28 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

28 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS lerine gelip, “fazla ileri gittiniz, kendinizi toplamazsanız sizi destek- emekten vazgeçeriz" ikazının etkisi altındaydılar. Grup çoğunluğunu kaybetmek istemiyorlardı. e Ecevit ve ekibi ise zamanın kendi lehlerine' işlediğini, Grupta taraftarlarının sü- ratle arttığını gördükleri için, ace- le bir çatışmayı pek doğru bulmu- orlardı. Parti Meclisine bu hava içinde gidildi. Perşembe sabahı Parti e toplantısı başladığında, o herkes gözü Genel Başkanın üzerindeydi. Merak iki noktada toplanıyordu: Genel Başkanın sıhhati ve benimsi- yeceği tavır. Parti Meclisi üyelerinin çoğunlu- ğu, Genel Başkanın sıhhatini sami- mi bir endişe ile ve düzelmesini is- teyerek merak ediyordu. Bazı kim- selerin ise bu konuda ne gibi duygu ve hesaplar içinde (bulundukları, Genel Başkanın bir sözünü kendile- rine yakın gazetelere nakletme ve bunu değerlendirme (o biçimleriyle anlaşıldı. İnönü, toplantıyı açarken, Parti Meclisi çalışmalarını o gün bitirmek gereğini ifâde için şöyle dedi: " ündür hastayım. Ya- takta nasıl yattığımı bir ben bili- rim. Buradan çıkıp yine yatağa gi- deceğim. Yarın MP kalkamıyaca- &ımı bilmiyoru: Bu sözün son smd "yarın" kelimesi çıkarıldı ve "kalkıp kalka- mıyacağımı da Allah bilir" şekline sokularak Oo gazetelere (o nakledildi. Sonra da kuliste fısıltılar birbirini izledi: İnönü çok hastaydı. Partiiçi mücadelede İnönü faktörünün orta- dan kalkması gün meselesiydi. Böy- lece, süregidecek mücadelenin daha kızgın safhalarından endişe duyan- lara moral verilmek ve "ne kadar ileri gidersek gidelim, biz Güleğin akıbetine uğramıyacağız" denilmek isteniyordu. Hattâ 8'lerden biri, A- nadolu Klübünde bir sohbet sıra- sında hızını alamadı, "Gerekirse, İ- nönüyü bile Grupa “sokmayabiliriz" deyiverdi. Genel Başkanın mühleti pe'ti Meclisinde omahut çatışma konusu açılınca Genel Başkan, "Susun" diye bağırarak düşüncesi- ni açıkladı. Bu ikaz kâfi gelmiş ve toplantı osalonundakiler ( seslerini yutuvermişlerdi. Genel Başkan kı- saca şunu söyledi: Bu toplantı bir önceki toplantının devamı idi. O toplantıda, üzerinde tartışma açıl- 28 Ocak 1967 Bülent Ecevit konuşuyor Uzun sözün kısası.. mak istenen konular görüşülmüş ve karara bağlanmıştı. Şimdi günde- min kalan maddeleri süratle ta- mamlanacak ve toplantı bitecekti. İsteyen, gerekli oimzayı toplar ve Parti Meclisini yeniden oturuma ça- gırabilirdi. İnönü bu arada şöyle dedi: "— Sizlere 15 Marta kadar müh- let tanıyorum. Bu zamana kadar dü- şünün taşının. Bundan sonra ben de bir karara varacağım. Bu anar- şik hal devam edemez!." İsyancılardan Melen, arkadaşla- rının ve kendisinin kafasındaki en zorlu meseleyi pazarlık havası için- de sordu: "— Peki, İl Başkanları toplantı- sı olacak mı?" Bu ekibin şu' günlerde en çekin- diği ve önlemek istediği, İL Başkan- ları toplantısı, yani Küçük Kurul- taydır. İsyancılar, Teşkilâtın a eğiliminin ne olduğunun kesin şe de ve yeniden tescilinin, kendileri nin tek desteği olan Grup üyeleri üzerinde nasıl panik yaratacağını çok iyi biliyorlardı. Fakat İnönü, böyle bir pazarlığa girmeğe niyetli değildi. “— İl nin Veplani. masını taahhüt e U, kez İdare Heyetinin yetkisi dahilin. dedir" dedi. YURTTA OLUP BİTENLER Muhüra ve ötesi Toplantıdan sonra Grup başkan ve- killeri Genel Başkanla görüşmek istediler. Genel Başkan odasında Genel Sekreter, onlar ve bazı Mer- iz Yönetim Kurulu üyeleri top- andılar. Meselenin ne olduğu he- ER anlaşıldı. Çomakçılar Merkez Yönetim Kurulu ile Grup Yönetim Kurullarının -bunların temayülü bellidir- ortak toplanması hususun- daki tekliflerini bu defa bir muhtı- ra ile tekrarlıyorlardı. Genel Baş- kan muhtırayı aldı ve okuyacağını söyliyerek cebine attı. Bu sırada Feyzioğlu, mağdur bir eda takın- mış, Genel Başkana dert yanıyor, "Gazete ve dergilerde osövülmedik yerimizi bırakmadılar. Her türlü hakarete uğruyoruz, Paşam" di- yordu. Genel Başkana verilen muhtıra, bir nevi gündem teklifiydi. Yapıla- cak ortak toplantıda -Merkez ve Grup yönetim kurulları- Ertunga meselesinin, rejim konularının, Ku- rultay kararının uygulanma tarzı- nın, Lebit oYurdoğlunun beyanatı- nın. Merkez Yönetim Kurulu bildiri- sinin görüşülmesi isteniyordu! Bu arada isyancılar, akılları sıra bir kurnazlık daha yapmışlar ve or- tak toplantı talebini basına açıkla- mışlar ve radyoda okutmuşlardı. Tabii böylece, bir yetki tecavüzü daha meydana gelmişti. a, kimin umurunda! Gün geçtikçe bu ekip ra- hatsızlanmağa başladı. İl Başkanla- rı toplantısına bir şey kalmamıştı. 4 Şubatta yapılması okararlaştırıl- mış olan toplantının davetiyeleri ve gündemi, Teşkilâta gönderilmiş- ti. Gündemin maddelerinden biri, Kurultaydan bu yana yapılan çalış- malar ve bu konularda genel görüş- me idi. Son gün ise, yine gündeme göre, bildiri üzerinde tartışma ya- pılacak, yani bir bildiri çıkarılacak- tı. Feyzioğlu ekibi, İl Başkanları toplantısına kadar yeni bir hamle AZ yenik düşecekti. Nite- kim Feyzioğlu, haftanın son günü kırgın, mağdur ve boynu bükük bir eda içinde idi. Genel Başkan, ortak yönetim kurulları (o toplantısını ka- bul etmemişti. Zaman isyancıları pek fena bir kıskaca sokmuştu. İl Başkanları toplantısını önliyemiyorlardı. Ortak toplantı talepleri kabul edilmemiş- ti. Her geçen gün Grupta taraftar- ları azalıyordu. Genel Sekreter ise 25-31 Ocak arasında Güney Doğuya 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: