17 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

17 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS de 76 ile, dünyanın ikinci ülkesi ol- duğunu göstermektedir. - Yüzde 8.25 ortalama hız ile Japonya birincidir-. Ayni dönemdeki tarımsal ürünler- deki ortalama artış bakımından, İs- rail ve Sovyetler Birliğinden sonra, yüzde 3.69 ortalama artış hızı ile ü- çüncü yeri yine Yugoslavya işgal et- mektedir. -İsrailin yüzde 8.95 ve Sovyetler Birliğinin yüzde 5.01'dir-. Sanayi mamüllerindeki ortalama artış açısından bakılınca, Yugoslav- yanın üçüncü yeti rahatlıkla muha- faza ettiği görülür. Ayni dönemde Yugoslavyanın yüzde 12.10 oranın- daki sanayi mamüllerinde kaydet- tiği hızı, yüzde 1504 ile Japonya ve yüzde B. SI oranındaki hız ile Bul- garistan geçebilmiştir. Bütün bunlar, Yugoslavyada in- san başına düşen milli gelir payı o- larak ifade edilmek istenirse, geliş- me ile ilgili durum daha iyi aydın- lanmış olur. İkinci Dünya Savaşma girmeden önce, fert başına düşen milli gelir payı ortalama 140 dolar civarında iken, 1964 yılı rakamları- na göre, bu miktarın 500 doları aştı- ğı görülmektedir* Bu hızlı kalkınmanın Yugoslav- yanın tüm bünyesi üzerinde meyda- na getirmiş olduğu köklü değişikli- ge de işaret etmek gerekir. 1945 yı- lından 1964 yılına kadar olan ondo- kuz yıllık dönemde, Yugoslavyanın sanayi üretimi yedi misline çıkmış- tır. Bu, eşine az rastlanır kalkınma- nın ülkenin toplumsal yapısını altüst ettiğini söylemeğe, herhalde lüzum yoktur. İkinci Dünya Savaşı- nı izleyen yıllarda, Yugoslavya nü- fusunun yüzde 75 kadarı kırda yaşa- makta ve özellikle tarımla uğraş- maktaydı. Sanayileşme temposuna uygun olarak hızlı bir şehirleşme- nin de başlamış olması, kırda yaşa- yan yüzde 75lik kitleyi, sanayileş- mekte olan bölgelere sürüklemiştir. Bugünkü duruma göre, yugoslav halkının yüzde 45'den azı kırda ya- şamakta ve tarımla uğraşmaya de- vam etmektedir. -Bu oran, dünya- nın en çok kalkınmış olan ülkesi A- merika Birleşik Devletlerinde yüz- de 7'dir-. Ülkenin sanayileşmesi dur- mayacağına ve tarım hergün biraz daha makineleşeceğine göre, kırda yaşayan nüfusun önümüzdeki yıl- larda da azalmaya doğru gideceğini söylemek kehanet olmayacaktır Örneksiz bir deneme Sanayileşmenin yanısıra, Yugoslav- yanın tarımda elde etliği sonuç- lar da, üzerinde dikkatle durularak, etraflı bir incelemeyi gerektirecek özelliktedir. Zengin Voyvodina böl- gesinde, Tuna nehrinin iki tarafın- daki toprakların sulanabilir hale ge- tirilmesinden sonra, rahatça, yılda iki ürün alınır duruma gelinmiştir. Bu bölgenin mısır, lahana ve buğ- day gibi tarımsal ürünler bakımın- Yugoslavyada tütün plânlaması Örnek çalışma 17 Aralık 1966 DIŞ GEZİLER dan dünyadaki en iyi sonuçlan al- dığım söylemek mümkündür. Hayvancılık, üretilen et ve süt . bakımından da gelişme, ihmâl edi- lemeyecek bir hıza doğru yüksel- mektedir. Örneğin, bu yıl üretilen etleri muhafazaya yetmeyen Yugos- lavyadaki soğuk hava depolarının yanında, İtalyadaki bazı soğuk hava epolan kiralanmış ve fazla etler ancak İtalyada depolanabilmiştir. Özet halinde açıklanmaya çalışı- lan bu ekonomik gelişmenin anah- tarlarının başında, yugoslav ekono- misine tanınan geniş "ademi merke- ziyetçilik" gelmektedir. Devlet mü- dahalesinin kötü örneklerini bugün latifeler halinde anlatılan birer anı kabul eden yugoslavyalılar, tama- men siyasal kaygılarla kurulan ve nüfuzlu politikacıların zorlamaları- nın ürünü olan "politik fabrikalar" kurma döneminin çok gerilerde kal- dığım, gizlenilmeyen bir sevinçle söylemekten geri (oOkalmamaktadır- lar. Şu anda Yugoslavyada en çok sözü edilen bazı terimler ve deyim- ler, günlük yaşantının her bölümün- de işitilmektedir. Özellikle, "yatı- rım", "verim", “düşük maliyet”, "Te- kabet edebilir fiyat", "kalite", "zev- ki gelişmiş ve za biçimde mallar" ve "perspektif gibi bazı sözcükler, dünya piyasalarında rekabete ka- rar vermekten başka çaresi olma- yan Yugoslavyalıların günlük lügât- çelerinin en çok kullanılan sözleri- 1965 yılının Temmuz ayı sonla- rında, Yugoslav Federal Meclisi, yıllardanberi üzerinde LK bir reform tasarısını ooylamı Çoğu kez yanlış anlaşılarak, sadece eko- nomik bir reform sanılan söz konu- su değişiklik, temelinde ekonomik kaygıların bulunduğu, fakat toplu- mun her bölümünü kapsayan geniş bir reform hareketidir. Gelişen top- lumsal ilişkileri, Okeza hızla geliş- mekte olan ekonomik ilişkiler üze- rine oturtmak gereği, bu reformları zorlayan nedenlerin başında yer al- maktadır. Böyle bir reforma gidil- memesi halinde, ekonomik ve top- lumsal ilişkilerin çelişkiler içine dü- şerek, kalkınmayı aksatacağı gibi, toplumun her katında rahatsızlık ve huzursuzluklar yaratacağı bilini- yordu. Bu nedenle, girişilen reform- ların açıklanması, Yugoslavyadaki gelişmenin isabetli bir analizi ola- caktır. 25

Bu sayıdan diğer sayfalar: