14 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

14 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Komünist Çin Sarsıntılar hızlanıyor B ir süredir Pekinden alınan haber- ler, 700 milyonluk koca Çin ülke- sinin derin parçalanmalar ve önem- li iç sarsıntılar içinde bulunduğunu göstermektedir. Hattâ, şu satırların yazıldığı sırada gelen haberlere ba- kılırsa, özellikle Nanking ve Şang- hay kesimlerinde, "Kültür Devrimi" taraflılarıyla bunlara karşı olanlar arasında silâhlı çatışmalar başla- mıştır. Nankingdeki çatışmalar sı- rasında 50'yi oaşkın insan ölmüş, 1000'e yalan. yaralı sayılmış, 6000 kişi tutuklanmıştır. Bunun yanısıra, Kiangsu kesiminde Komünist Par- tisi Sekreteri Li Su-yingin önderli- ğindeki 100 bin kişilik bir işçi gru- pu, bu kesimdeki Mao Çe-tung ta- raflısı "Kızıl Devrimciler"in binası- na saldırmış, burada da 14 kişi öl- müş, 400 kişi me 7 Doğu Çin denizindeki adasın da ise köylüler bir "devrimci" top- lantıyı basmışlar, Kızıl Muhafizların merkezini yerle bir etmişler, birçok kişinin diği gibi, Ong yol açmışlar- . Bilindiği gibi, Çuşan adası Şang- hayın 100 mil kadar güney - doğu- sundadır “Kültür Deyrimi"ne karşı olan- ların yaptıkları bu gösterilere kar- şılık, geçtiğimiz Pazar günü Pekin- de toplanan yüzbinlerce işçi ve öğ. renci de, artık Mao Çe-tungun tan açığa hedef aldığı anlaşılan Dev- let Başkam Liu Şao-çi ile nel Sekreteri Teng Hsiao-pingi pro- testo eden gösteriler yapmışlardır. Bu arada lüu Ş da, bu gösteriler sırasında, babala- rım reddettiklerini açıklamışlardır. "Liu Şao- çiyi ve Teng Hsiao-pingi a- laşağı edin" yazılı dövizler, artık Pekinde en çok görülen dövizlerdir. Eski defterler açılınca in Halk Cumhuriyetinde hemen hemen herşey kapalı kapılar ar- kasında ve çok belli sayıda kişiler arasında geçtiği için, bütün bu olay- ları yorumlamak son derece güç gö- rünmektedir. Bu yüzdendir ki, bazı gözlemciler, olup (o bitenlerin arka- sında doktrin başkalıkları ararlar- ken, bazıları da bunları kişisel ge- çimsizliklere bağlamaktadırlar. Ge- ne son hafta içinde Pekinden alınan bazı haberlere bakılınca, olayın ar- kasında kişisel geçimsizlikler ara- yanlara hak vermek gerekmektedir. Pekindeki japon gazetecilerin ge- çen hafta Çin başkentinin sokakla- rında gördükleri duvar gazetelerine Teksas, Çiftlikler, Başkan Johnson ve ötesi. B aşladığı günden buyana, çarpışanlardan çok sivil- inin, bu arada çeyrek milyon suçsuz yavrunun ölümüne, bir o kadarının yaralanmasına, milyonla- rın evsiz ve aç kalmasına yol açmaktan başka birşe- ye yaramayan Vietnam savaşı, açıkça kabul etmek gerekir ki, Başkan Johnson için bir kuvvet ve itibar gösterisidir ve böyle olduğu için de, bir türlü bitmek bilmemektedir. Bu duruma bakarak, zaman zaman ortalıkta dolaşan barış önermelerine, aracılık dene- melerine ve iyiniyet gösterilerine fazla ümit bağlama- mak gerekir. Yıllaryılıdır Vietkong ve onu destekleyen Kuzey Vietnamlılarla Saygondaki çıkarcı yönetim ve onun arkasında yer alan Birleşik Amerika askerleri ara- sında devam Pe savaş, bugün gelip bir çıkmaza dayanmıştır. Amerikanın korkunç savaş gücüne rağ men, ulusal birlik ve bağımsızlık için silâha sarıl- dıklarını söyleyen Vietkonglar dize getirilememekte dir. Buna karşılık, ellerindeki sınırlı araç ve yetenek- lerle, bunların da amerikan savaş gücünü çökertme- lerine imkân yoktur. Bu durumda akıl ve mantığın buyurduğu, elbette ki, bir konferans masası başına oturup karşılıklı pazarlığa girişmekten başka birşey değildir. Fakat, dış politika ile iç politikayı birbirine karıştıran Johnson, bu savaşı öylesine bir kuvvet ve itibar gösterisi yapmıştır ki, ve mantık denilen şey a çok uzaklarda kalmıştı Eğer Saygonda Güney Vietnam halkını temsil eden bir yönetim olsaydı, eğer Güney Vietnam halkı Birleşik Amerikayı böyle bir yönetimin aracılığıyla yardımına çağırsaydı, o zaman Washington'un savaşı böylesine benimsemesini tam bir anlayışla karşıla- mak gerekirdi. Fakat Güney Vietnam halkı öylesine bölünmeler içindedir ki ve savaş devam ettiği sürece 14 Ocak 1967 de öylesine Mn kalacaktır ki, bugün Birleşik Ame amda bu halkın çıkarla: rını koru- mak için bulunduğu iddiasına inanmak mümkün de- ğildir. Üstelik, savaş sürüp gittikçe, Güney Vietnam halkı da, yavaş yavaş, kendisini bu badireden kurta- racak yolun Vietkongun siyasal örgütü olan Ulusal Kurtuluş Cephesinin sözlerine kulak vermek olduğu- nu düşünmeye başlamıştır. Bilindiği gibi, Ulusal Kurtuluş Cephesi, Vietnamı kurtaracak yolun yaban- cı müdahalesinden arınmış, birleşik bir Vietnam ku- rulması olduğunu söylemektedir. Birleşik Amerikanın bugün inanamadığı, Ulusal Kurtuluş Cephesinin Güney Vietnam içindeki kuvveti ve Kuzey Vietnam karşısındaki bağımsızlığıdır. Ame- rikalı yöneticilere göre Vietkong Hanoinin, Hanoi de Pekinin kuklasıdırlar. Tıpkı Saygon hükümeti kendi kuklaları olduğu gibi... Onun içindir ki Hanoi üzeri- ne baskı yapmakla Güneyde barış ve güvenliğin ku- rulabileceğini sanmışlardır. Fakat kuramamışlardır. Bu gidişle kuracakları da yoktur. Öyle olduğu halde, akıllarına, Hanoi üzerindeki baskıyı kesip Ulusal Kurtuluş Cephesiyle görüşme masası başına otur- mak bir türlü gelmemektedir. Gelmemektedir demek de doğru değil ya... Fi- bette ki zaman zaman bunu da düşünüyorlardır. Fa- kat ortada, gerilemeyi şânına yakıştıramayan teksaslı Başkan varken, hükümet içinde, düşündüğünü savu- nacak kabadayı pek görünmemektedir. Peki, Başkan Johnson ne mi yapıyor? Canım, onun bu konuda dü- şünecek fazla vakti mi var? Baksanıza, New York Ti- mes'ın bildirdiğine göre, hazret, herşeyden önce "Tek- sastaki topraklarımı Federal hükümetin kesesinden nasıl daha çok değerlendirebilirim?" diye düşünmek- le ve toprak spekülasyonuyla meşgul değil miymiş!..

Bu sayıdan diğer sayfalar: