11 Şubat 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

11 Şubat 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Komünist Çin Sisler dağılıyor in Halk Cumhuriyetinde bir süre- Ç dir olup - bitenler çevresinde yo- gunlaşan sis perdesi, bu haftanın ilk günlerinden başlayarak, yavaş yavaş dağılacağa obenzemekledir. Gerçekten, Hongkongdan alınan ha- berlere bakılırsa, ihtiyar lider Mao, devlet ve parti karşıtlarından, Başkanı Liu Şao-çi ile parti Sekre- teri Teng Hsiao-pingden kurtulduk- tan sonra, Çin komünizmi için ken- di reçetesini uygulamaya başlamış, bu arada ülkenin çeşitli bölgelerin- de komün yönetimlerinin kurulma- sını kararlaştırmıştır. Bu haberle- rin ışığında AKİS'in bundan önce Çindeki Kültür Devrimi konuşunda yazdıkları bir kere daha doğrulan- maktadır. Hatırlanacağı gibi, bu devrimle ilgili olarak her kafadan ayrı bir ses çıktığı şırada, AKİS, Kültür Devriminin altında Çinde komün düzenine geçilmesini savu- Mao ve taraftarlarıyla daha proleter diktatoryası devriminin ta- mamlanmadığı görüşünü savunan Liu Şao-çi ve taraftarlarının çekiş- mesinin yattığını söylemişti (Bk. A- KİS, No: 658). İktidar iplerini ken- di elinde topladığını, hisseder et- mez Maonun hemen yeni bir ko- mün denemesine girişmesi, bu ba- kımdan herhalde çok anlamlıdır. Geçtiğimiz haftalarda Çinle ilgi- li olarak görülen ikinci önemli ge- HERKES OKUYOR 28 lişme de, Moskova ile Pekin arasın da zaten çok kötü olan ilişkilerin büsbütün bozulmasıdır. O kadar ki, şu satırların yazıldığı sırada iki ül- ” arasındaki diplomatik ilişkilerin kesilmesinden söz edenler bile var- dır. Moskova ile Pekini bu kez kar- şıkarşıya getirip birbirlerine ağır it- Perşembenin gelişi B- satırların okunduğu sırada, Vietnamda, yeni Vietnam yılı dola- yısıyla yapılacak ateşkesimi başlamış olacaktır. Bazı iyimser yo- rumcular, bu ateşkesiminin o kadar özlenilen barış için pek elverişli bir fırsat olacağını düşünmekte ve büyük bir ümitle, bu mutlu geliş- meyi beklemektedirler. Fakat Başkan Johnson, geçen haftanın sonlarında yaptığı basın toplantısında, bu iyimserlerin bütün ümitlerini daha beşiğinde bo- ğuvermiştir. Teksaslı başkana göre, "karşı taraf" savaşı durdurmak ve barış masası başına oturmak için hiçbir ciddi çaba harcamamak- tadır» Başkanın bu sözlerinden çıkan sonuç, bombardımanların yeni yıl tatili biter bitmez yeniden başlayacağıdır. Başka bir deyişle, Vi- etnamda barış, Başkan Johnson ortalıkta bir iyi niyet belirtisi göre- mediği için, gelecek baharlara kalmıştır. Dahası var.. Ne Başkan Johnson, ne de onun Saygonda yarattığı -yarattıktan sonra başına dert olmuştur ya, o hikâye konumuzun dı- şında kalıyor- savaş lordu Ky, bu ateşkesimini, Milli Kurtuluş Cep- hesinin isteğine uygun olarak, ayın onbeşine kadar uzatmak niyetli- sidirler. Milli Kurtuluş Cephesinin bu isteğini Vietkongun savaş az- minin yavaş yavaş kırılmakta olduğu biçiminde yorumlamakta ve fırsat bu fırsatken asilerin işini bitirmeyi kendi amaçları balonundan en uygun yol olarak görmektedirler. Gene aynı düşünceyledir ki. Baş- kan Johnson, "ortalıkta hiçbir iyi niyet belirtisi göremiyorum" diye, Hanoiden bir kare bombardımanlar kesilirse görüşme masası başına oturulabileceği yolunda yükselen seslere kulak tıkayabilmekte ve yo- ğun bir dünya kamuoyunu aldatma kampanyasıyla suçu başkalarının üzerine yıkıp savaşa devam etmenin yollarım aramaktadır. Öküz altında buzağı aramaya biç gerek yok. Başkan Johnson Vi- etnamda savaş terazisinin bir süredir kendi lehine bastığını görmüş- tür ve bu işin sonuna geldiğini düşünerek Vietkonga yaptığı baskıyı hergün biraz daha arttırmaktadır. Ama bu arada bütün bir ulusun varlığı, bir bölgenin düzeni, dünya barışı tehlike altına düşüyormuş.. bunu düşündüğü yoktur. La Fontaine'in kurtla kuzu hikâyesinde ol- duğu gibi, Vietnama kendi istediği bir biçim vermeyi kafasına koy- muştur ve buna karşı ne yapılırsa yapılsın, ne denilirse densin, ille bu amacına ulaşacaktır. Fakat Teksaslı başkanın yanıldığı bir nokta var. Dış politika de- nilen şeyle iç politika denilen şey birbirinden çok farklıdır. İç poli- tikada kolaysa kullandığı kuvvet, tehdit ve uyutma metodlarını dış pa devamlı olarak uygulamak mümkün olamaz. Dünya ka- uoyu, amerikan televizyon şirketlerinin aracılığıyla, belli yönlere YE GİEMEZ. Kuvvet ve tehdit politikası bugün belki Vietnamda yü- rür ama, günün birinde, Birleşik Amerikanın söylediklerinin tam ter- sini yapan, tıpkı bir zamanların Sovyetler Birliği gibi dünyaya yal- nızca kendi istediği biçimi vermek amacım güden bir devlet olduğu açıkça anlaşılınca, bütün iplikler pazara çıkar ve işte o zaman, elin- deki büyük ekonomik ve askeri güce rağmen, dünyanın her köşesin- de büyük bozgunlara uğramaya başlar. Vietnamda askeri bir başarı için ayak direttikçe, Birleşik Ameri- ka, tarihinin en güçlü döneminde bu bozgunların eşiğine yaklaşmak- tadır. 11 Şubat 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: