17 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

17 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kurtulabilirdi? İl gençlik kolu yönetim kurulu- nun ziyareti bundan dolayı kararlaştırıldı. 1960'ın 9 Eylülü bir Cumaydı. Motörle, er- ken saatte Adaya geçtim. Gençler, Başkanları Alev Çoşkunun idaresinde, saat onda gelecek- lerdi, İsmet Paşa ne bir yere geç kalmaktan hoşlanır »ne de bekletilmekten. Saat on olup ta gençler görünmeyince bana : "— Dışarı çık da, bir bak.." dedi. Dışarıya çıktım. Baktım gençler merdive- nin altında bekliyorlar. "— Hayrola? diye sordum. Gülerek anlattılar. Partinin kuruluş yıldö- nümü olduğu için Genel Başkanlarına takdim edilmek üzere bir de buket hazırlamışlar. Fa- kat iskeleye çıkarken, buket denize düşmüş. Ne yapsınlar? Becerikli Alev Çoşkun hemen yan- daki evin bahçesine girmiş. Orada, Ali Sohto- rikler oturuyorlardı. "Eh" diye düşünmüş, "Sohtorik de bir kaç çiçeğini koca İsmet Paşa- dan esirgeyecek değil ya!.." Bahçeden kopara- cağı çiçeklerden buketi yeniden yapacakmış, sonra yönetim kurulu hep beraber içeriye gele- ceklermiş. "— Haydi, siz gelin. Paşa bekliyor" dedim. Gençler, gazeteciler, fotoğrafçılar hep be- raber, evin alt katındaki salona girdik. İsmet Paşa misafirlerine lokum ikram etti, gençlerle gazetecileri büyük yemek masasının etrafına oturttu. Kendisi de masanın başına geçti. Masa, gazetecilerin hiç yabancısı . değildi. 27 Mayıstan evvelki, o milletin direnme hakkını dile getiren ve her biri, bilhassa Menderese şa- mar mahiyetinde olan demeçlerini İsmet Paşa gazetecilere aynı masa etrafında not ettirmiş- ti. D. P. Genel Başkanının Balıkesirdeki, idam sehpaları kurma tehdidine o masada cevap ver- mişti. ihtilâllere sokak serserilerinin değil, si- yaset serserilerinin yol açtığım orada ifade et- mişti. Türk milletini D. P. liderlerinin hiç tanı- madıklarını, türk milletinin hürriyetsizlik ida- resini asla kabul etmeyeceğini o masada hay- kırmıştı. Gazeteciler aşina yüzlü iskemlelere sıralandılar. Tecrübeli devlet adamının gene önemli bir şey söyleyeceğini mesleklerine has altıncı hisleriyle sezmişlerdi. Bunda yanılma- dıklarını hemen anladılar. Ertesi gün bütün gazetelerde manşet, İs- met Paşanın sözleriydi. İsmet Paşa konuşmasına, 9 Eylülün iki İsmet Paşa, basın toplantısında. Sağ başta otu- ran, Alev Coşkundur. 27 Mayıs İhtilâli 27 Ma- yıstan 9 Eylüle kadar bir mecraya girmemiş, sular bir o yatağa, Ur bu yatağa sokulmak is- tenmiştir. Bugünkü mecra İhtilâle, 1960 Eylü- ünün 9'unda, İsmet Paşanın yaptığı bir konuş- mayla verilmiştir. mânasıyla başladı: tamirin kurtarılışı ve C.H.P.- nin kuruluşu. Bunu, demokratik gelişmemizde- ki gecikmelerin sebebi takip etti. İsmet Paşa, Atatürk'ün iki defa parti kurdurttuğunu, fakat devrimlerimizin yeni olmasının çok partili ha- yatın devamına imkân bırakmadığını söyledi. Sonra, 1945 denemesine geçti. 10 Eylül 1960 ta- rihli gazetelerde yayınlanan bu demeç mutlaka bulunup okunmalıdır. Zira İsmet Paşanın, belki de hayatındaki en önemli konuşmalarından bi- ridir ve çok hadiseye ışık getirmektedir. İsmet Paşa şöyle dedi: "—1945 devrinde ben söz sahibi idim. Be- lirtmem lâzımdır ki rolüm Atatürk'ün her iki tecrübedeki rolünden ehemmiyetli şekilde fark- lıdır. Ben demokratik sahayı açtım. Oraya çı- kacak olanları kendim seçmedim. Herkese aynı şansı tanıdım." İsmet Paşa bunu takiben, yaşayabilecek 87

Bu sayıdan diğer sayfalar: