7 Şubat 1938 Tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 90

7 Şubat 1938 tarihli Her Ay Dergisi Sayfa 90
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Her Ay rir; yukarıdakiler de bütün odada tatlı bir ziya ahengi te- min eder. “Ancak bina, asıl şeklini iklime göre alması lâzım gel- diğinden esas tesisler bunu dikkate almak suretiyle tebarüz edecek, meselâ binanın iç kısımlarının en doğru ve münasip vaziyetleri, güneşe ve hâkim olan rüzgârlara göre, kararla- şacak ve ezcümle hol karakterini haiz serin yerler ona göre vücuda getirilmiş olacaktır. “Bütün bu noktalar için eskiden kalmış güzel Türk evleri el'an mühim birer etüd mevzuu teşkil etmektedir. Bun- lar, sade birer mesken olmak itibariyle değil, bir araya gelin- ce, şehircilik bakımından vücuda getirdikleri tesir dolayı- siyle de dikkate değer. Medling'in 19 uncu asır başlarında İstanbula dair vücuda getirdiği resimli eser, bu ciheti çok gü- zel göstermektedir. İstanbulun ikamet semtleri fevkalâde sakin bir karakteri haizdirler ve tamamen camilerin mimari ahengini tamamlıyorlardı. Boğaziçinin sahilleri, uzaktan bakınca hepsi birlikte bir sükünet arzeden ve muntazam inşa edilmiş bir rıhtım manzarası veren, hepsi ikişer katlı ya- lılarla çevrelenmişti. Ayni zamanda ayrı ayrı bakılınca ge- ne bu binalar tek başlarına da fevkalâde bir cazibe arzedi- yorlardı. “Modern Türk üslübunun şekil elemanları yukarıda ana çizgilerini çizdiğimiz etüd heticesinde kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Eski Türk binalarının birçoğu her vakit için elve- rişli ve itibardan düşmiyecek bir takım karakterler muha- faza etmektedir. Hele sacaklara ve gölge veren sun- durmalara verilen Ooşekiller, kesme taşın sathında o yek- nasaklığı gideren canlılıklar, ve yahut taş duvarlar- da tuğla ile vücuda getirilmiş hatıllar, demir parmak- lıklar, ve daha birçok hususiyetler o Türk mimarisinde her zaman için bodern kalacak elemanlardır. Hiç şüphesiz sat- hi görüşlü bir taklitten sakınmak lâzımdır. Yoksa bu tema- “yül, hissi romantizme, yani yanlış anlaşılan bir nasyonaliz- me kaçmış ve kaymış olur ki bunun sonu Kitseh denilen çirkin bir özentiye varır. Anlaşılmamış “milli, mimari ne kadar

Bu sayıdan diğer sayfalar: