17 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

17 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Komite dalgalanıyor ve Gürsel Türkeşi bozuyor — Eski Demokratlar tuzak kuruyorlar — CHP'deki infial ve kapalı kapılar arkasındaki sözler — ki on günü — Eylülün başında pek çok kimse memlekette iş- lerin etkisi kadar iyi gitmediği düşüncesin- deydi. "Eski"den maksat elbette ki 27 Mayısın arefesi değildi. Ama 27 Mayıstan sonra bir ara parlayan ve ruhları saran ateşin yavaş yavaş kaybolduğu hissediliyor, bir bezginlik, bir ka- ramsarlık ve bir memnuniyetsizlik havası git- tikçe daha geniş bir sahayı hakimiyeti altına alıyordu. Doğrusu istenilirse, bu sâdece psiko- lojik değildi ve bir takım esaslı sebeplere daya- nıyordu. Kabinede yapılan değişikliğin tarzı hiç kimseyi tatmin etmemişti. Hükümetteki boş- lukların doldurulması için bulunan usül daha da az kimsenin hoşuna gitmişti. Bakanlığa ge- tirilenler ise pek küçük bir ekalliyete ümit ver- miş, pek küçük -ve belirli- bir ekalliyet tarafın- dan beğenilmişti. Her şeyin uzamakta oluşu, hep lâfla vakit geçirilmesi, nihayet Anayasa Komisyonunda patlak veren üzücü ihtilâf yü- reklerdeki sıkıntıyı arttıran unsurların başlıca- sını teşkil etti. Bu yüzden, Eylüle gülümseyen yüzlerle girilemedi. Yeni İdarenin karşılaştığı zorlukların, bü- yük nisbette bizzat kendisi tarafından yaratıl- mış olması milleti üzen hususların bir diğeridir. Politik makam sahibi kimselerin illâ politika dışı çevrelerden seçilmesi yolundaki anlaşılma- sı son derece güç ısrar zayıf bir kabinenin ku- rulmasına yol açmış, üstelik her Bakanlık da- hi aynı zamanda doldurulamamıştır. Maksatlı kimseler tavafından Milli Birlik Komitesinde körüklenen bir C.H.P. kompleksinin tesirsiz kal- madığı açık şekilde belli olmakta, iyi niyetler bütün mâniaların yıkılmasına kâfi gelmemekte, bir takım yetersizliklerin kabulü cihetine sami- miyetle gidilmemesi bunların mahsurlarım art- tırmaktadır. Yukardan beri gelen satırları ben şimdi, 1966'nın son ayında, bu yan serisini hazırlar- ken kaleme almadım. Bunlar, Akisin 7 Eylül 1960 tarihini taşıyan sayısında çıktı ve ihtilâl- den üç ay sonraki Türkiyeyi tarif ediyordu. Ger- çi bir ihtilâlin üçüncü ayında ihtilâl idaresinin böyle tenkitlere müsaade etmesi onun iyiniye- tinin ve samimiyetinin delilidir ama, bir mem- leketin sadece iyiniyetle ve sadece samimiyet- le başarılı tarzda yönetilemediği bir başka ger- Aksalla İsmet Paşanın Heybeliadada- Ortanın Solu ilk ne zaman kullanıldı — ..ve İsmet Paşa İhtilâli yerine oturtuyor çektir. Eylülün başında, memlekette durum sa- hiden buydu. İhtilâl ateşi yüreklerde sönmeye yüz tutmuştu, yeni İktidar hatalı hareket edi- yordu, belki hepsinden fenası, ne yapacağını, hangi yola sapacağını bilmiyordu. Komitede çarpışan cereyanlar ihtilâli bir o yana, bir bu yana itiyordu. İlk günlerde söylendiği gibi sivil idareye üç ay içinde geçmek imkânı kalmamış- tı. Böyle bir imkân, 27 Mayıs sabahı vardı. O sabahtan sonra bir belirli yol tutulmuş bulun- saydı, bu netice elde edilebilirdi. Başka yol tu- tulduğundan artık başka netice mukadder ol- muştu, İsmet Paşayla yaptığı Heybeliada Müla- katını takiben Cemal Gürsel aklındaki seçim ta- rihini millete de ilân etmişti: Seçimle kurulacak Meclis, en geç 29 Ekim 1961'de açılmış olacak- tı. Seçimle kurulan Meclis 29 Ekim 1961'de açıl- dı. Ama bu, tarihin ilânından İtibaren İhtilâlin, biraz zor ve dolambaçlı da olsa bu hedefe yönel- tilmiş olmasının sonucudur. Eylülün başında, ihtilâl kendi felsefesi Üzerinde dahi tereddütlüy- dü ve bilhassa iktidarı bırakmak istemeyen M. B. K. üyeleri, kendilerine kalmanın da anah- tarını verecek olan formülleri orada ve burada ortaya atıyorlardı. Onlara karşı başka üyeler başka felsefe söylüyorlar, herşey karma karı- şık oluyordu. Meselâ Alpaslan Türkeş o sıralarda, bir tamir gazetesine bir demeç verdi. Kudretli Al- bay şöyle buyuruyordu : “Bası teşekküller hemen biran önce seçim yaptırıp seçim neticesine göre idareyi kendile- rine bırakıp gitmemizi istiyorlar. Diğer ban te- şekküller ise, rakipleri bulunan teşekküller kar- şısında taazzuv edip teşkilâtlarım tamamlayın- caya kadar seçimlerin geciktirilmesini İstiyor- lar. Fakat bunun dışında bu yurdun, öyle ikti- dara gelecek hiç bir parti tarafından radikal bir şekilde ele alınmasına imkân olmayan da- valarının ancak ve ancak İnkılâp idaresi tara- fından halledilebileceği kimsenin hatırına gel- miyor." Türkeş "kimsenin hatırına gelmiyor" der- ken mübalâğa ediyordu, zira kendisinin ve M. B. K. İçindeki taraftarlarının hatırında sa- dece ve sadece bu vardı. 81

Bu sayıdan diğer sayfalar: