TİYATRO imzalıyamıyacağı anlaşılmış, hattâ, söylenenler doğru ise, bu yüzden bazı muameleler birtakım konusu olmuştur. Bu yakın deneme ortada durur- ken Milli Eğitim Bakanlığının aynı yanlışlığı tekrarlıyacağı pek ümide- dilmemelidir. Olsa olsa, Opera bö- lümünün Tiyatro bölümünden ay- rılması için bir prensip kararma varılmış olacaktır Bu kararın uy- gulanması ise, tasarısının hazırlan- dığı söylenen, yeni bir kanunun yü- rürlüğe girmesine bağlıdır. Ö bir kanunun Meclis tatile girme- den görüşülüp kabul edilme şansı ise, doğrusu pek azdır. Zira bu konuda, lehte de, aleyhte de söylene- bilecek pek çok şey vardır. Bir kere, prensibi ne kadar doğ- ru görünürse görünsün, Opera ve Tiyatro bölümleri için ayrı ayrı bi- nalar, sahneler, özellikle dekor ve kostüm atölyeleri kurulmadan, aynı sahne üzerinde çalışacak iki oba- ğımsız genel müdürlüğün aynı a- tölyelerden, aynı personelden fayda- lanabilmeleri ayrılık gelip çattıktan sonra kolay olmıyacaktır. Hangi teknisyenin hattâ, hangi persone- lin Tiyatroya, hangisinin Operaya bağlı olduğu meselesi ve kimin em- rinde çalışacağı, ortaya şimdiden kestirilmesi mümkün olmıyan güç- lükler çıkarabilir. Ayrılan bölümle- rin herbirine ayrı ayrı personel, tek- nisyen yerleştirmek hele Edebi He- yetin, Muhasebenin, Levazımın, Zat İşlerinin v.s. bir ikincilerini oOkur- mak hem bir zaman, hem bir kad- ro meselesi olacak, ütçeye de kimbilir ne külfetler yükleyecektir.. Biraz daha sabır İşin en doğrusu, galiba, Devlet O- perasını İstanbuldaki Opera bi- nası inşaatı bitinciye kadar şimdiki haliyle bırakmak, inşaat biter bit- mez de oraya naklederek, Devlet Tiyatrosundan o zaman ayırmak ola- caktır. Ankaradaki Opera temsille- ri; o zaman İstanbuldan gelecek solistlerle takviye edilecek bir şube topluluğu tarafından verilebilir. Bununla beraber, sıkıntılı (o bir mevsim geçirmiş olan Devlet Ti- yatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçerin, şimdi, sırtından Opera- nın yükü kalkar gibi olunca, rahat bir nefes alacağı ve bu yaz olsun kalb huzuruyla dinlenebileceği söy- lenebilir. Aslına bakılırsa, Gökçerin çektiği, ötedenberi, tiyatroculardan çok operacılardan olm Bu arada Bale Domain ne 0o- sorgu 32 lacağı, nereye bağlanacağı merak e- dilebilir. Gelenek, Balenin, bağımsız bir hüviyet alacak hale gelinciye kadar, Opera ile beraber olmasını gerektirirse de, bizim Balemiz şim- diye kadar operacılardan çok tiyat- roculardan yardım ve anlayış gör- müştür. Böyle olmasa bile, Opera bağımsızlığa kavuşurken, Bale bölü- münün de gönlünde yatan aslanla- rı meydana çıkarması ve bağımsız bir Devlet Balesinin kurulmasını is- temesi kimseyi şaşırtmayacaktır. Celeste Holm Ankarada Haftanın başında Ankaraya gelen amerikalı ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Celeste Holm, Türk - Ame- rikan Derneğinde, iki erkek partö- neriyle birlikte, "İnterplay" -"İço- yun" adlı özel bir temsil verecek- tir. Celeste Holm, 1943 yılında, ünlü besteci Richard Rodgers'in yıllarca afişte kalan "Oklohoma" müzikali- nin başrolü için açılan bir deneme sınavında keşfedilmiş ve bu müzi- kalle birdenbire büyük bir şöhrete ulaşmış, seçkin bir değerdir. Yirmi yıldan fazla bir zamandanberi ame- rikan sahnesinin ve sinemasının ba- şarılı sanatçıları arasında yer almış ve birçok sanat armağanı kazanmış- tır. Bunlardan en önemlileri: Gre- gory Peck ile oynadığı "Gentle- men's Agrement" adlı filmden dola- yı aldığı Oscar armağanı ile bu yıl, sinema ve sahne sanatlarıyla ilgili AKİS "Variety Clubs of America" tarafın- dan "en iyi oyuncu" seçilmiş olması- dır. Adının yurdumuzda pek fazla tanınmamış olması, Celeste Holm'- un sinemadan çok tiyatroda, özel- likle müzikallerde rol almış olma- sındandır. Bununla beraber türk se- yirci, kendisini "Yüksek Sosyete" ve "Aşk Tuzağı" filmlerinden hatır- lıyacaktır. Misafir sanatçı ayrıca te- levizyon oyunlarında rol almış, A- merika ve Avrupa televizyonlarının tefrika halinde yayınladıkları seri programlarda sık sık görülmüştür. Celeste Holm ile birlikte Ankara- ya gelen ve kendisine partönerlik e- den iki erkek sanatçıdan biri, gene amerikan televizyon o programları- nin tanınmış oyuncularından Gor- don Connell, ikincisi ise, daha çok dramlarda ve romantik rollerde ün yapmış olan aktör Wesley Addy'dır. Misafir sanatçıların OoAnkarada verecekleri oyuna gelince: "Inter- play", çeşitli çağlarda, çeşitli yazar- ların kadın - erkek ilişkilerini han- gi açıdan gördüklerini, ne şekilde in- celediklerini belirten bir çeşit derle- medir. Kadın - erkek ilişkilerinin çağlar boyunca değişip değişmediği sorununu cevaplandırmıya çalışan bu "İçoyun", Shakespeare'den Ber- nard Shaw'ya, Sigsmund Freud'dan Margaret Mead ve Oscar Hammers- tein'a kadar türlü duyuş ve eğilim- deki yazarların konuyu işleyiş tarz- larını göstermektedir. YET YAYINLARI SITKI YIRCALI BATI'YA KALKAN TREN Günümüzün iç ve dış ekonomik, izlenim ve an politik sorunlarının nılar Fiyatı :10 TL. SITKI YİRCALI NARLI KAHVEDE DELİ DİVÂNE iirler Kader Sokağında Darağacı — Dağıtım : Dul Kalan Köy — Basını Alıpgiden Dünya Fiyatı: 5 TL Ankara- YET yayınlan Zafer Meydanı, No. 133, Kat 3/13 Tel: 177088 İstanbul - Rek-tur Nuruosmaniye Emek Han Tel: 272158 (HAS: 1692) — 193 25 Haziran 1966