11 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

AKİS hamlarda bulunmaya yönelten o- lay, görünüşe bakılırsa, Sovyet baş- kentinde bir gösteri yapmaya kalkı- şan çinli öğrencilerin Moskova poli- si tarafından fena halde hırpalan- masıdır. Bu olay üzerine dünyanın çeşitli ülkelerindeki çinli öğrenciler bulundukları yerlerdeki sovyet el- çilikleri önünde heyecanlı gösteri- lere girişmişler, bunun yanısıra Moskovadaki Çin Elçiliği bahçesine de sovyet polisinin sert davranışla- rıyla ilgili resimler asılmıştır. İşte bu sonuncusu Sovyetleri pek kızdır- mış olmalı ki polis elçilik bahçesine girerek resimleri kaldırmış ve bun- ların gösterildiği vitrinleri de kır- mıştır. Bütün bu olup bitenler iki ülkenin arasındaki uçurumu o ka- dar genişletmiştir ki, çinliler, Pekin- deki sovyet görevlilerini ve aileleri- ni geri getirmek için yollanan rus uçaklarını hava alanında tutmuşlar, bunlara uçuş izninin verilmesi için Pekindeki Romanya Elçiliğinin a- rabuluculuk yapması gerekmiştir. Geçtiğimiz hafta başı, çinlilerle derde giren tek ülke Sovyetler Bir- liği değildi. Çin Halk Cumhuriyetiy- le bundan tam üç yıl önce ve büyük ümitlerle diplomatik bağıntılar ku- ran Fransa da. Pekindeki bir diplo- matının yaptığı önemsiz bir trafik kazası yüzünden, bu ümitlerinin bir- denbire boşa gitmesi tehlikesiyle karşıkarşıyadır. o Üstelik, (o Pariste bu olayı protesto etmek için göste- riler yapan çinli öğrencilerle fran- sız polisi arasında çıkan olaylar Pekini büsbütün kızdırmış ve Fran- sadaki Çin Elçisi de Gaulle yöneti- mine şiddetli bir protesto notası vermiştir. (o Kolaylıkla bekleneceği gibi, de Gaulle notayı almaya bile yanaşmamıştır. Operatör Doktor MUZAFFER AKGÜN Kadın Hastalıkları Mütehassısı Tel: 12 79 43 (AKİS: 51) LL Şubat, 1967 bugün için, Çin Halk Cumhuriyetini DÜNYADA OLUP BİTENLER tehdit eden en büyük tehlike gibi görünmektedir. Aşın bir yabancı odüşmanlığı, GEÇEN HAFTA DÜNYADA FEDERAL ALMANYA — Kurt Georg Kiesinger liderliğindeki "Büyük Koalisyon" Batı Alman dış politikasını yirmi yıllık katılığın- dan kurtaran ilk adımı geçen hafta atmış ve Romanya ile diplomatik ilişkiler kuran anlaşmayı imzalamıştır. Bilindiği gibi, Bonn hükü- metleri, şimdiye kadar, Doğu Almanyayı tanıyan ülkelerle diplomatik ilişkiler kurulmasını engelleyen Halistein Doktrini gereğince, Doğu Avrupadaki sosyalist ülkelerle bağıntılar kurmaktan dikkatle kaçın- mışlardı. Fakat bu davranış, uzunyıllar Doğu Almanyanın bir kısım Avrupa devletleri arasında alman halkının tek temsilcisi olmasına yol açtığı gibi, Federal Almanyanın bunlarla kurabileceği geniş ekono- mik ilişkileri de önemli ölçüde kösteklemiştir. Hiç şüphe yok ki, Doğu Avrupa ülkelerinin Moskova karşısında en bağımsızı olan Romanya ile kurulan ilişkileri, kısa bir süre sonra, Macaristan, Çekoslavakya ve Bulgaristanla kurulacak ilişkiler izleyecektir. Gerçekten, şu satır- ların yazıldığı sıralarda, Kiesinger hükümeti bu üç devletten de gele- cek çeşitli heyetleri ve görevlileri Bonnda ağırlamaya hazırlanmak- tadır. Federal Almanyanın bu Doğuya açılışı, Doğu Almanya ile Polon- yada gözle görülür bir endişe yaratmıştır. Bu endişeleri karşılamak amacıyla olsa gerek, Bonn'da Federal Almanya - Romanya anlaşma- sının imzalandığı bir sırada, sovyet yöneticileri de Federal Almanya- daki nazi hareketlerinden duydukları kaygıyı açıklayan bir bildiri ya- yınlamışlardır. Fakat bu bildirinin bir görünüşü kurtarmak belgesi olmaktan öteye gitmediği anlaşılıyor, çünkü Sovyetler Birliğinin ken- disi de, Doğu Almanya ile Polonyanın endişeleri ne olursa olsun, Batı Almanya ile sıkı ilişki kurmakta çeşitli faydalar görmektedir. SOVYETLER BİRLİĞİ — Bir yandan Federal Almanya Kurt Kiesinger'in liderliğinde Doğuya doğru açılırken, öteyandan Sovyet- ler Birliğinin Batıya açılma kampanyası da, Vietnam savaşma rağ- men, bütün hızıyla devam edip durmaktadır. Önceki hafta Mosko- vada uzayın barışçı amaçlarla kullanılması ve çekirdekli başlıklar taşıyan araçların uzaya atılmaması amacıyla Birleşik Amerika, İn- giltere ve Sovyetler Birliği arasında imzalanan yeni anlaşmadan son- ra, geçen haftabir süredir İtalyayı dolaşmakta olan Sovyet Devlet Başkam Nikolay Podgorni de Papa VI. Polü ziyaret etmiş ve böylece Sovyetler Birliği ile Vatikan arasındaki ilişkilere yeni bir gevşeme getirmiştir. Bilindiği gibi, Vatikanı şimdiye kadar yalnızca iki önemli sovyet lideri ziyaret etmiş bulunuyordu. Bunların birincisi eski Baş- bakan Krufçofun damadı Acubey, ikincisi de Sovyet Dışişleri Bakanı Gromikodur. Podgominin ziyaretiyle ilk defa bir komünist ülkenin devlet başkam Papanın ayağına gitmiş olmaktadır. Öteyandan, Sov- yetler Birliğinin Batıya açılma kampanyası bu hafta Sovyet Başba- kanı Kosiginin Londraya yapacağı seyahatle devam edecek. Bazı göz- lemcilere göre, Kosigin, Vietnam yenliydi dolayısıyla bu ülkede yapı- lacak dört günlük ateşkesimine rastlayan bu seyahati sırasında, Vi- etnam sorununa ingiliz yöneticileriyle birlikte bir çare aramaya çalı- şacak. Fakat Wilson yönetiminin şimdiye kadar Washington'un dü- men suyunda giden Vietnam politikasında nasıl bir değişiklik yapabi- leceğini anlamak kolay görünmüyor. Gerçekten, İşçi Partisi milletve- killeri, geçen hafta yapılan bir oylamada, partinin sol kanadından gelen büyük baskıya rağmen, kuzeye yapılan amerikan bombardıma- nını takbihe gene yanaşmamıştır. BUNLAR DA ÖLDÜ 21