre nu- tuklarında, Başbakan Demirelin iki önemli unsuru değerlendirdiği gö- rülmüştür. Bunlardan biri, gerçek- ler önünde cesaret, diğeri siyasi te- fekkür ve ilişkilerde mizahtır..' 24 saattenberi bir sebep yüzün- şansına sahip olunca biraz ferahla- dıve, "— Hay Allah, korkutan sözler Allaha" dedi. demek ki bizi mizahmış, şükür Demireli iyi tanıyanlar dışındaki bütün vatandaşları ve özellikle AP'- nin her vesile ile "aman ürktü" diye öne sürdüğü özel sektörü ve piya- sayı ogerçekten heyecanlandıran -Bazı kimseleri ise yapılan cahillik yüzünden güldüren (Bak: YURTTA OLUP BİTENLER - Sayfa: 6-7) se- AKİS bir kısmıydı.. Demirel İzmirde yap- tığı kongre konuşmasında, İngiltere, Fransa ve Amerikada hürriyetleri demokrasiyi kanuni müeyyidelerin ve devlet kudretlerinin değil başka kuvvetlerin okoruduğunu ifade et- miş ve meramım şöyle anlatmıştı: "İktisaden hür, kuvvetli zümre- lerin varlığı, demokrasiyi ve hürri- yetleri koruyan çok büyük teminat- tır. Cezayirin istiklâline kavuşturul»> ması sırasında, anavatana silâhlı bir baskın yapmak hevesi ile ayak- den endişe ve merak içinde bulu- nan çok kimse, bu başyazıyı okuma bep, Kongresinde Başbakan Demirel: Başbakan Demirelin yaptığı "Cezayirin istiklâle kavuşturulması lanan general Salan emrindeki pa- raşütçüler, rejimi ve hürriyetleri İNSAN anavatana İzmir konuşmanın sırasında silâhlı baskın yapmak hevesile ayaklanan General Salan emrindeki paraşüt çiller, rejimi ve hürriyetlerini korumak için Pariste bir günde silâhlanan 200 bin sivil o gönüllünün ettirememişlerdir.” oo (İzmir Eskiler o “bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp" demişler. Bilmiyoruz Başbakan İzmirde konuşur- ken ne demek istemiştir.. Eğer bu söylediklerini doğ- ru sanıp da bunlardan Türkiye için ahkâm çıkarmaya kalkışacaksa, hemen belirtelim ki, çağdaş Fransada şimdiye kadar sivil halkı ordusuna karşı silâhlandır- mış tek bir hükümet yoktur. Eğer bilmediğini kabul edip de işin doğrusunu öğrenmek istiyorsa, işte De- mirele Fransadaki 1961 olaylarının kısa bir hikâyesi: 21-22 Nisan 1961 gecesi, Cezayirde, General de Ga- ulle'ün Cezayir politikasını beğenmeyen bazı subay- lar, dört emekli generalden kurulu bir direktuvarın liderliği altında ayaklanmışlar ve Paris hükümetinin bir "ihanet hükümeti" olduğunu ileri sürerek bir as- keri yönetim kurduklarım ilân etmişlerdir. Hepsi de emekliye ayrıldıktan sonra aşırı sağcı kuruluşlarla yakın bağlar kuran bu dört general Maurice Challe, Raoul Salan, Edmond Jouhaud ve Andre Zeller'di. Dört asi generalin bu hareketi Fransada öğreni- lince, Cezayir bağımsızlığının karşısında olan fanatik sağcılardan başka, isyanı benimseyen tek bir insan çıkmamıştır. Fransız kabinesi 22 Nisanda bir toplantı yaparak bütün Fransada olağanüstü durum ilân et- miş ve dört generalin askeri mahkemeye verilmesini kararlaştırmıştır. Bunun yanısıra, de Gaulle'ün en gü- vendiği devlet adamlarından olan Louis Joxe da, âsi- leri doğru yola çağırmak görevile Cezayire gönderil- miştir. Cezayir isyanı Fransada öğrenilir öğrenilmez, za- ten yeraltında çalışan aşırı sağcı kuruluşlarla onların parlâmentodaki temsilcileri dışında, bütün siyasal kuruluş ve partiler Anayasa düzeninden yana çıkmış- lardır. Bunların arasında de Gaulle'ün partisi olan Hükümetle işbirliği yapması osebebile plânlarını tahakkuk konuşmasından UNR kadar sosyalistler, radikaller, işçi sendikaları, öğretmen ve öğrenci kuruluşları, komünistler de var- dı. Bunların hemen hepsi, yayınladıkları bildiride, A- nayasa düzenine karşı girişilen bu isyanı takbih et- mişler ve halkı bu düzen çevresinde birleşmeye çağır- mışlardır. Ortanın solundaki partilerin bildirilerinde, ortalıkta böyle bir davranışı "haklı" gösterecek hiç- bir nedenin bulunmadığı özellikle belirtilmektedir. Dört generalin isyanı, ilk gün, Cezayir şehrinin ötesine gitmiyordu. Ertesi gün, 23 Nisanda, isyan bü- tün Cezayir ülkesindeki birliklere yayılmıştır. Cons- tantine bölge kumandam General Gouraud'nun da is- yancılara katılması, durumu alabildiğine gerginleştir- miştir. Bununla beraber, Fransız halkı ayaklanmayı "haksız" bulmaya devam etmiş ve de Gaulle'ün arka- sında saflarını biraz daha sıklaştırmıştır. Öteyandan aşırı sağcılar Pariste bazı terör hareketlerine giriş- mişler, Orly hava alanı ile şehrin göbeğindeki Lyon ve Austerlitz garlarında plâstik bombalar patlamış- tır. Oriy'dekl bomba, bir temizleyicinin ölümüne yol açmıştır. 3 Nisan gecesi De Gaulle televizyonda bütün Fransız halkına seslenen bir konuşma yapmıştır. Fransız halkını kendisine yardıma çağıran De Gaulle, Anayasanın 16. maddesine dayanarak yasama ve yü- rütme yetkisini isyan devam ettiği sürece kendi elin- de topladığım açıklamıştır. Bu maddeye göre, "Cum- huriyetin kurumları, ulusun bağımsızlığı, devletin toprak bütünlüğü ve uluslararası yüklemlerinin uy- gulanması tehlikeye düştüğü ve kamu otoritesinin de- vamı kesintiye uğradığı zaman, Devlet Başkanı, şart- ların gerektirdiği bütün tedbirleri" alabilmektedir. Bununla beraber De Gaulle, bir yandan bütün yetki- 12 Kasım 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: