17 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

17 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DI Ş Yugoslavya "Vardar ovası.." Bundan bir süre önce, Yu- goslav Devletinin dövetlisi olarak Yugoslavyaya bir gezi yapan iktisat yazarımız Dr. Reşat Titiz, bu, kendine özgü metodla kalkınan ülkeye ait izlenimlerini o birkaç yazıda topladı. Aşağıda, bu yazıların ilkini bulacaksınız. Çarşıdaki dağın adı, Karadağ. Üs- kübü ikiye bölüp geçen nehir, Vardar nehri. Etrafı çeviren geniş ovaya Vardar ovası diyorlar. "Kara- dağdan kalkan kazlar" Vardar ova- sında yine uçuyorlar. Üsküp, yüz- lerce cami, hamam ve mescidi ile bir Anadolu şehri. Ve Üsküpte, pet- ro-kimya sanayiinin en büyük üni- tesi "Ohis'in İşçi Konseyi, i üyeleri ile geniş bir salonda tartışırken, gözlerimiz duvardaki renkli harita- ya ilişiyor. Üsküpten İstanbula olan mesafe, Üsküpten Ljubljana'ya olan mesafeden daha yakın. Fakat neden, bu iki komşu ülke birbirinden bu kadar uzak ve habersiz? Oysa, Yu- goslavyadaki türk asıllı ailelerin belki de yüzde 80'inin yakınları Tür- kiyede. Komşu olmak ve bu uzak- lık... Doğrusu, anlaşılır şey değil. Balkanların bütün ülkeleri dik kat çekicidir. Eski uygarlıkların ge- çit yolları üzerinde, hattâ bu geçit- lerin dört yol ağzında bulunmaları, bu ülkelerin çeşitli yönlerden eşsiz sayılan gelişmelere itmiş ve zorla- mıştır. Yunanistan, Bulgaristan, Ro- manya, Arnavutluk ve Macaristan bir dereceye kadar bir birlik ve ben- zerlik gösterirler. "Üniter" olmak- tan uzak bulunmalarına rağmen, gerek iklim ve tabiat şartları bakı- mından, gerekse insan malzemesi- nin çeşitliliği yönünden bütün bu ülkelerden kesin çizgilerle ( ayrılan diğer bir. Balkan ülkesi daha var- dır: Yugoslavya. 20 milyonu biraz aşan nüfusu ve Türkiyenin yarısına ulaşan yüz öl- çümü ile tam bir mozayik görünü- şünde olan Yugoslavya, sinesinde onbeşi aşkın etnik grupu barındır- maktadır. Bu çeşidi grupların her biri ayrı din ve mezhebe bağlı bu- lunmakta ve dinlerinin gereğini, hiç bir müdahale ile karşılaşmadan, serbestçe yerine (o getirmektedirler. Bu bile, Yugoslavyada insan unsu- 24 GEZ İİ runun yerini ve önemini anlatmağa yeterli bir işarettir. İnsan unsurunun yanında, iklim ve tabiat şartlarındaki değişiklik ve sonsuz farklılık da önemli bir fak- tördür. Kuzeyde, Slovenya ve Voy- vodinanın hem iklim, hem de toprak zenginliği bu bölgeleri erken ve hız- lı bir gelişmeye âdeta zorlamıştır. Slovenya, Voyvodina, Sırbistan ve Hırvadistanın büyük bir bölgesinin hiç bir Batı Avrupa Ülkesini imren- dirmeyecek kadar gelişmesine ve e- konomik kalkınmasını sağlamış bu- lunmasına rağmen, ülkenin güney ve güneydoğu bölgeleri tipik bir "az gelişmiş ülke" manzarası gös- termektedir. Türklerin büyük ço- L E R turizm dâvasında Yugoslavyanın al- dığı mesafe ve hızlı örgütlenme. Dalmaçya halkının hayat' seviyesini haysiyetli bir noktada muhafaza et- miştir. Rakamların dili Tabiat, toprak, iklim ve insan un- surları yukarıda kısaca anlatı- lan Yugoslavyanın 1945 yılından bu yana giriştiği kalkınma hamlesi, ay- nı nedenlerle daha çok dikkat çeki- ci bir hale gelmektedir. 1945 yılın- da ekonomik alt-yapı ( tesislerinin hemen hepsinden yoksun bulunan Yugoslavya, ulusal kurtuluşu ite bir- likte, ekonomik kurtuluş yoluna da hızla girmiş ve bugün küçümsen- meyecek sonuçlar elde etmesini bil- Üsküpte bir tekstil fabrikası * Elişlerse dil övünür. gunluğunun bulunduğu (oMakedon- ya, arnavutların ezici bir çoğunluk- ta olduğu Kosova, müslümanların en yoğun bir şekilde toplanmış bu- lundukları Bosna-Hersek ve Kara- dağ Cumhuriyeti, yugoslav ekono- misinin büyük sorunları arasında yer alan ve kalkınması için uğra- şılan az gelişmiş bölgelerdir. İtalya- da kesinlikle görülen kalkınmış Ku- zeye karşı, az gelişmiş Güney prob- lemi, ayni ölçülerle, Yugoslavya i için de söz konusudur. Arazisinin dağ- larla kaplı olması, tarıma elverişli toprağının az bulunması Adriyatik kıyılarını da, ekonomik az gelişmiş- liğe mahküm etmek istemişse de; miştir. Nitekim, Yugoslavyanın ka- derinde Söz sahibi olmuş her ikti- satçı ve plâncı, savaş sonrası döne- min en hah kalkman ülkeleri ara- sında Yugoslavyayı saymaktan ay- rı bir zevk duymaktadır. Birleşmiş Milletlerin oyayınlamakta olduğu yıllık istatistik bültenlerine bir göz atmak, söz konusu gelişmenin hızı, hacmi ve niteliği hakkında kesin bilgiler edinmeye fırsat verecektir. 1952 ile 1962 yılları arası dönemi işaret eden Birleşmiş Milletler ista- tistikleri, o Yugoslavyanın insan ba- şına düşen ortalama kalkınma hızı- nın -bütün ürünleri kapsayan top- lumsal üretim söz konusudur- yüz- 17 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: