25 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

25 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO Ankara Operanın ayrılışı Geçen hafta gazetelerde çıkan bir haber, Devlet Tiyatrosunda o 6- nemli bir değişikliğe gidildiğini bil- diriyordu: Operanın Tiyatro bölü- münden ayrılarak ayrı bir genel mü- dürlüğe bağlanması... Aslında bu haberin yeni bir ta- rafa yoktur. Çünkü aylardanberi kulis arasında dolaşan söylentileri biryana Devlet Tiyatrosunun çeşit- li bölümleri arasında, mesleki ba- kımdan, bir ayrıma gitmek ve her bölümü o bölümden yetkili bir sa- nat adamının yönetimine vermek, son yıllarda üzerinde çok konuşul- muş, hattâ iki yıl önce "Müzik ve Sahne Sanatları Danışma Kurulu"- nun ilk toplantısında karara bağ- lanmış bir konudur. Ancak, Danış- ma Kurulunun aldığı karar, her bö- lümün Genel Müdürlüğe bağlı ve yalnız sanat işleri bakımından ba- ğımsız bir faaliyete kavuşturulması yolunda idi. Buna aykırı olarak ile- ri sürülen tam yani hem sanat, hem idare bakımından genel bağımsızlık, bölümlerin daha uzun süre aynı çatı altında, aynı bütçe ve teknik kadrolarla çalışmaları zorunluluğu düşünülerek, şimdilik daha verimli ve faydalı gibi görünmüştü. Onun içindir ki, geçen mevsim başların- da Aygın Günün Genel Müdür Yar- dımcılığı da kendisine verilerek O- pera bölümünün başına getirilmesi ve hakikaten bütün mevsim ( sa- nat çalışmalarında Genel Müdürlük- çe tamamen kendi inisyatifine bi- rakılması bu anlayışa uygun düşü- yor ve ekseriyetle üzerinde mutabık kalman o kararın bir tatbikatı gi- bi görünüyordu. Ya kanun?.. Devlet Tiyatrosu, özel kanununa göre, Opera ve Bale bölümlerini de içine alan, tüzel kişiliğe sahip bir genel müdürlüktür. o Bakanlık merkez teşkilâtına bağlı bir genel müdürlük olmadığı için, sadece Ba- kanlık Ookararıyla ikiye ayrılması, bütçesinin ikiye bölünmesi ve Ope- ra bölümüne verilecek bütçeye Devlet Tiyatrosu Genel Müdürün- en başka bir ikinci genel müdü- rün tasarruf etmesi mali ve idari mevzuata uymamaktadır. Geçmişte bunun denemesi yapılmış, sonra, Bakanlık kararıyla tayin edilen i- kinci genel müdürün itâ âmiri ola- mıyacağı ve Opera bölümü için büt- çeden yapılacak masrafları oOonun 25 Haziran 1966 "Hababam Sınıfı'nda Ulvi Uraz Topluluğu Uzun süre afişte kalacak bir başarı!.. Oyun : "Hababam Sınıfı"; (Güldürü, 2 bölüm -5 tablo) Yazan : Rıfat Ilgaz Tiyatro : Ulvi Uraz Topluluğu (Büyük Sinemada) Sahneye koyan : Ulvi Uraz Dekor - Kostüm : "Hababam Sınıfı", Oynayanlar : (o Metin Akpınar (Refüze Ekrem), Zeki Alasya (Tulum Hayri), Ercan Yazgan (Kalem Şakir), Ahi Gülhan (Güdük Necmi), Zihni Küçümen (İnek Şaban), Tuna Beklanoğlu (Sidikli Turhan). Os- man Alburk (Dursun Sektirmez Uraz (Piyale İhsan), Selami Üney (Yavşak Şadi ve e , Körimn Usluer (Müdür), Kur İnsel (Erkek Sevim), Gül Akelli (Kız), Alev Koral (Anne). Konu: Güldürücü “ve düşündürücü yönleriyle geçmişimizin yatı- lı okul hayatından canlı tablolar.. Hepsi ( birleşince, aşırı görünse de, bazı tipleri ve benzerlikleriyle belki hâlâ "yaşayan hâtıralar"... Tam manasıyla "evlere şenlik" bir okul çevresi içinde "bilgi"den çok hayat mücadelesinde "yenilmemeği" öğrenmiş bir avuç şeytanç ekici... Bu skeçler yığınının ardında kendi haline bırakılmış eski eğitim kurumla - rımızın hicvi... Beğendiğim : (o Dağınık gibi görünen bu "yatılı okul hayatından canlı tablolar"ın gerisinde beliren öğrencileri kadar öğretmenleri ve idare- cileriyle (o gerçek tipler; bir çevrenin mizahla karışık hicvi... Edebiyat öğretmeni Piyale İhsan'da Ulvi Urazın rahmetli Nahid Sırrıyı canlan- dınr gibi olan nüanslarla yüklü, nefis kompozisyonu. İstanbulda Su- zan Uztanın "çıkarmış" olduğu İnek Şaban'a Zihni Küçümenin ve onun eski rolü olan Müdür'e Kâmran Usluerin kazandırdıkları inandırıcı yüz- ler. Ali Yalazın, zaafını gizlemek için sert ve çaresizliği içinde opportu niste görünen, babacan ve çok sevimli Kel Mahmut'u. Başta Zeki Alas- ya, Metin Akpınar ve Ercan Yazgan olmak üzere bütün Hababam Sınıfı öğrencilerinin gerçekleştirdikleri ahenkli ensemble oyunu. Beğenemediğim : (o Sidikli Turhan, Yavşak Şâdi ve Müfettiş, Erkek Sevim v.b. rollerin, öbür rollerin ve oyunun genel akışı içinde yadırga- nan siliklikleri... Sonuç : ( Yatılı okul hayatından geçmiş her seyirciye seslenen yönüy- le yerli repertuvarın uzun süre ayakta ve yanılmıyorsam yıllarca afişte kalabilecek bir güldürüsü;Ulvi Uraz topluluğu için gerçek ve büyük bir başarı. Lütfi AY

Bu sayıdan diğer sayfalar: