31 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

31 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbuldaki bütün gecelerini play - Boy klübünde geçiriyor. Ferda Kah- raman, ünlü şarkıcı Charles Azna- vour'un yakın bir arkadaşı olarak, Play * Boy'un genç ve güzel şarkı- asıyla da çok ilgileniyor. Play - Bo- y'un, gediklileri arasında Haldun ormen, Metin Serezli, Günler Fe- ray ve arkadaşları da var. Birçok ge- ceyi Play * Boy'da sona erdiriyorlar. Bazı geceler, Betül Dormen de bu grupa katılıyor. Fakat, Dormen çif- tinin ayrılık havasında olduklarını artık herkes biliyor. Takvimden yapraklar Ankarada duyulan bazı hikâyeler, takvimden kopmuş ye benziyor. AP'nin bazı senatör ve milletvekilleri, vaktiyle DP'lilerin yaşadıkları hayatın kötü bir kopye- sini yaşıyorlar. Bu yaşayışta kadın- ların da büyük rolü var. Vaktiyle Hi- lâllerden, Sabahatlerden bahsedilen salonlarda şimdi alman veya ameri- kan film yıldızlarına benzetilen ka- dınların, eski ve yeni hosteslerin adları geçiyor. Bu güzel dekorun ar- kasında da aynı kulisleri İş konuş- maları, küçük veya büyük pazar- lıklar... İnsan, "haydi hayırlısı.." da diyemiyor. Çünkü bu kadınlar sal- tanatının sonu kestirilebiliyor. o Be- kâr senatörlere, milletvekillerine söz yok, fakat evliler (o ayaklarını denk alsınlar. AP'nin çeşitli kollan, -Bilgiçciler, eski Demokratlar, Mu- kaddesatçılar, daha bilmem 'neler-, bu hikâyeleri Grupa getirip, bir koz Herkesin Kitabı Bu konuda Cumhuriyet dev- rinde -yayınlanan ilk eser. SAVCI Yılmaz Akıncı ve AVU- KAT Tahsin Atakan'ın mev- zuatta KABAHAT FİİLLERİ ve USUL HÜKÜMLERİ adlı kitap satışa arzedilmiştir. Hâkim. Savcı, Avukat, İda- reci, Yüksek tahsilde ceza hu» kuku okuyan herkesin ve hal- kın her gün karşılaştığı hâdi- seleri açıklayan izahlı, notlu, içtihatlı müracaat kitabı 350 sahife 15 liradır. Genel Dağıtım ve Minnetoğlu Kitapevi Cağaloğ- lu — İSTANBUL (AKİS; 467) İsteme: diye kullanmak niyetindelermiş. Tıpkı, eskisi gibi... Bakanlara "köy- lüm" diye telgraf çekenlerin, "bir Hilâl uğruna doğan ve batan güneş- ler'in DP Grupunu da vaktiyle bayii karıştırdığı hatırlardadır. İrtibat karakolu mu? AP İstanbul İl Başkanı Kemal Pe- künün Topağacındakı evini irti- bat karakoluna benzetenler var. Hat- tâ Kemal Pekünün, İl Başkanlığına, bu irtibat görevini daha iyi yapma- sı için seçildiği de iddia ediliyor. Di- lin kemiği yok, fakat Başbakan De- mirelin, İstanbula gittiği yakın bir târihte, Pekünlerin evinde eski De- mokratlardan bir grupla karşılaş- masını duyanlar, bu yorumu yerin- de buluyorlar. Bu söylenti doğruy- sa, İhsan Çavuşoğlunun durumunu izah etmek biraz güçleşiyor. Çünkü irtibat görevi uzun süre onun teke- lindeydi de... Pariste yılbaşı Sosyete edebiyatına Milli Don Ju- an adıyla geçen yakışıklı aktör Fikret Hakan aniden Parise gidince, hayranları merak etmeğe başladılar. "Acaba ne var?", "Bu yolculuğun ö- tesinde bir aşk hikâyesi mi gizli?" soruları bazı kafaları kurcalamağa başladı. İyiniyetli çevreler ise, Fik- ret Hakanın gidişini can sıkıntısına bağlıyorlar. "Eski nişanlısı Suna Aksu geçenlerde İlhan Sarvan ile evlenince, Hakanın canı büsbütün sıkılmış, Pariste biraz avunmak is- temiş olabilir" diyorlar. Bakalım, hangi yorum doğru çıkacak. Sosyetik düğün Geçirdiğimiz hafta Perşembe günü a telinde, Aydan Ercan ile Ali Kaz. n düğünü yapıldı. İstanbu- lun sökletik kalabalığı da, bu dü- günde, tanınmış terzilerin son mo- dellerini göstermek fırsatını buldu. Gelin Enver Bakiden, kaynana Mu- allâdan, misafirler Faize ve Sevim moda salonundan, Suat hanımdan, Übeydeden, Şehnazdan, Tomristen, Lütfiye Arıbaldan elbiselerle dikka- ti çektiler. Düğünün hoş kadınları- nın başında Mefküre Şerbetçi geli- yordu; neşeli kadınlarının başında da Saniye Cintav... Bayan Cintav oynamağı çok seviyor ve -allah için- güzel de oynuyor. Kafkas dansları- nı oynamağa başlayınca düğün ço şenlendi. İstanbulun genç kuşağı Play - Boy'da, Klüp 33'de shake'ler yapıyor, Parisin, hondranın Çi çılgınlığım aynen yaşıyor lıcalar biraz alaturkaya çevrildiler. Çiftetelliler, harmandalılar, kaşık havaları da düğünde çok rağbettey- di. SERGİLER Basın "Matbuat Hazretleri" Gazeteci oŞinasi Nahit Berker, "dünyaevi"nin eşiğinde, yeni bir kitap yayınladı ve bir sergi açtı. "Matbuat Hazretleri" adlı kitabında Berker, 25 yıllık meslek hayatında edindiği dostlarıyla ilgili tatlı anı- lar anlatmaktadır. Kitaba ayrıca, bir kısım fıkralarını da eklemiştir. Şinasi Nahit, "hızlı" girdiği bu dönemde, geçtiğimiz haftanın başın- da, Gazeteciler Cemiyeti salonunda bir de sergi açtı. Sergide, Berkerin, bazı fıkraları yüzünden bir zaman- lar hayatının 16 ayını geçirdiği An- kara Cezaevinde çekilmiş resimleri bulunmaktadır. üyük ilgi gören sergide, Berkere yeni bir fikra ko- nusu teşkil edecek şöyle bir olay da geçti: Serginin açıldığı gündü. Salona kellifelli bir adam girdi. Menderes üzerine yazılmış "Ümit Yok" ve "Sıradan" başlıklarını taşı- yan fıkraları okuduktan sonra, Ber- kere, bunları satıp satmıyacağını sordu. Şinasi Nahit fırsatı kaçırır mı? "Tamam, satarım" dedi. Adam fiyatını sorunca, Berker, "kendisine kanının ısındığını ve bu sebepten de maliyetine verebileceği"ni söyledi. Müşteri, bunun üzerine, panola- rın fiyatını sordu. Dananın kuyruğu da işte burada koptu. Şinasi Na- hit, adama panoların altındaki ya- zıyı gösterdi: "Beher fıkra için 8'er ay hapis ve yine beher fıkra için 8888 lira 88 kuruş para cezası." Şinasi Nahit daha, "Ne oldu be- yim?" demeye fırsat bulamadan, a- dam ortadan kaybolmuştu. Şinasi Nahit Berker "Gazeteci olunmaz, doğulur” 31 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: