7 Şubat 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 86

7 Şubat 1938 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 86
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9U Her Ay haberimiz yokmuş... Saat yedi imiş... Artık kapanmış olan çarşının içinde, insan namına, bir tek milisyoner dolaşıyordu. İki arkadaş birbirimize baktık. Dudaklarımızı ısırarak metanetle gülümsedik. Ağzımızı tıkabasa şekerle doldurarak ' ağır adımlarla yürümeğe başladık... Bütün bu üç gün içinde ilk defa olarak kendimizi dilencilere yakın bulduk. Derken, hirdenbire, bu çok uzamış günde “Hacerisema- vi,, ye benzer bir hâdise oldu. Kocaman sun'i bir buz kalıbı büyüklüğünde, gayet iyi pişmiş bir kara ekmek, köşe başın- dan, iri adımlarla bize doğru gelmeğe başladı. Ekmeği, şo- för kılıklı bir delikanlı güçlükle koltuğu altında taşıyordu. Delikanlının yüzünde, ekmekten çıkan sıcak buharın verdi- gi ıztıraba ragmen bir bahtiyarlık okunuyordu. Esasen gâliba, talih ona bütün hayatınca gülümsemiş- ti. Üzerinde tepeden tırnağa kadar bu gülümseyişin izleri görünüyordu: Meşin şapka, meşinden bir kostüm, dizkapakla- rına kadar yükselen çizmeler bu gülümseyişin eseri idi. An- laşıldığına göre delikanlı haftalık ekmek payını şimdi al- mıştı ve bunu satmağa götürüyordu. Onu dirseğinden yakaladık: — Yoldaş, çarşı kapalı. Orada tek bir adam bile yok. Ekmeği başka şeyle değişir misiniz? O, birdenbire durdu. Şaşkın, biraz da itimatsız bakış- larla bakmağa başladı. Sonra bir solukta: | — Olur, dedi. Fakat ekmeğe karşılık ne vereceksiniz? — Şeker. — Sizin şekerinizi ne yapayım! Dizinin yardımile ekmeğini tekrar, sıkıca, koltuğu al- tına yerleştirdi. Gitmek üzere idi. Fakat hatırına gelen ye- ni bir fikirle durakladı: Elindeki ekmeği şu şekerle niçin değiştirmesin?. Bu şekeri bir başka şeyle değiştirebilir ve- yahut satabilirdi. O başkasile de bir başkasını alabilirdi. Doğrusunu söylemek lâzımgelirse onun bu ekmeği ne değiştirmeğe, ne de satmağa ihtiyacı vardı. Fakat anlaşılan

Bu sayıdan diğer sayfalar: