1 Ekim 1988 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 18

1 Ekim 1988 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CPU (MIB) Komutlar Veriler Resim 1. Bilgisayar sisteminin Şematik yapısî// Giriş/çıkış gereçleri yalnızca platinler ve çiplerden oluşan fiziksel yapı değil. Resim 1'de böyle bir bilgisayar yapısının basitleştirilmiş şematik görüntüsü verilmektedir. Solda, çoğunlukla İngilizce kısaltma- sıyla CPU (Central Processing Unit — Merkezi İşlem Bilimi) olarak ad- landırılan ana üniteyi görüyorsunuz. Onun sağında, merkezi birimle sinyal hatları aracılığıyla bağlanmış olan bellek ve giriş/çıkış gereçleri yer alı- yor. İnsanın bilgisayarla karşılaştırıl- ması pek uygun olmayabilir. Ama burada böyle bir karşılaştırma ken- dini dayatıyor. CPU”'nun, ana belle- ğin ve giriş/çıkış gereçlerinin temel iş- levleri insanda sırasıyla beyin, hafı- za ve duyu organlarının işlevlerine benzetilebilir. Duyu organlarımız aracılığıyla bilgileri alır, beynimizle işler ve düşüncelerimizin sonuçlarını ya belleğimize atarız ya da “çıkış birimlerimiz” aracılığıyla dış dünya- ya iletiriz. Bir yerde bu kıyaslama yanlış olmaya başlayacaktır, çünkü bir bilgisayar bir transistörlü radyo- dan pek de karmaşık değildir. Biraz evvel anlatılan süreç, yani ve- rilerin alınması (ya da girilmesi), iş- lenmesi ve çıkması yalnızca bilgisa- yarın teknik yapısına ilişkin bir süreç değildir. Programların tek tek bö- lümleri de bu görevlere göre düzen- lenmiş olmak zorundadır. Bilgi işle- min bu temel prensibi Almanca kı- saltmasıyla EVA (giriş, işlenme, çı- kış) olarak adlandırılır. 18 Bilginin sunulmasının temel ele- manları karakterlerdir. Bilgisayarda genellikle 26 harf, on rakam ve yete- rince özel karakter bulunur. Karak- terin raslansal olarak oluşturdukları bir düzen kural olarak herhangi bir anlam ifade etmediğinden, karakter- lerin varlığının yanı sıra belirli karak- ter kombinasyonlarının birer anlam ifade etmesini sağlayacak kurallardan ve bağlantılardan oluşan bir sistem gereklidir. Bilgisayar dünyasına yeni adım atan birinin teknik bağıntıları daha iyi anlayabilme yolunda karşılaşaca- Bı ilk sorunlardan biri, bilgisayarın bilgileri ona tamamen yabancı olan bir yöntemle işlemesidir. Güçlendiri- ciler bir yana bırakılacak olursa, bir elektrik/elektronik devrede karşıla- şılabilecek iki durum vardır: Akım var, akım yok. Bilgilerin bu tür dev- reler tarafından işlenmesi durumun- da, aynı şekilde ikili (iki değerli) te- mel elemanları kullanan bir yöntem kullanmak gerekiyordu. Bu fikir gerçekleştirildi de, Kulla- nılan devreye göre bilginin sunulma- sı farklı görünüm alabiliyor. RAM çi- pinin bellek elemanları, işlevleri bir akününküne benzeyen minyatür ya- pı öğeleridir. İkili bilgi, elemanın yüklülük du- rumuna karşılık gelir: Yüklü ya da yüklü değil. Bilgi değiştokuşu yapan iki devreyi hatlarla birbirine bağlayan teknisyenler, Low- ve High Pegel'den | (gerilim alçak ya da yüksek) söz eder- ler. Teknolojiye pek aşina olmayan bir programcı için ise, ikili sistem bir sürü sıfır ve birden oluşmaktadır. Bu farklılık başlangıçta karmaşık gibi görünebilir, ama bilgisayar teknolo- jisine bir miktar yakınlığı olan herğ kese tek tek elemanları kendi hayal dünyasının kavramlarıyla adlandır- ma olanağı verir, Yalnız bir şeyi unutmamak gerek: Bilgisayarda bil- giler ikili biçimde, yani iki farklı ka- rakterden oluşan diziler halinde sak- lanır. Bu verilerin sunulması ise ta- lebe göre farklı biçimlerde olabilir. Tek bir bellek parçasının iki karak- teriyle pek bir şey yapılamaz. Bu ne- denle ilk bilgisayarların üretilmesi sı- rasında bu hücrelerden birkaçı tek bir grup halinde biraraya getirilmiştir. Başlangıçta bu gruplarda 4, daha sonraları 8 bellek hücresi (çip) varken bu sayı son zamanlarda 16 ve 32'ye yükselmiştir. 4 Bitlik bir bellek ala- nında sıfır ve birlerden oluşan on al- tı farklı kombinasyon saklanabilir. 8 Bit'te bu sayı 256'ya yükselir. Kom- binasyon sayısı “**2 üzeri n”” formü- lüyle hesaplanabilir. Bu formülde n, kullanılabilen hücre sayısını gösterir. Mikro işlemcinin kendi içinde de bellek alanları vardır. Bunlar sicil adını alırlar. Herbiri 32'şer Bitlik 15 sicil, kullanıcının kullanımına ayrıl- mıştır. Bunlar verilerin (ara sonuçla- rın) kısa süreli saklanması için kulla- nılır. Bilgisayarın belleğinde program- lar ve veriler yer alır (Resim 2). Bir program, belirli bir faaliyetin yeri- ne getirilmesi için atılan çalışma adımlarından oluşan bir dizidir. MC 68000'in komutları iki ila altı bel- lek hücresi kullanırlar. Örneğin “*010010001110001001001100111”” dizisi, ““4711. bellek hücresindeki de- Beri 1. sicile yerleştir”” anlamına ge- lir. Bu hücrede saklanmış değer olan 65, **1000001?? kombinasyonuyla gösterilir. Harfler ve özel işaretler de bellekte ikili biçimde bulunurlar. *“1000001”' dizisi, ““A”' harfine kar-. şılık gelir. Ama durum: ““A”' harfiy- le *465*” sayısı aynı koda mı sahip? Evet, bu gerçekten de böyle ve yal- nızca ilk bakışta mantıksız gözükü- yor. Biz insanlar da harfler yerine sayı- lar kullanabiliriz. Örneğin bir resto- randa garsona verdiğimiz sipariş şöy- le olabilirdi: 65 34 67 98 55 ... Kural olarak kişi lafın gelişinden bu sayıla- rın bir sözcük ifade ettiğini, tomba- la sayıları olmadığını anlayabilir. Ama yine de bu yolu kullanmak pek pratik değil herhalde.

Bu sayıdan diğer sayfalar: