31 Aralık 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

31 Aralık 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER bir cephe" tezi, "sadece sosyalist- ler! İsterlerse, diğerleri de onlara yardım edebilirler" tezinden ağır basmıştır. Bunun sonucu, TİP lider- lerinin, politik bir davranışla, tar- tışmanın dışına çıkmaları, dergi ve gazete (o sayfalarında ileri sürülen tenkitlere değil, kulislerdeki lentilere cevap vermeleri olmuş- tur. Meselâ Yöncüler, "ara tabaka- ların, yani memur ve subayların da devrimci ve sosyalsit (mücadeleye büyük katkıları olabilir" demişler- dir. Aybar buna, "tepeden inme sos- yalizm olmaz" diye cevap vermiştir. Yöncüler, "emperyalizmin koyduğu politik engeller kırılmadan sosyalist parti,gelişme kaydedemez. Önce em- peryalizme karsı birleşelim" demiş- ler, TİP liderleri ise, "demokrasi dı- 91 mücadele mi isteniyor?" diye sor- muşlardır. Bu arada iki taraf da bü- yük çelişmelere düşmüştür. Örne- gin TİP'i tenkit edenler, TİP yöne- ticilerinin sekter davrandıklarını da iddia etmişler, revizyonist oldukla- rını da iddia etmişlerdir. İşçi sını- finm tarihi öncülüğünden söz eden TIP ise, başlıca yöneticileri sosya- list aydınlar olduğu halde, ara taba- kaların sosyalizme hizmet, hattâ öncülük edebileceğini kabulden ka- çınmıştır. Gerçi Sadun Aren, A- KİS'çiye, "— İşçi sınıfının öncülüğünden kasıt, tarihi ve sınıfsal öncülüktür. Ara tabakalardan gelenler, kişisel olarak öncü olabilirler" demiştir a- ma, bu açıklamanın, herhalde, daha önce ve tartışma kızışmadan, çok kimsenin duyacağı biçimde yapılma- sı gerekirdi. TİP'te son durum Cimdi TİP, bir büyük kongre ge- çirmiştir. Bu kongrede Aybar ve arkadaşlarının görüşleri tekrar o- naylanmıştır ve eski Genel Yönetim Kurulu -aşağı yukarı- aynen seçil- miştir. Kongrede alınan önemli bir karar, Genel Merkezin İstanbuldan Ankaraya nakli karan olmuştur. Bu arada olan, İstanbul grupu mensup- larından Parlâmentoya giremiyenle- re olmuştur. Onlar -Adnan Cemgil, Yılmaz Halkacı, Cenani Güngör gi- bi- Merkez Yönetim Kurulundaki yerlerini kaybetmişler; Tarık Ziya Ekinci, Şaban Erik, İbrahim Çetkin gibi Ankaralılar ise Merkez Yöne- tim Kuruluna girmişlerdir. Ama bu, 12 Sadun Aren Paratoner büyük bir değişiklik değildir. Çün- kü TİP'i fiilen idare edenler -Meclis koridorlarıdaki sırayla yürüyüşle- rinden de belli olduğu gibi- Mehmet Ali Aybar, Behice Boran, Sadun A- ren ve -Genel Yönetim Kurulunda olmadığı halde- Çetin Altandır. Sosyalist cephedeki ayrılık, şu görünüşe göre, daha bir süre devam edeceğe benzemektedir. o Aybar, "Türk sosyalizmini A'dan Z'ye ka- dar TİP yazacak" dedikçe, diğer gruptakiler hop oturup hop kalk- makta, "Hayır, biz yazacağız" anla- mına gelen davranışlara girmekte- dirler. Ama aldıkları cevap, "Dışarı dan gazel okumayın" olmaktadır. Madenler Geldi borun pazarı Tam yüz yıldanberi sürüp gelen bir sömürme mekanizmasının en ye- ni tertipleri, özellikle şu son günler- de, Ankarada bazı yüksek politika- cıların kulislerini istilâ etmiş bulun- maktadır. Türkiyenin yeraltı zen- ginliklerine el koyarak, sömürme fa- aliyetini çeşitli oyunlarla sürdür- mek isteyen çok eski ve tanınmış bir yabancı firma, bu son teşebbü- sünde de başarıya ulaşabilmek için, aklın alabileceği hiç bir fedakârlık- AKİS tan kaçınmayacak bir havaya gir- miştir. Boraks madenleri omonopolünü elinde tutan ünlü "Borax Consalita- ted Limited" firması, Türkiyede kur- muş bulunduğu "Türk Boraks Ma- dencilik Anonim Şirketi" aracılığıy- la, Batı Anadolunun, toplamı 100 milyon tonu geçen bor cevheri re- zervlerine el koymak için son hamle- sine girişmiştir. İlgililerin ve yetki- lilerin, bilerek veya bilmeyerek, bu oyuna âlet olmak üzere bulunduk- larını gösteren belirtilerin çokluğu, dikkatlerin bu konuya bir kere da- a çekilmesini zorunlu kılmaktadır. Boraks, -asitborik ve diğer müş- taklarının imâl edilmesinde kulla- nılan bor madeni-, ticari niteliği ile, 1850 yılındanberi, Bandırma ya- kınlarındaki oSultançayırı oocakla- rından üretilmektedir. 1850 yılını iz- leyen onbeş yıl içinde, cevherin öne- mini ve zenginliğini gören "Compag- nie Industrielle des Mazures" adın- daki bir fransız firması, 1865 yılın- da Sultançayırı madenlerinin imti- yazını ele geçirmiştir. Fakat, daima Mahkeme eliyle aldığımız tekzip Infazlar Aydemirin Hatıratı, Akis dergisi yazı işleri Müdürlüğü- ne, Akşam Gazetesinde yayınla- nan Talat Aydemirin hatıraları ile ilgili olarak Derginizin 22.ekim.1966 tarihli nüshasının 12. sahifesinde bazı yanlışlıklar ihtiva eden bir ya- zı yer almıştır. Yazının şahsımla il- gili kısmında Metin Aydemir Akşam gazetesine babasının hatıraları diye bir takım yazılar satmıştır. Akşam gazetesi bunları eski yazı işleri Mü- dürlerinden doğan özgüdene derle- yip toplaması için vermişti. yazıla- rın gerçekten derlenip toparlanma- ya şiddetle ihtiyacı vardı doğan Öz- güden bunların yanma, megaloman- yak Albayın Mamak mahkemesinde yapmış olduğu savunmayı da kattı ve bütün bunlardan bir hatıra çı- kardı. Denilmektedir. Aydemirin hatıraları tarih sıra- sına göre muntazam olarak yapıl- mış 4 defter ile kendi sesinden dol- durulmuş 2 banttan ibarettir. Aynı- ca hatıralarda bahsedilen olaylarla ilgili birçok vesika ve fotokopi mev- cuttur. Hatıratın yayınlanması ta- lat Aydemirin vasiyetidir. Bu vasi- yet gereğince Aydemirin hatıraları 31 Aralık 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: