14 Ocak 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

14 Ocak 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© AK i <a Cilt : XXXVIL o Sayı: 656 o 14 Ocak 1967 HAFTALIK YURTTA Millet Sevimsiz âdetler Şayın Cumhurbaşkanı Cevdet Su- nayın, Başkentteki ve yurt için- deki gezi şeklinden kendisinin mem- nun olup olmadığı bugün pek çok kimse için bir merak konusudur. Trafiği gittikçe güçleşen Ankarada, m nı ne zaman bir yere çıkacak olsa, bol motosikletli ve cipli, gürültülü kafilesinin geçişi için yollar kapanmakta, herkes te- dirgin edilmekte, sonra, halkın hırs- lu hırslı söylenmesinin ortasından sayın Sunay geçip gitmektedir. Hal- buki Cumhurbaşkanlarının böylesi- ne âlâyıvâlâ içinde dolaşması de- mokratik hayata geçmemizle birlik- te hafifletilmiş, Bayar ve Gürsel ise sadece bir takip arabasıyla yetin- mişlerdir. Onlardan sonra gelen ve güvenliği bakımından bu çeşit ted birlere hiç bir ihtiyacı olmadığı bi- linen Sunay için bütün trafiğin ak- satılması, yollara beyaz başlıklı in- Zibatların, polislerin sıralanması tam bir işgüzarlığın işareti olarak halkı rahatsız etmektedir. Bunun, Cumhurbaşkanını sevimli yaptığını söylemek ise, kimsenin inanmaya- cağı bir mübalâğa olur. Sayın oSunayın yurt gezileri de aynı hava içinde cereyan etmekte, toplar atılmakta, bilhassa askeri o kadar güvenlik tedbiri alınmaktadır ki kimse bir şey anlayamamaktadır. Bu durumun sayın Sunayın arzu- su neticesi olmadığı muhakkaktır. Fakat kendisinin, bunun farkında bulunmadığı da iddia edilemez. A- merikada, Fransada Cumhurbaş- kanlarının bu tarz kafilelerle seya- hat etmesi Türkiye için her halde örnek sayılamaz. Türkler ne ameri- kalıdırlar, ne fransız. Üstelik, bizde böyle dolaşmaların bir de sevimsiz hatırası vardır. Cumhurbaşkanının geçişini obeklemek, ters yollardan geçmek mecburiyetinde kalmak, e- ger zannediliyorsa ki vatandaşları memnun etmektedir ve onları Dev- 4 AKTÜALİTE MECMUASI OLUP Gumhpaşkam Sunay bir gezisinüş Eski usul bozulur mu? letin OoOBaşkanına (o bağlamaktadır, bunda fena halde ne d mektir. Cumhurbaşkanı bilhassa askeri makamlara bu tarz gösteri- lerden sakınmalarını tenbih ederse ve kendisinden önceki Cumhurbaş- kanları gibi bir, haydi iki takip ara- basıyla yetinirse bir tadsız duru- mun önüne geçmiş olur. C.H.P. Tavuk ve yumurta hikâyesi (Kapaktaki isyancı) Gnl haftanın sonunda birgün, CHP'nin İnönü ve Ecevit yöneti- mindeki Genel Merkezine karşı is- yan bayrağını açan ekibin şefi Fey- zioğluna AKİS muhabiri şu soruyu sordu: "— Beyfendi, ne ler?" olacak bu iş- BİTENLER Profesör bir an düşündü, sura- tından kötümser bir ifade geçti, sö- ze "İnşallah iyi olur. Hayırlısı... diye-başladı ve sonra şöyle dedi: "— Kurcalamasanız biraz!" Bu sözde, CHP içindeki çatışma- yı bu hale Basının getirdiği gibi bir anlam vardı. Bu işin bu hale bazı "kurcalama- lar" yüzünden geldiği doğrudur. A- ma Basın mıdır kurcalayan, yoksa Kurultay eee hazmedemi- yenler mi? sorunun cevabı, olay- ların m, gelişmelerin gözden geçirilmesiyle orahatça verilebilir. Meselâ, haftanın başında Pazartesi günü CHP Meclis Grup odasında ce- reyan eden şu olay hiç de anlamsız değildir: O gün, CHP Millet Meclisi Grup Yönetim Kurulunun kâtip üyesi Coşkun Kırca, Grup Kâtibi Kemal Erdara, "— Ver bir tane!" dedi. 14 Ocak 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: