25 Haziran 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

25 Haziran 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER graf çeken Sivas AP İl İdare Kuru- lu üyesi Hüseyin Yıldırım, telgra- fında, Sivasta çok sayıda alevi bu- lunduğunu bildirmekte ve şöyle de- mekteydi: "Sunni - alevi çatışma ve tecavüzlerinin ilimizdeki menfi a- kislerini dikkat nazarlarınıza arze- derim. Memleketin diğer köşelerin- de de Ortacadaki gibi müessif hadi- selerin tertip edileceğini hatırdan çıkarmayarak, hükümet etme sana- tınızı göstermenizi istirham ede- rim. İzmir, Adana, Elâzığ ve gene Si- vastan, Hükümetin tutumunu pro- testo eden başka telgraflar da geldi. Sivas İl Genel Meclisi AP Grupu Başkanı Fahri İngün, Demirele çek- tiği telgrafta, Sivasta bulunan 250 in alevi adına, kendisini göreve, bütün bu olayların hazırlayıcısı İb- rahim Elmalıyı da istifaya davet et- tiğini bildiriyor ve "Alevi vatandaş- larımıza reva görülen O işkenceleri âdeta müsamaha ile karşılamanızı şiddetle protesto ederiz" diyordu. İzmirden gelen telgraf ise 2 bin alevi adına çekilmişti. Demirel, bu telgraflara verdiği cevaplarda, gene eski görüşünü tekrarladı ve sorum- luluktan kaçarcasına, Türkiyede bir mezhep mücadelesi bulunmadığını ileri sürdü. Fevziye köyü ablukada Mi olayı, Demirelin ifadesiy- "basit bir zabıta vakası" ol- La çıkmış ve düpedüz bir mez- hep kavgası haline dökülmüştü. Sinema ve lokanta baskınının erte- si günü Sünniler, Fevziye köyüne gi- den yolları okapattılar ve bucakla köyün irtibatını tamamen kestiler. Bununla da yetinmiyerek, bucakla köy arasındaki köprüyü yaktılar. Bundan başka, bucaktaki Sünni- ler, 90 silâhlı sünniden müteşekkil bir birlik kurdular. Bu birlik, her- hangi bir taarruza karşı hazırlıklı bulunacaktı. Birliğin mensupları, bucaktaki alevi tekel bayiine Köy- ceğiz Tekel İdaresince tekel madde- si verildiği takdirde, binanın uçuru- lacağını bildirdiler. Bu arada, Zi- raat Dairesinin alevi şoförünü de tehdit ederek, Muğlaya gönderdiler. Bucakta alevilere ait olan dükkân ve mağazalar, kepenklerini indir- mek zorunda kaldılar. Olaylardan önce hareketli bir bucak olan Ortaca, olayların kızış- ın asıyla derin bir sessizliğe gömül- dü. Fevziye köyündeki hava ise, Or- tacadakinden farksızdı. Köy sakin- leri, sünnilerin herhangi bir taarru- zuna karşı, gecelerini, ellerinde si- lah, nöbet beklemekle (o geçirmek- teydiler. Silâhlı nöbetlere genç a- levi kızlar ve ihtiyar kadınlar da katılmaktaydılar. Nitekim, bucak- taki baskın olayından iki gün sonra azmi avuzun tarlasını ekme için traktörle Fevziye köyüne giden sünniler, hiç ummadıkları bir man- zara ile karşılaştılar. Tarlaya giden AKİS yolun kenarındaki ormanda çok sa- yıda alevi köylü, mevzilenmiş hal- de, bekliyorlardı. Sünnileri görür görmez ateşe başladılar. Neye uğra- dıklarını şaşıran sünniler, kurtulu- şu geri dönmekte buldular. Bugün, Fevziye köyüne girmek hayli zorlaşmıştır. Hele, hava ka- rardıktan sonra bu, daha da güçleş- mektedir. Yolun başında nöbet bek- leyen köylüler, herkesten parola sormaktadırlar. o 1966 Türkiyesinde durum, maalesef budur. Gece vakti Mecliste eşya sayımı yapmak ve her olayda komünist parmağı ara- maktan fırsat bulamayan Dr. Sü- kan, gündengüne yurt sathına yayı- lan olayı kasıt formülüne uydura- cak çareler düşünmekle meşguldür. Fevziyeliler, ekonomik ablukaya ancak bir hafta kadar dayanabildi- ler ve Jandarmaya başvurarak, köp- rünün yapılmasını istediler. İstek kabul edildi ve köprü alevilerin gay- retiyle kısa zamanda yeniden yapıl- dı. Fakat, ertesi sabah görüldü ki köprünün yerinde yeller esmekte- dir. Köprü, geceleyin sünniler tara- fından yakılmıştı. Köprünün yakıldığı gün, Fevzi- ye köyünden Gülşen Özdemir adın- daki alevi kadının, tarlada çalışır- ken, kocası dövülmek suretiyle, sünniler tarafından kaçırıldığı ve ırzına geçildiği ihbar edildi. Bunun üzerine jandarma, Alim Ceylan, Ka- mil Çetin, Emin Yavuz -Nazmi Ya- Ortaca olaylarında yaralanan bir alevi ve Bucak Müdürü Sorumlusu Kim? 25 Haziranl1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: