3 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

3 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS dan, bu teşkilâtın üyeleri, Kral Hü seyinin, Ürdün ordusuna katılma- ları için yaptığı çağrıları da dinle- memişlerdir. Ürdünden dönen hesap İsrailin Al-Fathın hareketlerinden bizar olduğuna ve bunları dur- durmak için elinden geleni ardına koymıyacağına elbette şüphe yok- tur ama, Suriyeden gelen baskınla- ra uzun süredir seyirci kalmaktan öteye gitmezken kendi dişine göre lokma gibi gördüğü Ürdünden ge- len bir sızmaya bu kadar sert tepki göstermesi, pek zararına olmuştur. Gerçi Güvenlik Konseyinin geçen haftanın sonunda İsraile bu konuy- la ilgili olarak çektiği sert ültima- tomun İsrail yöneticilerini pek ra- hatsız ettiği yoktur. Fakat misille- mede kantarın topu kaçınca, Ahmet Şukeyri ve arkasındakilere Kral Hü- -eyine yüklenmek, hattâ onu tahtın- dan bile etmeyi denemek için bulun- maz bir fırsat çıkmıştır. Ürdünün çeşitli kesimlerinde, özellikle Nab- lusta Hüseyine karşı yapılan göste- rilerin arkasında yatan, açlık ve fa- kirlik içinde geçen uzun yılların ya- nısıra, Şukeyri ve şürekâsının Filis- tin göçmenleri arasında yaptıkları kışkırtmalardır. İsrail, bu ölçüsü bozuk misillemeye girişmeden önce, indireceği darbenin Orta Doğudaki en Batı taraflısı adama karşı olaca- ğını düşünmek zorundaydı. Bunu düşünmediği içindir ki, basma, ile- ride pek pahalıya oturabilecek işler açmıştır. Kral Hüseyinin, İsrailin düşünce- sizliği yüzünden karşılaştığı güçlük- lerden faydalanmaya kalkışanlardan biri de Suudi Arabistan Kralı Fay- sal olmuştur. Faysal, Ürdünde karı- şıklıklar çıktığını duyar duymaz, Kral Hüseyinin emrine 20 bin kişi- lik bir Suudi Arabistan kuvveti yol- lamaya gönüllü çıkmıştır. Şu satır- ların yazıldığı sırada, bu kuvvetin Ürdüne gelmeye başladığını bildi- ren haberler alınmaktadır. Ancak, şimdiye kadar Ürdünün durumunu kendi gücüyle koruyan Hüseyinin bu kuvvete kapılarını açmasını an- lamaya imkân yoktur. Hüseyin, bu davranışıyla, Nasır ile Suud arasın- daki çekişmenin tam göbeğine sü- rüklenmektedir. 3 Aralık 1966 DÜNYADAOLUPBİTENLER GEÇEN HAFTA DÜNYADA A.B.D. — Geçtiğimiz hafta Salı günü, genç Başkan Kennedy'nin, Texas'm Dulles şehrinde -hâlâ tam bir açıklıkla bilinmeyen nedenler- le- öldürülüşünün üçüncü yıldönümüydü. Bilindiği gibi, Başkan John- son'un bu olayın soruşturmasını yapmakla görevlendirdiği Warren Komisyonu. Kennedy'yi, bir kitap deposunun penceresinden iki el ateş eden Lee Harvey Oswald'ın tek başına öldürdüğü tezini benim- semiş, fakat Oswald'ın bunu neden yaptığını açıklayamamıştır. Daha ilk açıklandığı günden başlayarak dünya kamu oyunda geniş şüphe- lerle karşılandığı halde, amerikan halkı tarafından tartışmasız be- nimsenen Warren raporu, Kennedy'nin öldürülüşünün üçüncü yıldö- nümünde, artık, amerikalılar tarafından da tartışılmaktadır. Baş- langıçta birkaç şüpheci yazarın kitabında görülenlerden öteye gide- meyen itirazlar, son günlerde, yüksek satışlı yayın organlarında da görülmeğe başlamıştır. Kennedy'nin ölümü konusunda yeni bir so- ruşturma açılmasını isteyen organların başında, ünlü New York Times gazetesi gelmektedir. Ona, geçen hafta, herkesin pek iyi tanı- dığı Life dergisi de katılmıştır. Hem New York Times, hem de Life'e göre, Kennedy'nin öldürülmesinin tek bir katilin işi olmadığı, orta- lıkta Oswald'dan başka ateş edenlerin varlığını gösteren bazı belirti- lerin bulunduğu artık kabul edilmelidir. Öteyandan, olay sırasında yaralanan Texas Valisi Connally de, kendisini yaralayan kurşunun Kennedy'ye çarpanlardan biri olmadığını kesinlikle söylemektedir. Böyle olunca, suikast sırasında ikiden fazla kurşun sıkılması gerek- mektedir ki, o kadar kısa bir süre içinde, Oswald'ın atıcılığı ve sila- hıyla buna imkân görülememektedir. Ancak, bütün bu gelişmelere rağmen, resmi çevrelerde yeni bir soruşturma için hiçbir kımıldama göze çarpmamaktadır. Tam tersine, FBI'nın dehşetengiz başkanı J. Edgar Hoover, geçen hafta verdiği bir demeçte, bunun için ortada hiçbir gerek göremediğini ileri sürmektedir. ÇİN HALK CUMHURİYETİ — Komünist blok içindeki Mosko- va - Pekin çekişmesi bir yandan bütün hızıyla sürüp giderken, öte yandan, hemen her Allahın günü olduğu gibi, geçen hafta da Asyanın doğusundan, Çin Halk Cumhuriyeti içindeki kültür devrimiyle ilgili yeni haberler geliyordu. Bunların en önemlisi, devrimin şimdi yavaş yavaş daha yukarılara doğru tırmanmaya başladığı ve Kızıl Muhafiz- ların, Devlet Başkanı Lui Şao-çi ile Çin Komünist Partisi Genel Sek- reteri Teng Hsiao-pingi de suçlamaya koyulduklarıdır. Geçen hafta Çarşamba sabahı Pekin Üniversitesinde elden ele dolaşan bir bro- şürde, bu iki yöneticinin Komünist Partisinin 1945 yılında yaptığı ye- dinci, 1956 yılında yaptığı sekizinci kongresindeki konuşmalarından parçalar verilerek, Lui Şao-çinin Mao Çe-tungun teorileri konusun- da şüpheler ileri sürdüğü, Teng Hsiao-pingin de Hruçof taraflısı ol- duğu söylenmektedir. Japonyalı gözlemcilere göre, suçlamaların bu kadar yükseklere kadar çıkması, Çin yöneticileri arasında çetin bir iktidar kavgası olduğunu bir kere daha ve açıkça ortaya koymakta- dır. Ancak, gene aynı gözlemcilere göre, Mao Çe-tung ve Lin Piao ekibi henüz, kendilerini, karşıtlarını kesin biçimde temizleyecek ka- dar kuvvetli görmemektedir. Eğer öyle olmasaydı, şimdiye kadar çoktan bir parti veya halk toplantısı yapar, bunları içlerinden atar- lardı. Eğer bu yorum biçimi doğruysa. Komünist Çindeki sokak ha- reketleri daha bir süre devam edecek demektir. BUNLAR DA OLDU

Bu sayıdan diğer sayfalar: