14 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

14 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gençler arasında başlayan heyecan M.B.K. üyelerini telâşa düşürmekte gecikmedi. Bunlar, Genç- liği kendilerinin temeli addediyorlar ve onun desteğinden mahrum kalmanın hangi mânaya gelece- ğini görüyorlardı. Ancak bu heyecanı yatıştırmak için akıllarına gelen tedbir, hatanın düzeltilme- sinden ziyade onun ve bunun kandırılmasına, uyutulmasına çalışmak oldu. 29 Ekimle Kasımın ilk haftası arası, 147'- ler konusunda M.B.K.'nin, çeşitli kimseleri ve grupları uyutması devri oldu. Bu alaturka kur- nazlığı niçin yapmışlardır, hiç anlamamışımdır ve asla doğru bulmamışımdır. Hadiseden üç gün sonra, I Kasımda üni- versiteler törenle açılacaktı. Fakat gençler bu töreni boykot kararı verdiler. Sadece bununla yetinmediler, bir de gösteri tertiplediler. Siyah . getirip üniversitelerin kapısına bıra- acaklardı. Sıddık Sami Onar istifasının sebe- bini "Üniversite denen bir müessese kalmamış- tır. Üniversite tamamen çökmüştür. Artık hay- rını görsünler" diye ilân ediyordu. öğrenciler tekrar sakal bırakıyorlardı ve sokağa dökülüp yeni bir mücadeleye girişeceklerdi. M.B.K. tam bir bunalımın içindeydi. Aralarından Numan Esin gibileri tepkiyi, bilhassa C.H.P.'nin terti- bine veriyorlardı. O günler Esin, Kurtul Altuğu görmüş, ona, C.H.P.'nin 250 bin lira dağıtarak gençleri sokağa dökme hazırlığından haberdar bulunduklarım söylemiş. Kurtul gülmüş; — Eğer gençler para karşılığı sokağa dö- külselerdi 58 Nisanla 27 Mayıs arasında Mende- res ikibuouk milyon lira sarfeder, onları 'Yaşa- sın Menderesi!' diye bağırtırdı" cevabını vermiş. Bunu biz o hafta, Akiste, üstü çok az ka- palı şekilde yazdık. M.B.K.'nin 14'ler grupu, pabuçun pahalı olduğunu farkedince derhal İstanbula koştu ve dört bir yana dağıldı. Bunların hedefi, şu bir haftayı kazasız belâsız geçiştirmek, ondan son- ra gene bildiklerini okumaktı. Öğrenci yurtları- na, gazetelere gittiler, istenilen bütün teminat- ları verdiler. Evet, bir hata yapılmıştı. Ama bu- nun düzeltilmesi yolu bulunacaktı. Bir ihtilâl idaresi içinde yaşanılıyordu ve karşı taraf, bir kurt gibi fırsat gözlüyordu. Eğer M.B. K.'nin Gençlik ile, CHP. ile bu konuda arasına kara- kedi girerse, Menderesin aleyhindeki öğrenci gösterileri İhtilâl İdaresine karşı tekrarlanırsa bütün Devrim tehlikeye girebilirdi. Söz veriyor- lardı, meseleye çözüm yolu bulacaklardı. Bu kampanyada benim hisseme, Orhan Er- kanlı düştü. O Sonbahar hava o kadar güzeldi ki, Özdenle birlikte kalkıp İstanbula gittik. 30 Ekim günü, yanımızda Ömerler de bulunduğu halde Maltepeye geçtik, orada denize girdik, yüzdük. Orhan Erkanlı beni orada buldu. Bir Türkân Türker o sırada bizim dedikodu sayfa- 119

Bu sayıdan diğer sayfalar: