31 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

31 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER kanı Mehmet Ali Aybar, kısa bir sü- re önce, bazı sosyalistlere cevap ha- vası içinde verdiği bir demeçte, "Türkiyede ihtilâl yolu ile sosyalizm kurulamıyacağını" söylemiştir. Ay- bar ve arkadaşlarını tenkit edenle- rin itham dozajı da farklı değildir. Tartışmalar bu şekle, Doğan Avcı- oğlunun, Hazirandaki senato seçim- lerinin hemen arkasından Yön sü- tunlarında başlattığı ve bu yazının girişinde söz konusu olan tartışma- dan sonra girmiştir. Bu mücade- le, birinci plânda gösterilen bir strateji tartışmasıdır. TİP'in karşı- sına geçen sosyalistler, "Bugün sa- vaş, sosyalizm için değil, emperya- lizme karşı yürütülmeli ve cephe geniş tutulmalıdır" demektedirler. Buna TİP'in cevâbı, “cephe geniş tutulursa, sosyalist mücadelenin tavsıyacağı ve dejenere edileceği" şeklindedir. Fikirler bu şekilde su- nulduktan sonra ise ithamlar başla- makta, geniş cephe taraflıları, TİP yöneticilerini "sosyalizm olmadık- la, TİP'çiler işe diğer tarafı "bir ri kim sorumsuz kişiler, yüzde bilmem kaçlık sözde sosyalistler" ve ihtilâl taraftarlığıyla suçlamakta- dırlar. Bu son itham, bazı Yüncüle- re göre, bir jurnaldir. Neyi paylaşamıyorlar? Tip yöneticilerinden Sadun Aren, AKİS'çi ile yaptığı konuşmada, bu mücadelenin zeminindeki neden- kişisel çekişmeler (olabileceğinden bahsetti. Sosyalist cephedeki müca- delenin altında "kişisel çekişmeler"'- in bulunabileceği, bir sosyalist tara- fından ifade edilmektedir. Ama el- bette ki, sosyalist cephedeki müca- delenin tek nedeni "kişisel" değildir. Doktriner fikir (o ayrılıkları, görüş farklılıkları da bunda rol oynamak- tadır. Nitekim Sadun Aren, bu nok- taya, "“— Dünya sosyalist partilerinin, galiba, 1960'da yaptıkları bir toplan- tıda, geri ülkelerde anti-emperyalist mücadelenin sosyalist mücadeleden daha ön plânda tutulması kararlaş- tırılmıştı. Bizi tenkit edenler içinde bu fikre samimi olarak taraftar bu- lunanlar vardır” diyerek değindi. Ama, türk sosyalistleri arasında- ki kavganın, büyük ölçüde bir fikir ayrılığından çok,. gelişmeye uygun bir aküm bazı kimselerin, kendi 10 Çetin Altan TİP'in lâf ebesi kadroları ve liderlikleri altında ka- nalize etme çabalarının yarattığı re- kabete dayandığı da belli olmakta- dır. Bu, 1961 seçimleri öncesinde, siyasi faaliyet için izin çıkınca, DP oylarını paylaşmak için çeşitli grup- r -bunlar sonra YIP ve AP olarak partileşmişlerdir- arasındaki o çatış- mayı andırmaktadır. 1961 Anayasa- sıyla sosyalist mücadele imkânı çılınca, çok sosyalist, "Tamam! İk- tidar sosyalistlerindir" ümidine ka- pılmış ve ortaya atılmıştır. Bu iyim- serlere göre, kadrolaşıp, halka sos- yalizmi açıkça söylemek kâfidir. Sosyalizm o kadar haklı, yerinde, ahlâki, bilimsel ve doğru bir düşün- cedir ki, bunu bir defa olsun duyan milyonlarca seçmen, oyunu sosya- listler lehine sandığa atıverecek ve ilk kadrolaşan sosyalist grup, he- men iktidara geliverecektir. Hattâ, bu aşırı iyimserliği bir sosyalist ya- zar -Mehmed Kemal-, 1966 senato seçimlerinde TİP'in büyük bir başa- rı kazanamaması karşısında yazdı- ğı bir yazıda itiraf etmiştir. Meh- med Kemale göre, rastladığı bir ar- kadaşı kendisine şunu sormuştur: "— Ben, eğer sosyalizmi bir söy- letseler, bütün halkın ardımızdan koşup geleceğini sanırdım. Sen ne düşünüyorsun?" AKİS Buna Mehmed Kemal, "—Ben de öyle.." diye cevap ver- miştir. Bu iyimserlikle yoia çıkan sosya- listler, ilk önce bir tereddüt geçir- mişlerdir. İyi ama, sosyalist akımın yönetici kadrosu ve lideri kim ola- caktır? İşte bu soru ortaya çıktığı anda, çeşidi kadrolaşma hareketle- ri ve bunun normal sonucu olarak da çeşitli gruplar arasında kanalize rekabeti doğmuştur Temelde yatan neden İlk kadrolaşma, Doğan Avcıoğlunun sorumluluğu altında çıkan Yön gazetesi etrafında, Ankarada olmuş- tur. Doğan Avcıoğlu, Cemâl Reşit £- yüboğlu, Mümtaz Soysal, Türkkaya Ataöv, Sadun Aren, Hüseyin Kork- mazgil, İlhami Soysal gibi isimler bu ilk kadronun elemanlarıdır. Son- radan bu kadro, Planlamadan istifa eden uzmanlar -Osman Nuri Torun, Atillâ Karaosmanoğlu, Necat Er- der- ile birleşerek, Sosyalist Kültür Derneğini kurmuştur. Bu derneğin ilk kuruluş safhasmda, "ne zaman parti olalım?" ,"ilerde, bir parti kur- maya gidilebilir mi?", "bu dernek, bir partinin nüvesi olabilir mi?" me- selesi zihinleri yormuştur. Hattâ o zamanlar, Türk-İş liderlerini işin içine alarak, bir "Çalışanlar Partisi" kurmak için çalışmalar yapılmıştır. Fakat bu, Madanoğlunun genel baş- kanlığının teklifi ile çıkan ii sonucu -eğlenceli şekilde- akim kal- mıştır. O sıralarda, 1950 öncesinde kad- rolaşmış, sonra, baskı yüzünden sin- mek zorunda kalmış kimseler, kendi âlemlerinde, beklemekte ve durum muhakemesi yapmaktadırlar. Anka- rada Yön etrafında toplanan grupa göre, sosyalizmi kanalize etmeyi on- lar, kendilerinin hakkı saymak- tadırlar. Çünkü, "dünkü sosya- listler" o değildirler, yutarca çi- le çekmişlerdir, acılara katlanmış- lardır, hapse girmişlerdir. Bu kad- rosun elemanları ise Mehmed Ali Aybar, Behice Boran, Adnan Cerogil, Nihat Sargın, Muvaffak Şeref gibi isimlerdir; Ankaradakiler "Parti mi kuralım, dernek olarak mı kala- lum?" diye düşünürlerken, İstanbul kadrosu, 1962'de, -13 Şubat 1961'de parti ti üzerine, iltihak netici kadroya kavuşan TIP gelişmiş ve Ankarada Yön ve SKD -Sosyalist , 31 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: