SİNEMA Hatada ısrar Şimdi belediye eğlence resimlerin de yerli filmlerden alınmakta o- lan yüzde 25 'ler, eskiden olduğu gi- bi, tasarıda yabancı filmlerden alı- nanlara yaklaştırılmak istenince, sinemacılarımızın davranışı ne ma- kul, ne de gerçekçi olmuştur. Sine- macılarımız, her ne pahasına olursa olsun, eski vurgun düzeninin sürme- si için "yerli filmlerden alınan resim artırılsın ama, yabancı filmlerden alınan resim de o kadar artırılsın ki, aradaki mesafe mektedirler. artırılır artırılmaz, bunun getirece- &i yükü, hemen sinema biletlerine yapılacak bir zamla, hem de, üste- lik eğlence resmi yükseldiği i için, ok- kalı bir zamla seyircinin sırtına na- sıl olsa aktarabileceklerini hesapla- maktadırlar. Bütün dertleri, yaban- cı filmlerle aynı ölçüde eğlence res- mine tâbi tutulmamaktır. Yalnız bu bile, sinemacılarımızın, korunma dü- zeninin değişmesini neden isteme- diklerini ortaya koymağa yetmekte- dir. Çünkü, yabancı film alanında da, yerli film alanında da bir kalite yarışına girmeği göze alamamakta dırlar. Oysa, yerli ve yabancı film- lerden eşit ölçüde alınacak eğlence resmi nasıl ortaya bir kalite çekiş- mesi çıkaracaksa, kötü yerli filmin zararına iyi yerli filmi koruyan ko ruma düzeni de yine böyle bir kali- te yarışmasına yol açacaktır. Sine- macılarımızı şeytan görmüşe çevi- ren de işte bu kalite Salişmesıdır, Çıkar yol Görülmektedir ki, belediye eğlence resmi ile sinemamız arasındaki ilişkinin yararlı bir çözüme ulaşma- sını sinemacılarımızdan beklemek kadar boş bir şey olamaz. Ancak bu konuda, tasarıyı hazırlıyanlara da söylenmesi gerekli birkaç nokta var: yerli" filmciliği korumak için 1948'de belediye eğlence resminde bir çırpıda indirme yapmak ne ka- dar yanlış bir davranış olmuşsa, bu- gün belediyelerin gelirlerini yükselt- mek için bu resmi yeniden bir çırpı- da artırmak da yine o kadar yanlış olacaktır. Böyle bir davranışın tek hayırlı sonucu, film sayısındaki a- normal artışı normale döndürmesi olabilir. Ne var ki bu, sadece bir ih- timaldir. Türk sineması ekonomik yönden öylesine çürük bir temele dayalı ıdır ki, normalin üstüne yük- 34 selen film sayısının bu defa da nor- malin altına düşmesi daha büyük bir ihtimaldir. Bu durumda sinema- mızın öldürücü bir darbe yemesi, dolayısiyle, belediye eğlence geliri artırılmıya çalışılırken, bundan bü- yük ölçüde yoksun kalınması tehli- kesi vardır. Tutulacak yol, belediye eğlence resmini kalitesiz filmler a- leyhinde, elverdiği ölçüde artırmak, eski resimle yenisi arasındaki farkı AKİS da belediyeler ile kaliteli filmler a- rasında paylaştırmaktır. Bir yandan belediye gelirlerinin artışı, bir yan- lenmesi ve nihayet, bir yandan da yerli sinemanın bütünbütüne yıkıl- ma tehlikesinden (korunmasının şimdilik çıkar yolu budur. (AKİS: 470) 31 Aralık 1966