11 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

11 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ SAHADA olmasına rağmen, Tekel eksper ve ilgililerinin ilgisizliği ve (o tatbikatta meydana gelen aksaklıklar, bugün- kü üzücü durumu yaratmış bulun- maktadır. Tütün ekicisi bugün, ma- liyetleri dahi kurtaramayacak bir durumla karşı karşıya bırakılmıştır. Tekel, kendi hatâsını ekicinin o o- muzlarına yüklemiştir. ıp lâflarla ekici tarladan kovalanır gibi durum yaratılmıştır. Bugün kan ağlayan tütün ekicisini, bu du- rumdan kurtarmak lâzımdır." Federasyon ilgililerini böyle bir feryada iten nedeni, piyasanın açıl- ması üzerine Egeye giden muhale- fet milletvekillerinden Lebit Yur- doğlu, Muammer Erten, Mustafâ Ok ve Yusuf Ziya Bahadınlı da ayni noktada birleşerek, izah etmişlerdi. Tüccarlara sağlanan milyonluk kre- dilerle küçük üreticinin borçlarını dahi ödeyemiyecek kadar perişan duruma düşürüleceği gözlemi, söz konusu politikacılar tarafından da paylaşılmıştı. Bu satırların yazıldığı andaki tablo ise şöyledir: 118 milyon kilog- ram tütünden sadece 100 milyon ki- losu satılmıştır. Bu haberi duyanlar, piyasanın olumlu bir şekilde geliş- tiğini sanabilirler. Oysa, Akhisar ve dolaylarında tütünün kilosu bir li- raya kadar düşmüştür. Bazı bölge- lerin tütünlerinden büyük oranda ıskartaların ayrılması olayları gö- rülmüştür. Bazı bölgelerde de, sa- tın alınmayan tütünlerin yakılması sağlık verilmekte ve yakmak için kullanılacak gaz paraları bizzat e- kiciden istenmektedir. Tütüncülerin genellikle katıldık- ları tarım kooperatiflerinden aldık- ları borçlan ödemeye, ürünleri kar- şılığında aldıkları paralar yetme- mektedir. Borçların rn sağlamak amacı ile, müteselsil fillerin hepsinin ii ali makta ve tüm bir köy halkının öde- yemediği borçlan için, kefil (olan komşu köylerin halkına yönelin- mektedir Bütün bu trajedi, üretimin fazla- lığı gibi, yüzyılımızda sadece gülüne- cek bir bahaneye dayanmaktadır. Dünyanın hemen bütün ülkeleri i- çin, ekonomide tek amacın üretimi arttırmak noktasında toplandığı bir dönemde, nadir ihraç ürünlerimiz- den olan tütünün başına gelenleri görmek, acınacak bir durumdur. Dünyanın büyük bir kısmı henüz yeterince sigara içmemektedir. Bir lâtife şeklinde söylendiği gibi, ör- neğin türkiyenin bütün fazla tütün üretimi Kıta Çinin halkına tek bir sigara bile olmaz. Şu gerçeği belirt- mek gerek ki, bütün dünyada muh- Mustafa 26 Ok — Muammer Erten Doğru söyleyen var ama... AKİS temel tütün piyasaları istenildiği gibi incelenmemiş ve muhtemel alı- cılar ortaya çıkarılmamıştır. o Öte yandan, tütün sanayiinin yeterince donatılmaması ve kötü yönetilmesi yüzünden, mamul halde tütün ih- racı, konusu hemen hemen tamamiy- le terkedilmiştir. Bu kafa ite. varı- lacak sonucun, bir avuç yerli ve yabancı tüccar için milyonlarca ki- şilik tütün ekicilerini feda etmek- ten başka türlü olması zaten dü- şünülemezdi. Yem borusu evlet, şimdiye kadar sadece tüc- Dcarların ve kapkaççı alıcıların i- şine yaradığı binlerce örneği | ile sabit olmuş "baş fiat" ilân etme huyundan vazgeçmelidir. Yapılacak iş, baş fiat yerine "Taban fiat" tâ- yini olmalıdır. Bahane ve vesile ne olursa olsun, hiçbir kimse ekicinin elinden tespit edilen taban fiatının altına inerek tütün satın alamama- lıdır. Bu yapılmadığı sürece tütün ekicilerin, özellikle oküçük üretici- nin tüccara yem olmasını önleme- ye imkân yoktur. Tütün yetiştirilmesinin ne bü- yük kahırlarla dolu olduğunu bi- lenlerin, oynanan bu oyun karşısın- da gözleri dolu dolu olmaktadır, E- lindeki tütünleri henüz satmadan yeni yılın ekimine hazırlanan tütün ekicisi, daha balyalarım yapmadan tütün tarlasını sürmek zorundadır. Soğuğa ve dona karşı alabildiği ted- birlerle fidelerini yetiştirmeye giri- şir. Bir çocuğa bakar gibi yetiştiri- len fideleri dikebilmek için tarlasını yeniden sürüp hazırlar. İklim şart- larının imkân vermesini bekler. Ni- hayet tütünlerini diker. Sonra bi- rinci çapalama... İkinci çapalama... Tütün kırmak için gece yarılarında kalkıp lüks fenerlerinin ışığında yaprak kırarak çardaklara dönen iş- çiler, bütün gün tek tek her yaprağı dizerler. Sonra kurutma derdi baş- lar. Kuruyan tütünleri tavlamak ge- rektir. Sonra da balyalamak... Başka tarım ürünleri için iki ü- rün yılı sayılan bir sürede tek bir ürün alabilen tütün ekicisi, bunca gayretlerin sonunda bir avuç tücca- ra peşkeş çekilmemelidir. Gerçeği gören ekiciler, koalisyon hükümet- leri zamanında uygulanan fiat poli- tikasının özlemini duymakta ve O günleri tütünün altınçağı olarak acı acı hatırlamaktadırlar. Il Şubat 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: