25 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

25 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tüli'den haberler Generaller ve sefireler “ Kurmay ikinci Başkanı Org. Refik Tulga ve eşi, Orduevi sa- lonlarında güzel bir parti verdiler. Partinin görünüşü askeri değil, diplomatikti: Ankarada bütün bü- yükelçiler, askeri ataşeler, bir de yerli diplomatlarımızdan birkaç ki- şi... Genel Kurmaydan birkaç gene- ral vardı, fakat Org. Tulgadan baş- ka herkes sivildi. Askeri dekor için- de verilen partinin de hiç bir kusu- ,u yoktu. Şık ve güzel sefireler yeni Orduevi binasından, dönerli pilâvlı büfeden, hiç bir şeyi eye servisten çok hoşlandılar Kim ne derse desin, Talan dost çevresi çok geniş. Bn. Tulga da Ankaranın en popüler kadınların- dan biri. Orduevinde verdikleri par- ti bu gerçeği bir kere daha ortaya koydu. Küçük çiçekli emprimeden, al açık elbisesi, uzun küpeleri, kısacık kesilmiş saçlarıyla Bn. Tul- ga, çok şık sayılmasa da, hoş bir evsahibesiydi. Zaten kendisi çok şık olmaktan, elbiseden konuşmaktan hiç hoşlanmazmış. Kapıda misafir- lerini karşılarken herkesi "Bayan" diye karşılıyor, kelimelerin altını âdeta çiziyordu. Diplomatik kalaba- lık arasında eski Senato Başkanı Enver Aka ve eşi, eski elçilerden İzzettin Aksalur ve eşi, Necdet E- geran, Cihat Renda, Prof. Yavuz A- badan, Prof. Nermin Abadan, Prof. Afet Inan da varlardı ve toplantıya ayrı bir çeşni veriyorlardı. İstanbul sosyetesinde yaz Kış mevsimini çok hızlı geçiren Istanbul sosyetesi, bahar gelince biraz yavaşlamıştı. Kimi yazlık evi- ne taşınma hazırlığındaydı, kimi yazlık gardrobunu düzenleme ça- asında. Avrupaya gidenlerin o bir kısmı hâlâ dönmedi, fakat geçirdiği - miz hafta sosyete artık, yaza dönüş havasındaydı. Moda Deniz Klübü, es- ki geleneklerine uygun bir şekilde, Perşembe gecesi kapılarını açtı ve İstanbul bütün şıklığı, bütün gü- zelliğiyle klübün terasında arz-ı en- am etti. Bütün kadınlar takmış- takıştırmışlar, inadına bir şıklıkla 26 gelmişlerdi. Kalabalık arasında ba- zı Ankaralılar da göze çarpıyordu. Tabii, başta Ayşe Kulin. Pembe bir tuvalet giymiş olan Kulin, yânında Tevfik Kâzım Kemahlının oğlu Eren Kemahlı, klübün alt terasın- da modern dansları romaritize edi- yordu. Ankaralı kadınlardan bir başlan da sade beyaz elbisesi, inci kemeriyle Alev Berkerdi. Şerif Yüzbaşıoğlunun orkestra- sıyla neşelenen gecede keyfi (o ka- vuştu: Başkanlığında Erol oSimavi- nin bulunduğu İstanbul Tıp Fakül- tesi Hastâhane ve Kliniklerini Kal- kındırma Derneğinin Çınar salonlarında tertiplediği ryla sosyeteyi, meseleleri hep beraber" çözmeğe davet ettiler. Doğrusu istenirse, sosyete, Tıp Fa- kültesini (okalkındırmaya iyice ka- rarlı görünüyor. O gece dağıtılan Jale Tulga misafirlerini Şık ve ciddi çanlar da az değildi. İstanbulun meşhur terzileri bir azizlik yapmış, Nükhet Erenyol ile Hakkonun zarif sahibesi Madam Hakkoya aynı biçim elbiseleri dikmişlerdi. Klü- bün aristokrat havasını Haydara- batın genç Prensi Bereket Cah ve- riyor, Esra Bereketin boynunda da kocasının serveti parlıyordu. "Hep beraber, elele.." Geçirdiğimiz hafta, İstanbul so0s- yetesi ortak bir slogana da ka- ağırlıyor bir evsahibesi broşürlerden kısa zamanda epeyce iş gördükleri anlaşılıyor. Prof. Aba- oğlu dekanlık koltuğuna oturduktan sonra birçok buzları da eritmiş sa- yılır. Çınardaki yemekte meşhur "147'- ler" grupundan bazı profesörler de vardı. Yalnız, Ekrem Şerif Egeli nin yeri boştu, nedense. Buna kar- şılık, kardeşi Reşit Egeli gecenin çok li kişilerinden biriydi. Çınar toplantısı da tabii müthiş şıktı. Kısmet İpekçi, üstü işlemeli, 25 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: