3 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

3 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SOSYAL Eğitim Diplomalı gönüllüler Siyah saçlı zarif genç kadın, misa- irleri âmladı, sonra, büyük bir rahatlık ve iyi bir iş yapmış ol- manın huzuru içinde, soruları cevap- landırmağa koyuldu. Haftanın başındaki Pazar günü, saat 15'de, Halkevleri Genel Merke- zinde, Halkevi tarafından, Halk E- gitim Müdürlüğünün açmış olduğu "Yetişkinleri Eğitme Metodlarını öğ- retme" kursunu bitirenler için bir çay düzenlenmişti. Çayda soruları cevaplandıran genç ve zarif kadın, Ankara Halk Eğitim Müdürü Ülkü Önerden başkası değildi. 21 Kasımda Ankara açılan kurs, bir haftalık yoğun bir çalışmadan sonra başarıyla kapanmış ve çeşitli derneklerden bu kursa katılan 50 gönüllü, yetişkinleri oOen kolay ve hızlı bir şekilde nasıl eğiteceklerini öğrenerek, haftanın sonunda diplo- malarını almışlardı. Diplomalı gö- nüllüler, Ülkü Öner kadar rahat ve mnun görünüyorlardı. Çünkü, öğrenciden önce öğretmenin eğitil- mesi gerekiyordu. Gönüllüler, kursta, "Yetişkinlerin psikolojik özellikleri", "Ders plân- larının hazırlanması", "Cümle me- HAYAT todunun nedenleri", "Büyük ve kü- çük harflerle okuma-yazma öğre- timinde öğretmenin ve öğrencinin kullanacağı araçlar", "Yardımcı ki- tapların okutulmasında izlenecek yol" gibi konular üzerinde ders gör- müşlerdi. Seminerin son günü, ise, UNESCO uzmanı M. Forree, "Öğre. tim İmkânları" konulu bir ders ver- miş ve bu derste, dünya çapında aleni olan "Cehaletle savaş" ül- küsü işlenmişti. Cehaletin, bütün dünyada yaptığı hasar, hiç şüphe yok ki, en kötü hastalıklarınkinden daha fazlaydı. Her kötü, yanlış şe- yin sebebi cehaletti. Bunu devlet gü- cüyle, fakat gönüllülerin yardımıyla, bir "gönüllüler ordusu" kurarak yenmek mümkündü. Çünkü cehale- tin yaptığı büyük hasara rağmen, öğrenme isteği, eğitim özlemi bugün, en az gelişmiş memleketlerin de âde- ta bir ihtirası haline gelmiş bulu- nuyordu. Halkevleri Genel Merkezinde ve- rilen çayın bir amacı da zaten, bü- tün gönüllüleri, halk eğitimcilerini biraraya getirmek ve bundan böyle, halk eğitimi alanında Halkevlerinin de yardımıyla tam bir işbirliğine gitmek, öğretmen yetiştirici kurslar- dan beraber yararlanmak, halk için beraber kurslar açmak, gönüllüler- Fatma Pamirin sergisinden bir eser Gözlere şenlik! den bol bol eleman yetiştirmekti. Düşün, konuş, dinle! Ikü Önerden sonra, Halkevleri adına söz alan Ekrem Yılmaz, diplomalı gönüllülere, yeni bir kur- sun açılışını müjdeledi. Halkevleri Genel Merkezinin Düşünme, Konuş- ma ve Dinlenme kursuna devam edecek olanlar, bu kursta sadece ko- nuşmasını değil, (odüşünmesini ve dinlemesini de öğreneceklerdir. Se- miner 17 ders sürecek ve "Nefse iti- madı artırmak", "Korkuyu yenmek", "Ayakta Düşünebilmek", "İrticalen konuşmak", "Sıkılmadan, herşeyi serbestçe, istediğiniz gibi söyliyebil- mek", "Herşeyin ve herkesin iyi ta- raflarını görebilmek", "İnsanlara ve hatalara karşı tolerans ogösterebil- mek", "Dost kazanmak", "Etkili şe- kilde konuşmak" ve "Dinlemesini bilmek" sanatı üzerinde toplanacak- ır. Halkevleri Genel Merkezinin aç- tığı bu kursta her meslekten, her alandan kimseler bulunacak ve bun- lar kendi sorunlarını da ortaya ata- caklardır. urslar ve seminerler birbirini izlerken, Başkentte, geçtiğimiz haf- ta içinde yaygın hale gelen fikir, Türkiyedeki bütün tartışmaların daha bilinçli ve daha bilimsel şe- kilde, temel bilgilere (dayanılarak yapılması fikri oldu. Gönüllüler bu konuda ilk adımı atmış bulunmak- tadırlar. Sergiler Pratikte güzel sanatlar Pembe tayyörlü gençkız, organza, çuval ve değişik kumaşlar üzeri-, ne çalışılmış duvar panolarını, bun- ların desen ve renklerini tekrar e- den küçük paspas halıları, kamıştan ve değişik malzemelerden yapılmış amerikan servislerini davetlilere bir bir anlattıktan sonra, "—Sanatın bugün, pratik şekilde ev dekorasyonu içine sokulması ve ev eşyaları arasında yer alması sa- nata yepyeni alanlar açarken, evle- re de yepyeni bir hava getirmiştir" diye konuştu. Olay, geride bıraktığımız o hafta içinde, Fatma Pamirin Fransız Kül- tür Merkezinde açtığı dekoratif teks- til sergisinde geçti. İstanbulda lise öğreniminden sonra, 1961 yılında Londrada "Hammer Smith College of Art and Building" okulunu teks- til desinatörü olarak bitiren Fatma Pamir, Türkiyede açtığı bu dördün- cü sergide, özellikle duvar panoları üzerinde çalışmış, bunları odeğişik malzeme ve değişik teknik kullana- 3 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: