Tüli'den haberler Hoffmann'ı dinlerken za Gün, Ankaralıların karşısına Şen Duldan sonra Hoffmann'ın taşbebek sevgilisi olarak çıktı. Ge- çirdiğimiz Cumartesi operanın ga- lasında bulunanlar, pembe elbiseli, bale papuçlu taşbebeği çok beğen- diler ve dakikalarca alkışladılar. O pera sese dayanan bir sanat ama aktrisliği de yabana atmamalı. Azra Gün de iyi bir aktris. Nitekim şim- diye kadar film çevirmek için bir- çok teklif almış ve hepsini reddet- miş. Son teklifi de Ordu Film Mer- kezi yapmış, lâkin Azra Gün opera sahnesinden başka yerde görünmek istemiyormuş.. Gala gecesinin seyircileri çok ka- labalık ve şıktı. Gümüş ve altın mo- dası İstanbuldan Ankaraya geçmiş durumda. Operanın holünde birçok kadın gümüş ve altın suyuna bat- mış gibiydi. İspanyadan dönen Su- na Korad altın rengi topuzu, bro- kar mantosuyla çok şıktı. Azra Gü- nün oyununu büyük bir dikkatle iz- ledi. Gala gecesi, herkes sahne dışın- da da bir şeylerle ilgileniyordu ga- liba. Bazı seyirciler perde araların- da Cumhurbaşkanı Sunayın oturdu- gu locayı izliyorlardı, bazıları da ön sıralarda oturan bakanları... AP'li Bakanlardan Mehmet Turgutun ön sıranın kenarında, âdeta kabine dı- şı bir görünüşü vardı, kendisi de efkârlıcaydı. Kâmil Ocakın alatur- kadan hoşlandığım bilenler, Offen bach müziğini odikkatle izlediğini görünce biraz şaşırdılar. Milli Sa- vunma Bakam Topaloğlu ve eşi, alkışlarıyla (dikkati (o çekiyorlardı. Genel Kurmay İkinci Başkanının e- şi etrafına tebessümler saçıyor, bü- yükanneliğini tebrik edenlere kü- çük Refiği anlatıyordu. (CHP'den Prof. Yavuz Abadan Nermin Aba- dan, Sırrı Atalay ve İsmail Arardan başka kimse yoktu Onları görenler de küçük kurultayı düşünüyorlar- dı... Perde kapanınca yükselen al- kışlar. Aydın Günün sahneye çıkı- şı, Devlet Operasının kumkumaları- nın keyfini kaçırmışa benzer... Balerin - soprano , Azra Gün | kuliste bülerienie Bir koltukta iki karpuz 11 Şubat 1967 29