DIŞ GEZİLER Yugoslavyada bir işçi konseyi toplantısı Davacılar ve kadılar ne seçilmesi için işçi - konseyi üyesi olmasını gerektirecek kanuni ir hüküm bulunmamakla beraber, ya- ratılan geleneğe göre, icra komitesi genellikle, işçi konseyi üyeleri ara- sından seçilmektedir. Icra komite- lerinin en az 5 kişiden meydana gel- mesi bir kanun hükmüdür. İcra ko- mitesnin sayısının üst sınırı, işyeri- nin ihtiyacına göre tespit edilmek- tedir. Fakat,uygulamada bunun 10 kişi dolaylarında donduğu o görül- mektedir. 10 işçiden az işçinin çalıştığı | iş- yerlerinde, biraz önce be belirtildi- ği gibi, ne işçi konseyi vardır ne de icra komitesi. Bütün işçi- ler, ayni zamanda işçi konseyi ve icra komitesinin görevlerini de bir» arada yerine getirmektedirler. İşçi konseylerine seçilenlerin gö- rev süreleri -yarısı her yıl yenilen- mek Üzere- iki yıl olduğu halde, ic- ra komitesi üyelerinin görev süre- leri sadece bir yıldır. İcra komite- sine seçilenler arasında, her biri bir konu ile ilgilenmek kaydiyle, yeni bir iş bölümü yapılmaktadır. İşçi- ler arasından seçilenlerle 5 veya 6- şar kişilik komisyonlar kurulmakta, bu komisyonların başına da, icra ko- mitesi üyelerinden bir kişi görev- lendirilmektedir. Her komisyon. ay- rı bir konuda, işyerinin ve üretimin gerektirdiği çalışmaları yapmakta- Bu komisyonların sayısı ihtiyaca ve işyerinin niteliğine göre odeğiş- mektedir. Genellikle rastlanan, or- 24 ta ve büyük boydaki işyerlerinde yaygın olan komisyonlar şunlardır: 1) Plân ve finansman komisyonu, 2) Kadro ve personel komisyonu, 3) Gelir dağılımı komisyonu, 4) Hayat seviyesiyle ilgilenen o komis- yon, 5) Sivil savunma komisyonu, 6) Bilimsel araştırmalar komisyonu, 7) Denetleme komisyonu, 8) Çeşitli konularda organizasyon komisyonu, 9) Sağlık komisyonu, Bu komisyonların sayısı her yeni ihtiyaç karşısında azaltılıp çoğaltı- labilmektedir. İşyerinin teknik direktörü, icra komitesinin tabii üyesidir ve icra ko- mitesinin toplantılarına o katılmak- ta, görüşlerini açıklamakta, oy kul- lanabilmektedir İşyerlerinde seçim Görülmektedir ki, her işyerinde sürekli bir şekilde seçim meka- nizması işlemektedir. Seçimlerde u- sül, gizli oy ve açık tasniftir. İşye- rinde çalışan sözleşmeli bütün işçi- ler, "part time" çalışsalar bile, oy verme ve seçilme hakkına sahiptir- ler. "İcra komitesine tabii üyedir" diye işaret edilen direktörlerin du- rumu ayrı bir özellik göstermekte- dir. Bu, direktörlerin seçimle değil, yarışma ile alınmasıdır. Bir işyeri- nin üretim mekanizmasını işlete- cek teknik bir direktöre duyulan ih- tiyaç için yayın organlarına yarış- ma ilânı verilmektedir. Bu ilân üze- rine başvuran adaylar arasından -ki bu adaylar fabrikada çalışan kimse- lerden de olabilir- yarışmada en iyi AKİS not alan ile bir sözleşme imzalan- maktadır. Yarışma jürisi, işçi konse- yi ile, Türkiyedeki belediyelerden çok farklı bir kuruluş olan komün kuruluşunun gösterdiği kimselerden meydana gelmektedir. Bunların ta- rafsızlığından katiyyen "şüphe edil- memektedir. Direktörlerin alınması- nın geçirdiği' evrim, yugoslav toplu- munun geçirdiği evrime benzeyen bir grafik çizmektedir.İlk zamanlar- da, yani merkeziyetçiliğin aşırı de- recede geçerlikte olduğu günlerde, her fabrikanın başına gelecek direk- törü Bakanlar Kurulu seviyesinde tayin etmek gerekmiştir. Bu yetki, zamanla, bazı Bakanlardan kurulu bir heyete, daha sonra ilgili Bakana, giderek de bir Bakanlık genel mü- dürlüğüne bırakılmıştır. Şimdiyse, "adem-i merkeziyetçilik"in bugün- kü düzeyinde, direktörün alınması i- şi, işçi konseyi ile komünün ortakla- şa meydana getirdikleri bir heyete terkedilmiştir. Bu işin, giderek, işçi konseyine verileceğini söylemek bü- yük bir öngörüşlülük sayılmamalı- dır. İmtiyazsız temsilcilik Gerek işçi konseyinde, gerekse kon- sey icra komitesinde görev almış olan işçiler veya diğer nedenlerle yönetim ve üretimde belirli bir gö- revle yükümlenmiş kimseler, bu sı- fatlarından dolayı ek bir ücret al- mamaktadırlar. Bu görevlerin hepsi işçiler, normal çalışma saatlarında, günlük ve sürekli görevlerinin ba- şında, tabii çalışmalarını yapmakta- dırlar. İşçi konseyi veya konsey ic- ra komitesi bir toplantı yapmak is- terse veya başkaca bir çalışmaya gi- rişirse, ancak o zaman görevli işçi günlük işinden ayrılmaktadır. Buna meydan vermemek için, bütün top- lantıları ve önemli işleri çalışma sa- atlarının dışında yapma geleneği yerleşmiştir. Kendisine "sendika temsilciliği" gibi bir görev verilen herhangi bir işçinin, Türkiyede oldu- g&u gibi, imtiyazlı bir duruma gel- mesi diye bir konu yoktur. Bir yan- dan, sık sık yapılan seçimlerle bir daha seçilmemek üzere görevinden ayrılmak zorunluğu, öte yandan, ek bir ücret veya kazanç sağlama ihti- mali bulunmayışı, bir işyerinde yö- netime katılan kimseleri, normal iş- çilerin üzerinde bürokratik bir dü- zen kurmaktan alıkoymaktadır. 31 Aralık 1966