3 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

3 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S | Türkiye Pahalı keçiboynuzları Hollywood filmlerinin sahne sahne kopya edilmesinden, film sayısı- nın gittikçe artırılıp "büyük sinema endüstrisi" kuruntularına kapılınma- sından, yıldızcılık sistemine başvu- rulmasından, işletmecilerin yapım i- şine bulaştırılmasından sonra sine- mamız yeni mevsime yeni bir Holy- wood özentisiyle girdi: Süper-pro- düksiyon. Biri iki devrede gösterilen iki film, sinemamızın en kalabalık kadrolu, çevrilmesi en uzun süren, en titizlikle hazırlanmış, en pahalı filmleri olarak seyirci karşısına çıka- rılmaktadır. Gerçekte Hollyvvood'un doğrudan doğruya kendi şartların- dan doğan, üstelik Hollywood'da da zararı ortaya çıkmış yönlerinin hepsini teker teker deneyip, taklit e- dip, hiç birinde dikiş tutturamadık- ları halde sinemacılarımızı şimdi ye- ni bir Hollywood özentisine sürük- liyen, çaresizlikten başka bir şey de- ğildir. Çaresizlik ve aynı zamanda kumar oynama hevesi... Çünkü bu süper - prodüksiyonların o ardında hem "ya tutarsa?" umudu, hem de "umud, şu dağın ardında" hikâye- si yer almaktadır. Gerçekte hesap daha başından yanlıştır. Hollywood, 1950'lerde, tele- vizyonun rekabeti kendisi için "öl- dürücü" olmaya başladığı vakit, "küçük perde"nin veremiyeceğini or- taya sürerek kurtulmağa çalıştı, "Küçük perde"nin veremiyeceğini de büyük perdede, geniş perdede gördü, renkte, üçboyutta gördü. Per- denin, kısalan etekler yerine, gittik- çe yanlamasına uzanması, obüyü- mesi, giderek azmanlaşması, bu dev perdelerde süper - prodüksiyonlara "tabii bir zemin" hazırladı. Kaldı ki, süper - prodüksiyonlarla birlikte ya- pım giderlerinin baş döndürücü hız- la artışını -"Cleopatra" 330 milyon liraya çıkmıştır- Hollywood film sa- yısını azaltmakla bir dereceye kadar karşılıyordu. Yani, az ama, pahalı film çeviriyordu. Öte yandan, sü- per - prodüksiyonlardan artakalan filmlerden çoğunda da Hollywood i- çin "dar bütçeli" sayılabilecek bir gider saniyesi uygulanıyordu. Şimdi, bütün bunların bile Holly- wood'u kurtaramadığı bir yana, si- nemacılarımız, her zamanki, yüzey- den taklitçilikleriyle gözükapalı bir 3 Aralık 1966 NEMA süper-prodüksiyon macerasına a- tılmışlardır. Ama bunlar, eğer yal- nız süper-prodüksiyon etiketinin her şeyi çözeceğini sanıyorlarsa, e- ger süper-prodüksiyonun Holiy- wood'da çok vakit kârlı bir iş olma- sına güveniyorlarsa, yanıldıklarını, hem de feci bir şekilde yanıldıkla- rını anlamakta gecikmiyeceklerdir. Ucuz elma şekerleri Hollywood süper - prodüksiyonları, bugün artık, "Hollywood" yafta- sını sadece alışkanlığa Borgludür yoksa, bunların Hollywood'lukla il- gileri pek zayıftır. Hollywood süper- prodüksiyonları bugün Londradan Romaya, Paristen Hong Konga, Madritten Ljubliana'ya uzanan alan- da uluslararası emeğe, sermayeye, a- raçlara, kuruluşlara dayanmaktadır. Hele, pazarının uluslararası, özelliği başta gelmektedir. Bizim süper- prodüksiyonlarımız ise, kapasitesi- ni artık Mısırdaki sağır o sultanın duyduğu (o Yeşilçamın Ooürünüdür. Dört filme harcanacak para tek fil- me harcandığı, dört filmde çalıştı- rılacak kadro tek filmde çalıştırıl- dığı vakit ortaya bir süper - prodük- siyon çıkacağı gibi bir ham hayale dayanmaktadır. Üstelik, Hollywood süper - prodüksiyonu, film sayısının eskisine göre üçte bire düşürüldü- gü bir ortamda meydana getirilir- ken, bizim süper-prodüksiyonlar, tam tersine, film sayısının durma dan arttığı ve artık boğazına kadar doymuş bir ortamda, dış pazar im- kânları yok denecek kadar sınırlı bir ortamda meydana getirilmekte dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: