25 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

25 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO imzalıyamıyacağı anlaşılmış, hattâ, söylenenler doğru ise, bu yüzden bazı muameleler birtakım konusu olmuştur. Bu yakın deneme ortada durur- ken Milli Eğitim Bakanlığının aynı yanlışlığı tekrarlıyacağı pek ümide- dilmemelidir. Olsa olsa, Opera bö- lümünün Tiyatro bölümünden ay- rılması için bir prensip kararma varılmış olacaktır Bu kararın uy- gulanması ise, tasarısının hazırlan- dığı söylenen, yeni bir kanunun yü- rürlüğe girmesine bağlıdır. Ö bir kanunun Meclis tatile girme- den görüşülüp kabul edilme şansı ise, doğrusu pek azdır. Zira bu konuda, lehte de, aleyhte de söylene- bilecek pek çok şey vardır. Bir kere, prensibi ne kadar doğ- ru görünürse görünsün, Opera ve Tiyatro bölümleri için ayrı ayrı bi- nalar, sahneler, özellikle dekor ve kostüm atölyeleri kurulmadan, aynı sahne üzerinde çalışacak iki oba- ğımsız genel müdürlüğün aynı a- tölyelerden, aynı personelden fayda- lanabilmeleri ayrılık gelip çattıktan sonra kolay olmıyacaktır. Hangi teknisyenin hattâ, hangi persone- lin Tiyatroya, hangisinin Operaya bağlı olduğu meselesi ve kimin em- rinde çalışacağı, ortaya şimdiden kestirilmesi mümkün olmıyan güç- lükler çıkarabilir. Ayrılan bölümle- rin herbirine ayrı ayrı personel, tek- nisyen yerleştirmek hele Edebi He- yetin, Muhasebenin, Levazımın, Zat İşlerinin v.s. bir ikincilerini oOkur- mak hem bir zaman, hem bir kad- ro meselesi olacak, ütçeye de kimbilir ne külfetler yükleyecektir.. Biraz daha sabır İşin en doğrusu, galiba, Devlet O- perasını İstanbuldaki Opera bi- nası inşaatı bitinciye kadar şimdiki haliyle bırakmak, inşaat biter bit- mez de oraya naklederek, Devlet Tiyatrosundan o zaman ayırmak ola- caktır. Ankaradaki Opera temsille- ri; o zaman İstanbuldan gelecek solistlerle takviye edilecek bir şube topluluğu tarafından verilebilir. Bununla beraber, sıkıntılı (o bir mevsim geçirmiş olan Devlet Ti- yatrosu Genel Müdürü Cüneyt Gökçerin, şimdi, sırtından Opera- nın yükü kalkar gibi olunca, rahat bir nefes alacağı ve bu yaz olsun kalb huzuruyla dinlenebileceği söy- lenebilir. Aslına bakılırsa, Gökçerin çektiği, ötedenberi, tiyatroculardan çok operacılardan olm Bu arada Bale Domain ne 0o- sorgu 32 lacağı, nereye bağlanacağı merak e- dilebilir. Gelenek, Balenin, bağımsız bir hüviyet alacak hale gelinciye kadar, Opera ile beraber olmasını gerektirirse de, bizim Balemiz şim- diye kadar operacılardan çok tiyat- roculardan yardım ve anlayış gör- müştür. Böyle olmasa bile, Opera bağımsızlığa kavuşurken, Bale bölü- münün de gönlünde yatan aslanla- rı meydana çıkarması ve bağımsız bir Devlet Balesinin kurulmasını is- temesi kimseyi şaşırtmayacaktır. Celeste Holm Ankarada Haftanın başında Ankaraya gelen amerikalı ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Celeste Holm, Türk - Ame- rikan Derneğinde, iki erkek partö- neriyle birlikte, "İnterplay" -"İço- yun" adlı özel bir temsil verecek- tir. Celeste Holm, 1943 yılında, ünlü besteci Richard Rodgers'in yıllarca afişte kalan "Oklohoma" müzikali- nin başrolü için açılan bir deneme sınavında keşfedilmiş ve bu müzi- kalle birdenbire büyük bir şöhrete ulaşmış, seçkin bir değerdir. Yirmi yıldan fazla bir zamandanberi ame- rikan sahnesinin ve sinemasının ba- şarılı sanatçıları arasında yer almış ve birçok sanat armağanı kazanmış- tır. Bunlardan en önemlileri: Gre- gory Peck ile oynadığı "Gentle- men's Agrement" adlı filmden dola- yı aldığı Oscar armağanı ile bu yıl, sinema ve sahne sanatlarıyla ilgili AKİS "Variety Clubs of America" tarafın- dan "en iyi oyuncu" seçilmiş olması- dır. Adının yurdumuzda pek fazla tanınmamış olması, Celeste Holm'- un sinemadan çok tiyatroda, özel- likle müzikallerde rol almış olma- sındandır. Bununla beraber türk se- yirci, kendisini "Yüksek Sosyete" ve "Aşk Tuzağı" filmlerinden hatır- lıyacaktır. Misafir sanatçı ayrıca te- levizyon oyunlarında rol almış, A- merika ve Avrupa televizyonlarının tefrika halinde yayınladıkları seri programlarda sık sık görülmüştür. Celeste Holm ile birlikte Ankara- ya gelen ve kendisine partönerlik e- den iki erkek sanatçıdan biri, gene amerikan televizyon o programları- nin tanınmış oyuncularından Gor- don Connell, ikincisi ise, daha çok dramlarda ve romantik rollerde ün yapmış olan aktör Wesley Addy'dır. Misafir sanatçıların OoAnkarada verecekleri oyuna gelince: "Inter- play", çeşitli çağlarda, çeşitli yazar- ların kadın - erkek ilişkilerini han- gi açıdan gördüklerini, ne şekilde in- celediklerini belirten bir çeşit derle- medir. Kadın - erkek ilişkilerinin çağlar boyunca değişip değişmediği sorununu cevaplandırmıya çalışan bu "İçoyun", Shakespeare'den Ber- nard Shaw'ya, Sigsmund Freud'dan Margaret Mead ve Oscar Hammers- tein'a kadar türlü duyuş ve eğilim- deki yazarların konuyu işleyiş tarz- larını göstermektedir. YET YAYINLARI SITKI YIRCALI BATI'YA KALKAN TREN Günümüzün iç ve dış ekonomik, izlenim ve an politik sorunlarının nılar Fiyatı :10 TL. SITKI YİRCALI NARLI KAHVEDE DELİ DİVÂNE iirler Kader Sokağında Darağacı — Dağıtım : Dul Kalan Köy — Basını Alıpgiden Dünya Fiyatı: 5 TL Ankara- YET yayınlan Zafer Meydanı, No. 133, Kat 3/13 Tel: 177088 İstanbul - Rek-tur Nuruosmaniye Emek Han Tel: 272158 (HAS: 1692) — 193 25 Haziran 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: