25 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

25 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA öbür sanat eserleri gibi korunmaya lâyık olup olmadığını ortaya koya- caktır. Mahkeme bu konuda bir ka- rara varırken yanlış bir adım at- mamak için, tanınmış sinema Sa- natçılarının düşüncelerini de öğ- renmeyi ihmal etmemektedir. Ni- tekim, bu konuda ilk olarak Elia Kazan dinlenmiştir. Kazan mahke- medeki ifadesinde, herhangi (o bir filmden o çıkarılacak bir dakikalık parçanın bile o filmin anlamını de- giştirebileceğini (o söylemiştir. Tele- vizyon şirketinin avukatı Myles La- ne, Kazan'ın bu iddasına karşılık o- larak William Wyler ile Billy Wik- der'in filmlerinin televizyonda gös- terilmesini ve istenildiği gibi kesil- mesini kabul ettiklerini ileri sürün- ce Preminger'in avukatı hemen bu iki sinemacının "Variety" dergisin- de çıkan demeçlerini mahkeme he- yetine sunmuştur. Gerek Wyler, ge- rekse Wilder bu demeçlerinde, ame- rikan televizyonunda filmlere reva görülen muameleyi acı bir şekilde yermekteydiler. Mahkemede yönetmenler Preminger'in, dâvasının birinci kıs- mını kaybetmesine rağmen, ikin- ci kısımdan umutlu olmasını o ge- rektirecek sebepler mevcuttur. Ni- hayet romana, tiyatroya, müziğe ta- nınan hakların sinemadan esirgen- mesi için haklı herhangi bir sebep ileri sürülemez. Bunun hukuki AKİS formülü ortaya atılıncaya (okadar, yönetmenler, teşebbüsü elden bırak- mıyacaklarını göstermişlerdir. Pre- minger'den daha pratik bir yol iz- leyen George Stevens, 1951'de çe- virdiği "A Place in the Sun İn- sanlık Suçu"nun "N.B.C." televiz- yonunda budanarak gösterileceğini duyunca, daha film programa a- lınmadan televizyon şirketi aleyhi- ne I milyon dolarlık bir tazminat dâvası açmıştır. Bu kadar yüklü bir tazminatı göze alamıyan televiz- yon şirketi, dâvanın sonucuna ka- dar filmi programa almamağı daha uygun görmüştür. Mark Robson ise, Preminger ile Stevens'in televizyon şirketlerine karşı giriştikleri mücadeleye, film- leri aynı âkibete lâyık gören ou- çak şirketlerine karşı odâva rak katılmıştır. Geçenlerde düfen New York - Los Angeles a- rasında uçakla seyahat (o ederken ve genişperde sistemine göre çev- rilen film uçakta siyah - beyaz ve görüntüleri en münasebetsiz yerin- den kesen bir perde ölçüsüyle oy- natılmaktaydı. Robson da, Birleşik Amerikada her gün onbine yakın uçak yolcusunun karşısına filmle- rin böyle tanınmıyacak kılıkta oçı- karılmasını önlemek üzere hareke- te geçmiştir. (AKİS: 190) 25 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: