1 Mayıs 1988 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 55

1 Mayıs 1988 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 55
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DALGALARIN YIPRATAMADIĞI BİR KAYA: CÖMMODORE 64 64'er'den Çeviren Ziya BAYMAN Commodore 64'ün günlerinin sayı- l1 olduğunu düşünenler, büyük bir yanılgı içindeler. Sayılar son derece açık: Commodore 64, yalnızca Fede- ral Almanya'da1,5 milyon, tüm dün- yada ise 12 milyon adet satıldı. 1987'nin son çeyreğinde günlük orta- lama satış 800 adet civarındaydı. Ve bu olay, altı yıldır piyasada olan bir bilgisayar için sözkonusuydu. Bu başarıyı açıklamak pek o kadar kolay değil. İnanıyorum ki, piyasa- ya çıkıştaki zamanlama oldukça be- lirleyici oldu. O sıralarda harikalar makinesi “bilgisayar”' karşısında du- yulan ilk korku giderek yok olmak- taydı, hemen hemen hiç rekabet yok- tu ve Commodore adı, C 64'ün ön- celi VC 20 sayesinde oldukça yaygın- laşmıştı. Bunun yanı sıra Commodo- re 64, altı yıl önce henüz sansasyonel olan grafik ve ses özelliklerine sahip- ti. Okulumuzun bilgisayar odasında basit bir üç sesli müzik çalmakta olan ilk 64'ümüzün karşısında şaşkınlık- tan bir karış açılmış ağzımızla durdu- ğumuz günü hatırlıyorum. Böyle bir bilgisayarın daha önce görülmemiş bir başarıya erişmesi, bir mucize mi sizce? Bugüne geri dönelim. Bugün çiçe- ği burnunda bir C 64 sahibi, satın al- ma tercihini yapmakta oldukça zor- lanmış durumdadır. 64'er Dergisi'nin yazarları olan bizler bile, zaman za- man AMIGA veya ST Dergileri'nin yazarlarının küçümseyen bakışlarıy- la karşılaşabiliyoruz. Bu süper maki- neler karşısında C 64'ün ne şansı ola- bilir ki? Gerçekten böyle mi acaba? 64'er Dergisi için bu yazıyı bir ki- şisel bilgisayarda yazıyorum ve uzun süreden beri de kendim için AMIGA yönünde bir tercih yapma olanağına sahibim. Fakat kararım kesin: Hiç- bir şey beni C 64'ümden bu kadar ça- buk koparamaz. Kullandığım kişisel bilgisayar benim gibi bir müzik me- raklısı için asla 64'e rakip olamaz, çünkü birkaç düdük sesi dışıda hiç- bir müzikal yeteneği yok. AMIGA, çok güzel sesler üretiyor olabilir ya da son derece gelişkin grafik özellikleri olabilir, ama işletim sistemi mükem- melleştirilip hatalarından arındırıl- LA madıkça bu makineyi almak benim için sözkonusu değil. Ayrıca bu konuda bir sorunum da- ha var; fiyatları C 64'e oranla olduk- ça yüksek olan AMIĞGA ve ATARIİ ST, çılgınca olanaklar sunuyor ola- bilirler, ama diğer yandan program- lanmaları oldukça zor. Boş, bir vak- tinde Commodore 64'üyle ilgilenen herhangi bir kişi, çabucak bu bilgi- sayarın geneli hakkında bilgileri edi- nebilir. Şurada Zeropage var, bura- da serbest BASIC belleği, orada üst- te BASIC-ROM ve işletim sistemi ve bu aralıkta da video ve ses çiplerini yönetmeye yarayan birkaç bellek ala- nı. Doğrusunu isterseniz, kendimi birkaç yüz KByte'lık bir işletim sis- temiyle uğraşırken hayal etmek bile, sırtımdan soğuk terler boşanmasına neden oluyor. Bu durumlarda C 64*ümün 8 KByte'lık Kernel'i bana çok daha sempatik geliyor. Şu gayet açık: Bir bilgisayar ne denli esnek olursa, programcısından o denli çok bilgi sahibi olmasını isteyecektir. Aslında üreticiler bir yandan, ma- kinelerin kullanımını ““kullanıcı yüzeyleri”” aracılığıyla kolaylaştırma- ya çalışıyorlar. Bilgisayarın program- lanabilmesi ise bu nedenle daha da zorlaşıyor. Bana kalırsa ““bugün hâlâ” Com- modore 64'üyle uğraşanlar değil, da- ha çok saldırgan bir biçimde bir AMIGA ya da ST satın almaya kal- kışanlar acınacak durumda. Çünkü ilk oyun hırsı geçtikten sonra insan “bilgisayar”” olgusunun biraz daha derinliğine inmek isterse, ilk şokla karşılaşılıyor. İnsan kendini etkileyici bir verime sahip bir harikanın karşı- sında buluyor, fakat basit bir prob- lemin çözümü için sayfalarca süren programlar istiyor ondan bu harika. Olay çok açık: Farklı 20 grafik mo- du arasından doğru olanı seçilecek ve 30 gerekli parametreyle beslenecek (biraz da abartıyorum tabif). Commodore 64'e yönelik yaklaşık yüzlerce kitap, binlerce program ve en azından bir tane kaliteli dergi (ken- di dergisi olan “*64'er”'i kastediyor. Bu konuda biz de en az onun kadar iddialıyız. ç.n.) var. Ve hemen her kentte 64 profesyonellerinin devam ettiği bilgisayar kulüpleri var (dileği- miz bu durumun ülkemizde de ger- çekleşmesi. ç.n.) Dolayısıyla yeni baş- layanlar açısından, zor bir sorunla karşılaştıklarında yardım bulma ola- nağı her zaman var. Peki, okullarda bilgisayar destekli eğitimde Commo- dore 64'ün bir standart haline gelmiş olması bir raslantı mı? Commodore 64 benim için hem acemilerin, hem biraz bilenlerin hem de profesyonellerin bilgisayarı. Olur ki, günün birinde tüm Kernel ROM rutinlerini uykumda ezberden saya- bileceğim pahalı ve büyük bir bilgi- sayar olmak durumunda kalabilirim. Ama o zaman dahi Commodore 64'- üm masamın üzerinde yerini koruya- cak. : 55

Bu sayıdan diğer sayfalar: