11 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

11 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XIX Partiler D.P. oyu avına çıkıyorlar — İki avcıdan Alican mı, Gümüşpala mı ustaydı? — Gürsel Y.T.P.'yi tutuyor ve A.P.' de korkanlar kapâğı Alicanın himaye kanadı altına atıyorlar - İs- met Paşa "İnkılâp Mahkemeleri" projesini önlüyor ve I Nisanda siyasi faaliyet hukuken de Yeni partilerin kurulmasıyla İhtilâl sonrası "Türkiyesinde siyasi faaliyet 1961'in Şuba- tında fiilen başladı. Gerçi hukuken hâlâ bu, yasaktı. Partiler halka açık toplantılar yapa- mıyordu, kongrelere gidilemiyordu. Ama 27 Mayısın hemen akabinde, mevcut C.H.P. ile C.K.M.P. faaliyetlerine devam etmişlerdi. Bun- lar teşkilatlarıyla muhabere ediyor, direktifler veriyor, politika çiziyor, hatta bildiri yayınlı- yorlardı. İsmet Paşanın demeçleriyse, o siyasi faaliyetin ta kendisiydi ve bunların ne kadar tesirli olduklarını anlatmıştım. Yeni partiler ortaya çıkınca onlar da eskilerin statüsünü ka- zandılar, yani onlara karşı da ihtilâl İdaresi bir müsamaha göstermeye başladı. Yeni partilerin önemlileri iki taneydi: Ye- ni Türkiye Partisi ve Adalet Partisi. Bunların birincisi Genel Başkan olarak Ekrem Alicanı seçmişti, öteki Ragıp Gümüşpalayı. Gerçekleri belirtmek için hemen söylemeliyim ki ihtilâl İdaresinden, bilhassa Cemal Gürselle çevresin- den Y.T.P. öz evlat, A.P. üvey muamelesi gördü. Y.T.P.'nin gelişmesini, güçlenmesini Devlet Başkanı hararetle arzuluyor, bunu Sağ- lamak için elinden geleni yapıyordu. O devre A.P.'nin zaman zaman karşılaştığı KESİN in bu arzudan ileri geldiğini biliyorum. A.P.'y gitmek isteyen kütlelere bir çok fiyatta gözdü. ğı veriliyor bunlar "kuyruk" olarak vasıflandı- rılıp A.P.'de başlarına bela gelebileceği fikri uyandırılıyordu. Ekrem Alican bilhassa Nasır Zeytinoğlu aracılığıyla Gürselle teması muha- faza ediyor, ona partisinin gelişme (derecesi hakkındâ bilgi veriyor, ondan yardım istiyor- du. Nasır Zeytinoğlu İçişleri Bakanlığı koltu- ğunda oturduğu için taleplerin yerine getiril- mesi zor olmuyordu. İsmet Paşa Ayteh Sokak- taki evinden ve Kurucu Meclisin kulislerinden bu fâaliyeti dikkatle takip ediyordu. İsmet Paşanın Ekrem Âlicana karşı hiç bir zaman fazla bir inancı, fazla bir sempatisi de olmadı. Hattâ Râgıp Gümüşpalayı ondan daha samimi bulduğunu söyliyebilirim. o Bazı kimseler Ekrem Alicanı ziyadesiyle beğenmiş- ler, onu örnek bir "olgun devlet adamı" gö- açılıyor. züyle görmüşlerdir. Bunlar daha çok, politi- kayla uzaktan aşinalığı bulunanların inancı ol- muştur. Türk politika sahnesine Ekrem Alican 1957 seçimlerinden önce Hür. P.'nin başarılı bir "Bütçe tenkitçisi" olarak adımını attı. Şöh- retini de o konuşmasıyla yaptı. Ama Alicanın o noktadan itibaren bir santim mesafe aldığı- nı hiç sânmıyorum. Kendisine Y.T.P. kurdur- tulmuş adam, hep, Hür. P.'nin bütçe tenkitçisi olarak kaldı. Zaten daha sonra gerçek çapını bol bol gösterecektir ve onun elinde Y.T.P.'nin kaderi bu çapı herkese ispatlayacaktır. 1960'larda, 1961'lerde Ekrem Alican tecrü- besiz Cemal Gürselin ve o takımdan arkadaş- larının gözünde bir astı ve bunlar kendisine gü- veniyorlardı. Bir "Cumhurbaşkanlığı anlaşma- sı'nın o zamanlar, İsmet Paşayla olan anlaş- madan çok daha kesin çizgili olarak Gürselle Alican arasında bulunduğu kimsenin, meçhulü değildi. İsmet Paşanın "Cumhurbaşkanı ilk seçimde de, Parlâmento tarafından seçilmeli- dir" tezindeki ısrarına mukâbil Ekrem Alican Gürselle veya Zeytinoğluyla özel görüşmelerin- de İhtilâlin Başının arzuladığı gibi Devlet Baş- kanının, ilk seçimde ve bir defaya mahsus ol- mak üzere doğrudan doğruya, tek dereceli se- çimle seçilmesini kabul ediyor ve destekliyor- du. Ancak, Anayasa İsmet Paşanın görüşüne uygun şekilde çıktıktan sonradir ki "Çankaya Yârânı" Cemal Gürselin orada kalmasının şar- tı olarak bir C.H.P. çoğunluğunun 15 Ekim se- çimlerinde sağlanmamasını göreceklerdir . Cemâl Gürsel ve çevresinin Alicanla par- tisini tutmalarını desteklemelerini, hattâ on- lara yardım etmelerini sadece bu özel düşünce- lere veya Y.T.P.'nin lideri hakkında besledikle- ri hislere vermek sathi bir izah tarzı olur; Gür- sel ve çevresi istiyorlardı ki eski Demokratlar ihtilâle düşmanlık etmeyecek bir teşekkül için- de kanalize edilebilsinler. Bu teşekkül İsmet Paşaya, C.H.P.'ye düşmanlık etsin, fakat İhti- lâle etmesin, İsmet Paşa bu niyetlerin iyi niyet dahi olsa saf tarafını görüyordu ve Cemal Gür- selle çevresinin C.H.P.'yi yıpratma, aşındırma gayretlerini anlamıyordu. Bunu, Gürselin ken- 141

Bu sayıdan diğer sayfalar: