11 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

11 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİNEMA Filmler "Ana; Caddedeki Dükkân" Şavaştan önce filim yapımı birkaç büyük ülkeye mahsus bir imti- yazdı. Bunun dışında, birkaç küçük ülkede de sadece "iç tüketim'i kar- şılamak için ufak çapta filim yapı- mı çabası yer alıyordu. Savaştan sonra bu durum tamamiyle değişti: Filim yapımı, bir avuç ülkenin imti- yazı olmaktan çıktı, hemen her ba- ğ&ımsız ülkenin ulusal sinema en- düstrisi kuruldu. Bu arada bu kü- çük ülkelerden sinema sanatı ala- nında şaşırtıcı başarılar kazananla- rı da çıktı. Ama, bütünüyle ele alın- dığında, eskiden nasıl filim yapımı, birkaç büyük ülkenin imtiyazında idiyse, savaşı izleyen ilk yıllarda da sinema sanatı bakımından yine bu ülkeler imtiyazlı odurumdaydılar. Küçükler henüz kurulma ve yerleş- me döneminde bulunuyorlardı. Fa- kat 1960'tan sonra bu durum da de- gişmeye başladı. Büyük ülkelerin si- nemaları, bir yandan televizyonun, öte yandan söylenecek şeyleri bitir- miş olup yeni bir şey bulamamanın getirdiği bunalımın içine düşerler- ken; genç sinemalar ortaya dipdiri, taptaze bir görünüşle çıkmağa baş- ladılar. Orta Amerikanın, Lâtin A- merikanın irili ufaklı ülkelerindeki ulusal sinemaları, Doğu Afrikanın bağımsızlığına yeni kavuşmuş ülke- lerinin sinemaları, Doğu Avrupanın devletleştirilmiş sinemaları, sinema dünyasına yeni bir canlılık, değişik bir hava getirdiler. Doğu Avrupada özellikle Çekoslavakya ile Polonya, sinema endüstrilerini sağlam temel- lere oturtmuş, yeni sinemacı kuşağı yetiştirmeye büyük Önem vermiş, sinemacılarına her bakımdan lük tanımış olmanın meyvalarını kı- sa zamanda toplamağa başladılar. Bugün uluslararası hemen hiç bir sinema festivali yoktur ki, ödül lis- tesinde bir Çek ya da Polonya filmi yer almasın. Sinematek Derneğinin geçen haftaki m b yi alan adar ile Elmar "Obe- hod na korze - Ana Gaddedeki Dük- kân"ı da Batı ülkelerinde yarım dü- zineye yakın ödül kazanan bir filim. Acı mizah "na Caddedeki Dükkân", Doğu Avrupa sinemalarının birçok fil- mi gibi, yakın tarihlerinin izi hâlâ silinmiyen olayından, nazi işgalin- den yola çıkıyor. Kadar ile Klos, bi- zi 1942 yılında Slovakyadaki küçük bir taşra şehrine götürüyorlar. Hâ- ni şu, aşırı milliyetçilerin sözde çek- lere karşı (o bağımsızlıklarını koru- mak için, politikacı-din adamlarının liderliğinde harekete geçip de, so- nunda Hitlere peşkeş çektikleri Slovakyayâ.; (Nazilerin "örnek dev- let", Slovakyalı aşın milliyetçilerin e "dünyanın en şiddetli yahudi a- leyhtarı ülkesi" diye övdükleri ülke- yel Yıl 1942'dir ama, bu küçük taş- ra şehrinde savaşın hiçbir izi görül- memektedir: Şehrin saygıdeğer ki- şileri pazarları eşlerini ve çocukla- rını yanlarına alarak şehrin ana cad- desinde, belediye bandosunun kon- seri arasında piyasaya çıkarlar; ana caddenin dükkânları normal çalış- maktadır; pazarın kurulduğu gün- ler köylüler, ana caddede ya getir- dikleri malları satarlar, yahut ihti- yaçlarını karşılamak üzere dükkân sahipleriyle takas ederler. Bu sakin şehrin aslında, ahalisi "rehin altın- da" esir bir şehir olduğunu seyirci, ancak zaman zaman farkeder: Yer- li nazilerin boy göstermesiyle; Slo- vakyayı nazileştiren Hlinka'nın adı- na şehrin meydanında çok çirkin, ehramı andıran bir kulenin yavaş yavaş yükselmesiyle; ya da şehrin yahudi ahalisinin göğüslerine takı- lan altı köşeli yıldızla!.. Sağırlar diyalogu Kadar ile Klos'un trajedisinin baş kahramanları da yine Slovakya- nın bu çirkin yüzüyle ilgisi olmı- yan iki kişidir: Birisi, nazi rejimi- nin bütün sıkılarına boşveren, da- ha doğrusu böyle bir rejime bir tür- lü akıl erdiremiyen, kendi halinde, iyi yürekli bir marangozdur; öbürü, ana caddede küçük bir tuhafiye dükkânı işleteni, yaşlı, bir ayağı çu- kurda, kimsesiz bir yahudi kadın- dır. Kadar ile Klos'un acı mizahı, nazi rejiminin bu iki kişiyi yanyana getirmesiyle o başlar: oMarangozun kayınbiraderi, şehrin nazilerinin ön- — — Şubat 1967 "Kadınlar Ve Erkekler" Kınsey Raporunun italyancası

Bu sayıdan diğer sayfalar: