28 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

28 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS rekarelik salona 64 kişi dolduğun- dan, kendileri ve muhafizlarının gir- melerine imkân yoktu. Buna rağ- men, onları çok adm tanıyan dinleyici ve sanıkların hemen yer açmalarıyla, mahkeme salonuna gir- meleri mümkün olabildi. Kapısının sağ tarafında “7. Asli- ye Ceza Mahkemesi" yazılı salonda- kilerden hangisinin sanık, hangisi- nin tanık ve hangisinin dinleyici ol- duğunu anlamak için, bunlardan herhangi biri olmak lâzımdı. Salon öylesine doluydu. Kapıda kelepçeleri sökülen dört genç, arkadaşları tarafından açılan ön sıralardaki yerlerini aldılar. Yar- giç. "— İddianameyi dinlediniz. An- latın bakalım" dedi. Dört gençten mavi gözlü, seyrek sarı saçlı, uzun boylu olan — Binaya, mührü ll için girmedim. Arkadaşlarla lokalde otu- ruyorduk. Arka kapının açıldığım söylediler. İçeri girdiğimde de kapı açıktı ve içerde 60-70 kişi vardı. Hattâ arkamızdan da polisler ve â- mirleri girdi" dedi. Daha sonra, binanın ön cephe- sindeki göndere bayrağın çekildiği- ni ve polis şeflerinin isteğiyle o dışa- rı çıktıklarını, karakola gittiklerini söyledi. Bu ifadeyi, arkalarında mavzerli jandarma bekliyen üç genç ile, dinleyicilerden farksız 27 genç sanık aynen tekrar etti. Yargıç, birbirine benziyen bu ifa- deler karşısında şaşırdı ve bir bi- naya -mühürünü sökmek pahasına dahi olsa -girip bayrak çekmek için böylesine çok sanığın karşısına geti- rildiğini ilk defa gördüğünden, sol tarafta nasılsa bir sandalya bulup oturmuş olan genç avukata döne- rek, olayın esasını öğrenmek istedi- gini belirtti. Ali Cengiz oyunu Olay, haftanın başındaki Pazar gü- nü, saatlerin 14.20'yi gösterdiği sırada istanbulda cereyan etti. Sul- tanahmet Cezaevinin demir kapıla- rından geçici olarak dışarı çıkabi- len dört genç, Türkiyede 80 bin yük- sek öğrenim gencinin fiilen bağlı bulunduğu TMTF Genel Başkanı Sencer Güneşsoy, İstanbul Teknik Üniversite Talebe Birliği Başkanı Baykan Kalaba, Ankara Üniversite- si Talebe Birliği Başkanı Naci Özde- mir, İzmir TMTF İcra Yürütme Ku- rulu B aşkanı Hüsnü Temizden baş- kası değildi. Kelepçeli ve sıkı mu- 28 Ocak 1967 YURTTA OLUP BİTENLER TMTF önünde barikat Hak arayanlara karşı hafaza altında getirildikleri 7. Asli- ye Ceza Mahkemesinde ise, bir gece önce mahkemeye verilmeleri geri bırakılmış 27 TMTF'ci gör daşları ile birlikte, "mühür fe dâvası- nın duruşması sfbılmaktaydı. "Mühür fekki" suçu, Türkiyede hergün sayılmıyacak kadar çok iş- lenen âdi suçlardan biri olduğu hal- de, İstanbul Adliye Sarayında, yüz- lerce resmi ve gizli polisin faaliyet göstermesinin sebebi neydi? Bu işin içinde mutlaka bir iş olmalıydı. As- lında 6. Asliye Ceza ahkemesine bakan ve nöbetçi olduğu için 7. Asli- ye Ceza Mahkemesine çıkan yargıç Avi Erkutun merakı da buradan geliyordu. Çünkü, daha Adliye Sara- yına ilk girişinde, olağanüstü duru- mu, alman sıkı emniyet tedbirinden hemen anlamıştı. Bu nedenledir ki, "TMTF binası- na illâ, ki bayrak çekmek için, mah- kemenin verdiği kararla -ki öyle de- ğil- mühürlenen binanın kapısını kı- rıp içeri girmelerine" bir türlü an- lam Ee yargıç, de vaktiyle, sizin gibi, ayni devreyi geçirdik. Bu bayrak da nedir? Biz daha çok milli mese- lelerle uğraşırdık. Meselâ bir Bul- gar mezarlığı vardı. Böyle şeylere iştirak ederdik. Sizlerin ( yaşınızda çocuklarım var. İyi ki, böyle şeyle- re katılmıyorlar. İnsan, siz gençleri böyle milli meselelerde görmek is- ter. Bir TMTF'dir tutturmuş gidi- yorsunuz. Nedir bu TMTF?.. Anlatın da öğrenelim bu işin esrarını!.." de- di i "Bu işin esası nedir?" Yargıç Avwni Erkut, bu sorusuyla, o güne kadar kamuoyunun bil- mediği veya yanlış bildiği bir yara- ya parmak bastığının elbette ki far- kında değildi. Nitekim, "mühür fek- ki" davasıyla biç bir ilgisi bulun- mamakla beraber, gençleri o gün tek başına savunan Avukat Kemal Kumkumoğlu -ki bu genç avukat u- zun süre gençlik kuruluşlarında ça- lışmış ve TMTF Başkanlığı yapmış- tır-, kendisine has jestlerle ayağa kalktı v e, "— Hâkim bey, bu, gençlik ara- sında ard düşünceli kişiler tarafın- dan oynanan bir oyunun ilk perde- sidir" diyerek konuşmaya başladı ve TMTF'nin kuruluşunu, hangi öğ- renci birlik ve cemiyetinin kendisi- ne bağlandığım uzun uzadıya izah ettikten sonra, bütün bu olayların, mahkemenin, -farkında olmaksızın- verdiği bir yanlış kararla patlak verdiğine değindi ve, — 80 bin yüksek öğrenim genci- nin bağlı bulunduğu TMTF, Adapa- zarında son kongresini yaptı. Bu 9

Bu sayıdan diğer sayfalar: