25 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

25 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER lar belli olmuş, kıyasıya bir müca- dele başlamıştı Akıl yolunun sesi Mustafa Uyardan sonra kürsüye gelen Bülent Ecevit, yaptığı u- zun konuşmayla, CHP'nin bugün içinde bulunduğu durumu anlattı, Ortanın Solu sloganından dönmek- le hiçbir şey kazanılmadığını, aksi- ne, bunun bir samimiyetsizlik ör- neği olduğunu belirtti ve: — Her devrim tepki uyandırır, çetin engellerle karşılaşır. Ama a- lınyazısı devrimcilik olan bir parti bunlardan kaçınırsa, erir gider" de- di. Sonra da CHP'nin, AP ve TİP'- le farklarını izah etti. Ecevitin konuşması birbuçuk saat kadar sürdü. Önceki toplantı- da Ecevitin radyo konuşmasını "çat- lak ses" olarak niteleyen Ruhi So- yer, bir köşede, dut yemiş bülbül gi- bi oturuyordu. Onun hâli, herhalde, Ecevitin konuşmasının Grupun bü- yük bir çoğunluğunca tasvip edil- mesinden ileri geliyordu. Eğer So- yer, 67 kişi dışında kendine taraf- tar bulabilmiş olsaydı, sataşmak- tan geri kalmıyacaktı. Nitekim, E- cevitin ortaya koyduğu fikirlerin çok sayıda taraftar bulduğunu anla- yan Soyer, toplantıdan sonra bir arkadaşına şöyle dedi: "- Bazı hususlarda (o Ecevitle aynı fikirdeyiz. hususlar da var." ü Meclis o koridorlarında CHP'lilerin konuştukları tek konu, Grupta cereyan eden görüşmeler ol- du. Bülent Ecevitin etrafında topla- nan genç ve reformcu milletvekil- leri, Grupta girişilen mücadelenin mutlaka kazanılacağını o söylüyor. Kurultaya da mücadele azmi içinde gidileceğini ifade ediyorlardı. Sa- karya milletvekili Hayrettin Uysal, bun şöyle özetledi: — Ya yörüngemize oturacağız, ya di biteceğiz." CHP kulisinde bir masa etrafın- da oturmakta olan Kenan Esengin, Ferda Güley, Vefik Pirnçcioğlu ve Nazif Aslan da durumun muhase- besini yapıyorlardı. Söz döndü do- laştı, seçimleri kaybediş sebepleri- nin araştırılmasına geldi. Güley, bil- giççe bir tavır takınarak, görüşünü şöyle açıkladı: — İsmet Paşanın seçimden bir- kaç gün öncesine rastlayan çıkışla- rı zamansız ve sert olmuştur. 'Sen halife misin?' diye sorması, karşı tarafa oy kazandırmıştır." Ama, ayrıldığımız 14 Sonra da, Meclis salonunu işa- ret, ederek: — Seçimlerden önce bu kürsü- den aynı konuda konuşmuştu. Ne- den bu fikirlerini o zaman ortaya atmadı?" diye sordu. Buna Esengin: "— Ben aynı kanaatte değilim" diyerek cevap verdi. Sonra da, tartışmanın büyüme- mesi için masadan kalkıldı. Ortanın Solu savunucularının Grupta giriştikleri mücadele, Fer- da Güley gibi düşünenlere karşıdır. Tahsin Banguoğlu, Mehmet Hazer, Ruhi Soyer, Ekrem Özden ve Se- dat Çumralı gibi düşünenlere karşı girişilen mücadeleye Parti Mecli- sinde de devam edilecektir. Bunlar, AP'nin kasten yaptığı bir yakınlaş- tırmayı, iyi niyetle yapmakta, CHP'- yi TIP'in paralelinde görmektedir- ler. Halbuki her şey göstermekte- dir ki CHP ile TİP arasında bir u- çurum her gün daha belirli hal al- makta ve bu, meselâ karakteristik TİP sözcüsü Çetin Altanın yazıla- rında kendini belli etmektedir. TİP, burjuva partilerine karşıdır. Bunla- rın devrimcisini, statükocusunu, ge- ricisini ayni derecede kötü bulmak- tadır. Bülent Ecevit konuşmasında Grupa bu inceliği ve farkı izaha çalıştı. Genç takımın hedefi, Kurultay- dır. Ekim veya Kasım aylarında toplanacak olan Kurultayda, parti- nin kilit noktalarına Ortanın Solu- nun gerçek savunucusu kimselerin getirilmesi için çalışılacaktır. Genç- lik Kolları ile Kadın Kollarının ça- lışmaları da bu yönde olduğu için- dir ki, Kurultayda fazla güçlükle karşılaşılmayacaktır. Şimdi, CHP'de bütün hazırlıklar Kurultay için yapılmaktadır. Diskotek Klüp Yeşilköy Yakında Açılıyor (AKİS — 194) AKİS Sosyete 1 masada 8 kişi Geçen hafta içinde bir akşam, Çan- kayadaki oObüyük ve gösterişli, âdeta Cumhurbaşkanlığı oKöşküyle yarış eden Amerika Büyük Elçiliği ikametgâhının bahçe kapısından giren bir siyah otomobil o çevreler- de alışılmamış bir çifti taşıyordu. Bay ve Bayan İsmet İnönü, Büyük Elçi ve Bayan Parker Hart'ın özel davetlileri olarak yemeğe gidiyor- lardı. Davetliler toplandığında bun- ların adedinin altı olduğu görüldü. Amerika Büyük Elçisi ve Bayan Parker Hart, İnönülerle birlikte ye- meğe sadece Bay ve Bayan Nihat Erimi, bir de Büyük Elçiliğin olduk- ça küçük seviyede, fakat genç bir çiftini çağırmışlardı. Genç diploma- tın görevinin Büyük Elçiye, sonra- dan hazırlayacağı raporunda yar- dım etmek olduğunu anlamak o ka- dar zor değildi. İnönüler çok güzel bir gece ge- çirdiler ve yemeklerden pek memr- nun kaldılar. Parker'ler İnönülere genç kızlarını tanıştırdılar. Fakat kızlar yemeklerini daha önce yemiş olduklarından sofraya oturmadılar. Ev sahibesi ve mutfağı özel bir dik- kat göstermişlerdi. Mönüde konso- me balık ve piliç vardı. İsmet İnö- nüye, yemekten önce, sevdiği içki, martini ikram edildi. Yemekte, sa- lata olarak taze enginar ve bakla gelince Bayan Hart sırrını söyledi: İsmet İnönünün İstanbulda gittiği Aptullah Efendi lokantasında ne ye- yip içtiğini okumuşlar, ne sevdiğini böyle anlamışlar, ahçılarına onu ha- zırlatmışlardı. Gece, daha önce Arabistanda bu- lunmuş olan Büyük Elçinin göster- diği ve izah ettiği renkli, projeksi- yon fotoğraflarıyla devam etti. Bü- yük Elçi İsmet İnönüye Pembe Ev- de ilk resmi ziyaretini yaptığında da, gündelik gazetelerin tefsirleri- nin aksine, konuşulan konu Yemen ve civarı olmuş, İnönü böylece genç- lik yıllarının bir parçasını geçirdiği yerleri hatırlamıştı. Kim bilir, belki Amerika Büyük Elçiliğindeki yemeğin de bu kadar iyi ve samimi hava içinde, tatlı geç- mesinin sebebi orada da politikaya hiç ilişilmemiş olmasıdır. İnönüler oldukça geç vakit eve, pek memnun döndüler 25 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: